Teknofosiller: İnsan yapımı kalıntılar, Thames Nehri Halici’ndeki Doğu Tilbury’de bulunan bu çamur düzlüğü gibi tortularda birikir. Bu atıklar, stratigrafide görülebildiği için toplu olarak “teknofosiller” olarak bilinir. (CC BY-SA 4.0/Strat188)

Buna karşılık Head, Antroposen “olayı” önerisinin, en azından normal Kuvaterner kullanımında “ne tam olarak jeolojik ne de bir olay” olduğunu söylüyor. “Biz bunu jeoloji ve sosyal bilimler unsurlarını birleştiren disiplinler arası bir kavram olarak görüyoruz. Faydalı bulunursa resmi bir Antroposen devresi ile birlikte var olabilir, ancak kavramsal olarak onun yerini alamaz ve karışıklığı önlemek için yeniden adlandırılması gerekir.”

Zalasiewicz de bu görüşe katılıyor ve ekliyor: “‘Antroposen olayı’ kavramı, Jeolojik Zaman Ölçeği’nin resmi bir devresi olarak Antroposen kavramından çok farklıdır… Bunlar çok farklı kavramlardır ve aynı ‘Antroposen’ terimini her ikisine de uygulamak kafa karışıklığına davetiye çıkarır. Farklı bir isim altında, ‘olay’ fikri, kesin olarak tanımlanmış bir Antroposen devresiyleçatışmak ya da ona alternatif olmak yerine, potansiyel olarak onu tamamlayıcı olabilir.”

Gibbard ve meslektaşlarının belirttiğine göre, bu mantığa bir meydan okuma da Antroposen teriminin çoktan kendi başına bir hayat kazanmış olması. “Dünyadaki insanların çoğu jeolog değil, değil mi? Bence birçok yönden, bakla ağızdan çıktı,” diyor, Maine Üniversitesi’nden paleoekolog Jacquelyn Gill.

Jacquelyn, “Olay çerçevesi bize, Antroposen’i daha geniş bir kitle, gazeteciler, tarihçiler, çevreciler vb. tarafından halihazırda kullanıldığı şekilde tanımlama olanağıdır – bu kesimlerinhepsi bu kelimeyi insanların gezegen üzerinde iz bırakan etkiye sahip faaliyetleri için neredeyse bir metafor olarak kullanmaktadır,” diye ekliyor ve Antroposen’i belirli bir küresel başlangıç tarihi olan bir zaman dilimi olarak kurmanın, insanlığın bu noktadan önce Dünya üzerindeki etkilerini önemsizleştirme riski taşıdığını savunuyor.

Ancak jeoloji dışındaki tüm akademisyenler bu endişeleri paylaşmıyor gibi görünüyor. Antroposen üzerine kapsamlı yazılar kaleme alan Notre Dame Üniversitesi’nden tarihçi Julia Adeney Thomas, Physics World’e verdiği demeçte 50 bin yıllık bir olay fikrinin tarih, sosyal bilimler ya da temastaki disiplinlerde kavramın algılanış biçimiyle uyuşmadığını söylüyor. Aslında, “bizim için en iyi olan şey, herkes tarafından paylaşılan, biyostratigrafi ve Dünya sistem bilimine dayanan bir Antroposen tanımıdır,” diye açıklıyor Julia. Biz insanlar çevremiz üzerinde her zaman bir etkiye sahip olmuş olsak da, Dünya sisteminin işleyiş biçimini gerçek anlamda dönüştürmemiz ancak son 70 yıl içinde gerçekleşti.

Nihayetinde Antroposen’i tanımlamak, çağrıştırdığı meselelerle ilgilenmekten daha az önemli. Jacquelyn Gill, “Bu harika bir kavramsal çerçeve ve ister 1950, ister 1750 ya da sonunda ne olursa olsun insanlar bunu kullanmaya devam edecekler,” diye not düşüyor. “Doğadaki şeyleri adlandırmamızın ve tanımlamamızın nedeni, soru sormak için ortak bir dile sahip olmamızdır. Antroposen hakkında bunu zaten yapıyoruz” diye ekliyor. “Şu anda olduğu gibi, ne zaman başladığına dair kararın yaptığımız sorgulama üzerinde hiçbir etkisi yok. Umarım bu tanım gelecekte bu sorgulamayı sınırlandırmaz.”

 

Kaynak: https://physicsworld.com/a/epoch-or-event-defining-the-anthropocene/