Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu haftaki cuma hutbesinde, maddi ve manevi sıkıntılar “alınyazısı” olarak nitelendirilerek “Acılarımızı isyana ve zulme dönüştürmeyelim” ifadeleri kullanıldı
Ekonomik krizin halkın gündelik yaşamını etkilediği ve geçim zorlukları nedeniyle intihar vakalarının arttığı bugünlerde Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan dikkat çeken bir cuma hutbesi geldi.
Diyanet’e bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Musibetlere Karşı Müminin Tavrı” başlıklı bu haftaki cuma hutbesinde maddi ve manevi sıkıntılar “alınyazısı” olarak nitelendirilerek “Acılarımızı isyana dönüştürmeyin” ifadeleri kullanıldı.
“Hayatın akışı içerisinde her birimizin yaşadığı zorluklar, çile ve kederler, maddi ve manevi sıkıntılar olması mukadderdir. Çünkü bu dünya, imtihan dünyasıdır” denilen hutbede tüm bunların “dünya imtihanı”nın birer parçası olduğu belirtiliyor.
Cuma hutbesinin son bölümünde ise “Acılarımızı isyana ve zulme dönüştürmeyelim. Yaşadığımız zorluklar karşısındaki metanetli tavrımızın, Allah katında nice kolaylığın müjdecisi olacağını unutmayalım” deniliyor.
Öte yandan Diyanet TV’de de yayımlanan cuma hutbesi videosu sosyal medyada tepki çekti.
İhsan Eliaçık’tan Diyanet’e “İsyan etmeyin” sorusu: Sahabeden Ebuzer el-Ğifari terör propagandası mı yapmıştı?
“Aç sabahlayıp da isyan etmeyip kılıcına davranmayanın aklına şaşarım”
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, cuma günkü hutbesinde Müslümanlara hayatta karşılarına çıkan zorluklara isyan etmemeleri çağrısında bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı’na tepki gösterdi.
Kişisel Twitter hesabında yaptığı yorumda Ebuzer el-Ğifari’nin “Aç sabahlayıp da isyan etmeyip kılıcına davranmayanın aklına şaşarım” sözlerini hatırlatan Eliaçık, “Sahabeden Ebuzer el-Ğifari bu sözüyle marjinallik mi yapmış? Söylediği terör propagandası mı” diye sordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kaleme alınan ve cuma günü Türkiye genelindeki binlerce camide okunan “Musibetlere Karşı Müminin Tavrı” başlıklı hutbede şu ifadelere yer verilmişti:
“Elbette hiçbirimiz zorluklarla karşılaşmayı arzu etmeyiz. Ancak müminler olarak biliriz ki, hayatın güzel anları kadar, sıkıntılı zamanları da dünya imtihanımızın birer parçasıdır. Cenab-ı Hak, insanı bazen elindekileri alarak bazen de fazlasıyla nimet vererek imtihan eder. Bu yüzden, musibet karşısında isyan etmek, kırıp dökmek ya da kötü söz söylemek yerine öncelikle sabırlı ve metanetli olmaya gayret gösteririz. Sağduyu ve akl-ı selim ile hareket ederiz. Sıkıntıyı aşmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz. Bizler, her musibetten dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkartırız. Benzer sıkıntılara maruz kalmamak için hata ve ihmallerimizi gözden geçiririz. İlim sahibi, tecrübeli insanlardan yardım alır, ondan sonra da Rabbimize tevekkül ederiz.”