Bu ülkenin bütün vatandaşlarını değil sadece kendi tabanını, teşkilatını, milletvekillerini ikna için dillerine doladıkları ‘onlar tecavüzcü değil evli’ aldatmacası, çocuğun cinsel istismarını nikah şartına bağlayarak suç olmaktan çıkarmaya çalıştıkları gerçeğini değiştirmiyor. Özlem Zengin’in bir televizyon programında verdiği sayılar doğruysa nikahlı 264 ve toplamda 300 kişilik liste için ülkenin bütün kız çocuklarını cinsel saldırı suçları karşısında savunmasız bırakacaklar.
Van Milletvekili ve MKYK Üyesi Osman Nuri Gülaçar’ın tweetleriyle tecavüzcü affının AKP’nin gündeminden düşmediği, alenen kabul edildi. Üstelik infaz paketi genel kurul görüşmelerinin son aşamasında sosyal medyada tepkiye yol açan madde hazırlığının da itirafı niteliğinde, vekilin mesajları. İktidarıyla, muhalefetiyle pek çok kişi kadın hareketinin, görüşmelerin son saatlerinde başlattığı sosyal medya eylemini gereksiz, aşırı, hatta kamuoyunu yanıltıcı ve haksız görüp açıkça eleştirmişti. Yanılanın kadın hareketi olmadığı bu mesajlarla anlaşılır umarım:
1-)Erken yaşta evlilik mağdurlarından haklı olarak çok fazla mesaj alıyorum. Arkadaşlar son infaz paketinde yer alsın diye çabaladık. Ancak bazı sebeplerden ötürü yetişmedi. Bayramdan sonraki ilk genel kurul çalışmalarında en öncelikli konularımızdan olduğunu bilmenizi isterim.
— Osman Nuri Gülaçar (@OsmanGulacarTR) April 27, 2020
“1-)Erken yaşta evlilik mağdurlarından haklı olarak çok fazla mesaj alıyorum. Arkadaşlar son infaz paketinde yer alsın diye çabaladık. Ancak bazı sebeplerden ötürü yetişmedi. Bayramdan sonraki ilk genel kurul çalışmalarında en öncelikli konularımızdan olduğunu bilmenizi isterim.”
Mesajdaki o bazı sebeplerden birisi muhalefetin bu konuda uzlaşmayı kabul etmeyişi elbette. Ancak uzlaşma olmadığı halde son anda genel kurula önergeyle teklif edilmek üzere hazırlanmış kanun maddesi vardı. Ve genel kurula sunulması halinde durdurmaya, pek çok vekili oylamalara katılmayan muhalefetin gücü yetmezdi. Durduran #ÇocukİstismarınınAffıOlmaz etiketiyle gece birde TT olan sosyal medya eylemiydi. Kadınlardı. Kadınları yalnız bırakmayanlardı. Geniş katılımlı olmuştu bu eylem çünkü tehlike çok yakındı. Sosyal medyaya yansıyan madde teklifi korkunçtu. Teklif edilmeye ramak kalmış olan madde içeriği, sıradan bir affın da çok ötesine geçip çocuğun cinsel istismarını evlilik şartına bağlayarak meşrulaştıracak nitelikteydi. Kız çocukları için evlilik yaşını 13’e indirme riski taşıyordu. Dahası mevcut yasaya aykırı olarak 15 yaş altı çocuklara yönelik cinsel istismar suçuna şikayet şartı getirecek özelliklere sahipti..
Bir de bayram müjdesinden söz ediyor vekil diğer mesajında: “2-)Gönül isterdi ki bu müjde bayramdan önce verilseydi. Ancak bayramdan sonraya kaldı. Birçok arkadaşımızla birlikte bu konunun çözümü için elimizden geleni yaptığımızdan şüpheniz olmasın.” Erken evlilik adıyla masum göstermeye çalıştıkları tecavüzleri evlilik şartıyla meşru kılma gayreti, bayramdan sonra meclisin ilk gündem maddelerinden olacakmış. Müjdelenen(!) hazırlık aynı içerikle mi sunulur, değişiklikler yapılır mı belli değil henüz ama parlamentonun yine tecavüzcü affını konuşacağı anlaşılıyor. İktidar partisinden Gülaçar gibi birkaç milletvekilinin özel çabasından ibaret yeni bir girişimle karşılaştığımız sanılmasın.
Yeni teşebbüsün açıkça parti görüşü olduğu Gazete Duvar haberinden rahatlıkla anlaşılıyor. “Söz konusu düzenleme için muhalefet desteği arayan AK Parti’de bu tutum da değişecek gibi görünüyor. AK Parti kulislerinde, ‘Bu konu gündemde kaldığı sürece sürekli dayak yiyoruz. Cesaret edip yapalım, bir kez dayak yiyelim, geçsin gitsin artık’ görüşü dile getiriliyor.” Haberin verdiği kulis bilgisi iktidar partisinin içinde bulunduğu akıl tutulması halini çok güzel ifade etmiş. Tecavüzcüleri bir kez affedeceklermiş, geçip gidecekmiş!
