Özgür Denizli

‘Covid-19 gerekçesiyle özgürlüklere müdahale ediliyor’

Ortak açıklama yapan İHD ve TİHV, korona virüsü gerekçesiyle gösteri ve örgütlenme gibi özgürlüklerin engellendiğini belirtti. Açıklamada, gözaltına alınanların işkence, şiddet ve kötü muameleye maruz kaldığı ifadele edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), yılın ilk beş ayındaki hak ihlallerini “Şiddeti Durdurun!” başlıklı bir açıklamayla duyurdu. Yılın ilk beş ayında bine yakın yurttaşın kolluk güçlerinin fiziksel şiddetine, işkence ve diğer kötü muamele uygulamasına maruz kaldığı dile getirilen açıklamada hükümet, kolluk güçlerinin şiddetini durdurmaya, ayrımcı ve nefret içerikli söylem ve politikalardan vazgeçmeye davet edildi.

2015 genel seçimlerinden sonra, Kürt sorununda barışçıl çözüm arayışlarından vazgeçilmesi ve Türkiye’nin yeniden çatışma ortamına girmesiyle birlikte temel hak ve özgürlüklerde ciddi bir geriye gidiş sürecinin başladığı belirtilen açıklamada, “24 Haziran 2018 genel seçimleriyle yürürlüğe giren ‘yeni rejim’ tarafından başta OHAL uygulamalarına kalıcılık/süreklilik kazandıran düzenlemeler olmak üzere yapılan pek çok düzenleme ve baskıcı uygulamalar sonucu siyasal ve sivil alan tümüyle bir kontrol/tedbir alanı haline getirildi. Hem siyasal katılımı hem de talep etme olanaklarını kapatarak yurttaş eylemliliğini imkânsız hale getiren bu durumu sürdürebilmek için siyasal iktidarın başvurduğu en önemli araç ise ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getirmek oldu” denildi.

‘MÜDAHALE VE GÖZALTILAR COVID-19 GEREKÇESİYLE YAŞANDI’

Korona virüsü (Covid-19) salgını sırasında çok sayıda kişinin kolluk güçlerinin çoğu kez işkence ve diğer kötü muamele niteliğine varan şiddetine maruz kaldığı belirtilen açıklamada şu bilgilere verildi:

‘HİÇBİR İSTİSNAİ DURUM İŞKENCENİN UYGULANMASI İÇİN GEREKÇE GÖSTERİLEMEZ’

İşkence ve kötü muamelenin suç olduğu hatırlatılan açıklamada, “Hiçbir istisnai durum, ne harp hâli ne de bir harp tehdidi, dâhili siyasî istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hâl, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez. Hiçbir kolluk görevlisi, herhangi bir işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalandırma eylemi uygulayamaz, böyle bir muameleyi kışkırtamaz veya ona hoşgörü gösteremez. Devletler/hükümetler, kolluk kuvvetleri tarafından keyfi bir şekilde zor ve ateşli silah kullanımını, ceza gerektiren bir suç olarak kabul eden yasal düzenlemeleri yapmakla yükümlüdürler” ifadeleri kullanıldı.

Kaynak: DUVAR

Exit mobile version