Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Din Öğretimi ve Genel Müdürlüğü’ne hafızlık eğitimine yönelik yetki verilirken sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapabilmesinin de önü açılmış oldu. Konuya ilişkin basın açıklaması yapan Eğitim-sen Milli Eğitim Bakanlığının cemaat mensubu yetiştirmeyi amaçladığını söyledi
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Din Öğretimi ve Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkilerini düzenleyen bölümde değişikliğe gidildi. Değişiklik öncesi yalnızca “ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında din kültürü ve ahlak eğitim ve öğretimine ait programlar ile ders kitaplarını ve eğitim araç-gereçlerini hazırlamak” ile görevli olan genel müdürlük artık “imam hatip ortaokulu ve liselerinin alanlarıyla ilgili ders kitaplarını” da hazırlayacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile hafızlık eğitimi yürüten Milli Eğitim Bakanlığı, hafızlık eğitimine yönelik yetkiyi de Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne verirken müdürlüğün merkezden izin almaksızın üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapabilmesinin de önü açıldı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), yapmış olduğu basın açıklamasında iktidarın işsizliğe ve Artan zamlara karşı çözüm sunmak yerine her alanda dinselleştirme pratiklerine hız verdiğini kaydederek şunları söyledi:
İktidar ve yandaşları lüksün, şatafatın, yağmanın ve talanın üzerini örtebileceklermiş gibi, kişi başına asgari ücrete denk düşen bir akşamlık iftar menülerinin fotoğraflarını engelleme derdine düştüler! Ancak gerçekler artık çuvala sığmıyor!
Bir taraftan öğrencilere öğle yemeği desteği verilmesi Milli Eğitim Şurası tavsiye kararları içerisinde yer almış ama bütçe yetersizliği gerekçe gösterilerek hayata geçirilememişken, diğer taraftan 81 il ve ilçe milli eğitim müdürü dün Saray’da iftar sofrasına katılabilmiş, iktidara sadakatini ve itaatini sergileyebilmiştir! İftar yemeğine ayrılan bütçe, on binlerce çocuğun mütevazı bir öğle yemeği olabilirdi. Vergilerimizi kullanarak yaptığı harcamanın eğitimle ilgili alternatif kullanımlarını düşünmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız.
“Milli Eğitim Bakanlığı sanki cemaat yetiştiriyor”
Dolayısıyla daha dün harem selamlık sınıf uygulamasıyla gündeme gelen okul müdürü Haydar Akın iktidarın kanatları altına alınmışken, İstanbul Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün velilere broşür göndererek çocuklarına abdest aldırmaları telkininde bulunabilmesi gelinen durumu gözler önüne sermektedir. . Çünkü MEB ve yöneticilerinin temel arzusu, tüm öğrencileri adeta bir cemaat yönetir gibi yönetmek ve yetiştirmektir!
“Dinci vakıflarla iş birliği geliştiriliyor”
“4-6 yaş grubundaki kız çocuklarının başı örtülerek Kur’an okutuluyor”
“Dinselleştirme politikalarına karşı mücadele edeceğiz”
Siyasi iktidarın, MEB’in ve tüm kamu yöneticilerinin evrensel hukuku yok sayarak, yurttaşlık haklarımızı çiğneyerek izlediği dinselleştirme politikalarına karşı tüm örgütlü gücümüzle kararlılıkla mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz!
Kaynak: Sendika.Org
