Özgür Denizli

İşçinin şairi Sennur Sezer edebiyata yeni isimler kazandıracak – Gizem Bilkay

Gülce Başer ile Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni ve Sennur Sezer’in edebiyat anlayışını konuştuk.

‘Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ için 1 Şubat 2022’e kadar sürecek başvurular başladı. Ödüllerin öykü jürisini Adnan Özyalçıner, Nalan Barbarosoğlu, Ayşegül Tözeren, Sibel Öz ve Ahmet Tulgar oluşturuyor. Şiir jürisinde ise A. Hicri İzgören, Orhan Alkaya, Nalan Çelik, Gülce Başer ve C. Hakkı Zariç yer alıyor.

Gıda-İş Sendikası ve Manos Kitap tarafından 2015 yılında vefat eden Sennur Sezer anısına düzenlenen ödüllerin amacı, “Birlikte yaşadığımız topraklarda ‘Sabah sokakları saran ekmek kokusunun mayalanışındaki uykusuzluk payı’nı yazmak ve emeğin tarihine yeni kaynaklar sunmak” olarak özetleniyor.

Yazar, şair ve jüri üyesi Gülce Başer ile Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ni ve Sennur Sezer’in edebiyat anlayışını konuştuk.

Şair Sennur Sezer’in Türkçe edebiyattaki, şiirimizdeki yerini nasıl tarif edersiniz?

Sennur Sezer, her şeyden önce kendi dili olan şairlerimizden biridir. Bu da onu bir yolun başına koyar; takip edilebilsin ya da edilemesin, kendi dili olması, şairi bir tür öncü kılar. Sezer, bu yolu şiirde yapabildikleri ve yapamadıkları, diyebildikleri ve diyemedikleriyle açmıştır. Şunu demek istiyorum: şiirde emekçi, “işçi” kadını temsil eden, bu noktada Yaşar Nezihe’den alınmış bir bayrak olabilir. Ancak, Yaşar Nezihe, öznelliğini anlatamadığı, şiirin henüz bireyleşmediği bir dönemin şairiydi. Sezer, aldı bu şiiri öznellikle zenginleştirdi, genişletti. Ama tabii işçi bir kadının dünyasının dışında kalan şiiri yazamadı. Hatta yaşadı ve yazamadı.

Ama kendi misyonunu tamamladı mı? Tamamladı.

 Sennur Sezer adına yapılan Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Yarışması’nda nelere dikkat ediyorsunuz?

Özgünlük, şiir kalitesi, atmosfer kurma becerisi, dilin kurulması karşısında şairin tercihi, bir de tabii samimiyet, sahicilik. Bunu derken, şiirde özgeçmiş dökümünden söz etmiyoruz. O sahicilik işte, bunu bilen böyle deyince anlıyor.

Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Yarışması’nın edebiyat mirasımıza ne gibi katkıları olacaktır?

Şair kazandıracak. Buna inanıyorum.

Genç kuşağın çağıyla, yaşadığı coğrafyayla olan ilişkisini edebi anlamda nasıl görüyorsunuz?

Bir kere etnisite meselesini aşmak üzereler… Acı neredeyse o oluyorlar, hakikatin, merhametin peşindeler. Buna seviniyorum. 1980’lerin hayali gerçek oldu: Yetiştikleri yeri ve ortamı şiirden gizlemiyorlar. Özgünlük peşinde koşan da var, koşmayan da… Eski Türkçe/yeni Türkçe meselesi de hemen tamamen aşılmış durumda…

Siyasileşme daha radikal bir boyuta erişti mi? Hayır. Ama sıcak siyaseti şiire almaktan daha az çekinen bir kuşakla karşı karşıyayız. Kendini daha çok önemseyen bir kuşak, aynı zamanda…

Ödülü kazanan isimlerle ilişkileriniz devam ediyor mu? Ödül bir başlangıçtır fakat aslolan devamlılığı sağlamaktır. Ödülü kazananların edebiyat yolculuğu nasıl devam ediyor?

Yeni E’de eserleri yer alanlar oluyor. Kitapları zaten Manos’tan çıkıyor…

Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Yarışması artık bilinen ve saygı duyulan bir yarışma… Bunu nasıl başardınız? Geleceğe dair hayalleriniz nelerdir?

Bunu biz değil, bize teveccüh eden şairler başardı. Adların gizli tutularak rumuzla katılınması bir avantaj oldu. İyi dosyalar geldi, biz de üzerimize düşeni yaptık. İyi dosyalar olunca insan heyecanlanıyor. Hepsi bu. 100. Sennur Sezer Ödülü’nü hayal ediyorum!

ÖDÜLLERE KATILIM KOŞULLARI

Kaynak: DUVAR

Exit mobile version