Özgür Denizli

Covid – 19 Halk Sağlığı Acil Durumu sona erdi: Bu ne demek, şimdi ne olacak? – Pınar Okyay

Covid – 19 etkeni insan konakçı ile bir tür bir arada yaşama ve bir denge düzeyine ulaşmış olarak tanımlanabilir. Grip hastalığında olduğu gibi. Acil durum sona ermiş olsa da, o hâlâ bizimle. Endişe düzeyimiz daha düşük olsa da, hala Covid – 19 vakası olacak ve ölümü de

Dünya Sağlık Örgütü, geçen hafta cuma günü, bundan üç yıl önce ilan ettiği Küresel Covid – 19 Halk Sağlığı Acil Durumu’nun sona erdiğini resmen ilan etti. Durumu ilan etmek de kaldırmak da Dr. Tedros‘a kısmet oldu. Bu önemli kararı geniş bir uzman grubunun katıldığı panel sonrasında aldığını bildirdi. Epidemiyolojik veriler, artık zamanın geldiğini gösteriyordu.

Bir hafta sonra benzer bir karar, Amerika Birleşik Devletleri tarafından da alındı.

Pandeminin başlangıcından bu yana, dünya çapında 750 milyondan fazla doğrulanmış Covid – 19 vakası ve yaklaşık 7 milyon ölüm olduğunu gösterilmiş durumda. Gerçek sayıların ise çok daha fazla olduğunu biliyoruz. En az 20 milyon ölüm olduğu tahmin ediliyor.

Ülkemizde de 2021 Yılı Sağlık İstatistikleri’nde Covid – 19, ölüm nedeni olarak kendine kocaman bir yer açtı; en üst sıralara yerleşti.

Böylesi ağır bir bedel ödendi.

Peki, şimdi ne olacak?

Öncelikle, bittiği ilan edilen durum “Küresel Covid – 19 Halk Sağlığı Acil Durumu”.

Bazı uzmanların da dediği gibi, Covid – 19 etkeni insan konakçı ile bir tür bir arada yaşama ve bir denge düzeyine ulaşmış olarak tanımlanabilir. Grip hastalığında olduğu gibi. Acil durum sona ermiş olsa da, o hâlâ bizimle. Endişe düzeyimiz daha düşük olsa da, hala Covid – 19 vakası olacak ve ölümü de.

Ancak bu ilanın, önümüzdeki dönemde bireylere ve ülkelere farklı etkileri olacak.

Bir sağlık sorununun bölgeselden küresele tanımlandığı çeşitli aşamaları olabiliyor. Bir sağlık sorunu Covid – 19 gibi küresel bir nitelik kazandığında ve Dünya Sağlık Örgütü de bunu bir acil durum olarak ilan ettiğinde, her ülkenin bu durumla ilgili bazı sorumlukları gündeme geliyor. Ulusal ve uluslararası kaynaklar bu küresel acilin çözümüne akıyor.

Covid – 19 için de aynısı oldu.

Amerika Birleşik Devletleri gibi bireylerin sigorta dışında sağlık hizmeti alma durumlarının çok sınırlı olduğu bir yapıda bile, bireylere doğrudan etkisi olan çok büyük miktarlarda federal fonlar sağlandı. Bunun dışında tüm dünyada olduğu gibi ücretsiz test ve antiviral tedaviler uygulamaya konuldu.

Bu dönemin bittiğini ilan etmek aynı zamanda bu kazanımların da sona ereceği anlamına geliyor. Hem bireysel hem de ülkeler özelindeki kazanımlar, fonlamalar sona erecek ya da gözden geçirilecek.

Dr. Tedros, “Covid dünyamızı ve bizi değiştirdi” diyor.

Bu dönemin çok çarpıcı bir özelliği tüm vaka ve ölüm verilerinin neredeyse gün ve gün halk tarafından takip edilebilmesiydi. En azından verileme konusunda sorunu olmayan ve şeffaflıkla paylaşılan ülkelerin vatandaşları açısından. “Sürveyans” sözcüğü, daha öncesinde sadece dikkatli olanlar için otoparklardaki kameralar üzerindeki bir yazı iken, pandemide sıradan insanın hayatına girdi.

Sağlık düzeylerindeki ve sağlık hizmetleri sunumundaki eşitsizlikler görünür oldu. Tele sağlık gibi başka hizmet sunum yollarının önemi anlaşıldı. Bunlar konuşuluyor ve elbette daha birçok temayla birlikte konuşulacak.

Çünkü artık üç yıl öncesinden daha kesinlikle biliyoruz ki, ufukta yeni tehditler her zaman olacak.

Halk sağlığa önem ve öncelik, araştırmaya yatırım ve eğitimli insan gücü öne çıkan gereksinimlerimiz.

Bilime ve onun ışığına gereksinimimiz var.

Atina yakınlarındaki Akademeia adlı zeytinlikte öğrencilerini etrafına toplayan Platon‘un binlerce yıl önce tanımlamış olduğu öğrenme ortam ve biçimlerinin ülkemizde hala kör topal ilerlediğine ve hatta özerklik ve liyakat başta olmak üzere son dönemde artan sorunlarıyla gerilediğine şahit oluyoruz.

Bu yazının yayımlandığı Pazar günü, akşam saatlerinde yeşerecek şifalı dallarda akademinin de sorunlarına deva bulunacaktır.

“Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Mevlana

Kaynak: T24

Exit mobile version