Kuzey ve Doğu Suriye’de, kadınların kurduğu 23 kadın kooperatifi bulunuyor. Kooperatiflerin üye sayısı 10 ila 75 arasında değişiyor ve gelirler eşit şekilde üyeler arasında pay ediliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar artık siyasetin yanında ekonomik yaşamda da sözünü söylüyor. Kadın organizeli kooperatif sayısı 23’e çıktı. Kadın Ekonomi Komitesi üyesi Armanc Mihemed, “Irk, dil, din ayrımı yapmadan bütün kadınların yanındayız. hala Ortadoğu’da binlerce kadın köle olarak görülüyor. Bizim amacımız bütün kadınların kendi bağımsız, özgür ekonomilerini oluşturmalarıdır. Hiçbir kadın, erkeklerin karşısında elini açarak para istememeli. Bizim amacımız kadınların kendini yönettiği bir dünya” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de merkezci sisteme karşı alternatif modeller üreten kadınlar, Baas rejimi döneminde tamamen dışlandıkları istihdam alanındaki varlıklarını güçlendirmek için 2015 yılında Kadın Ekonomi Komitesi oluşturdu. 2019’da katledilen Hevrîn Xelef’in de öncülük ettiği kadınlar Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerinde kooperatif ve komünler ortaya çıkardı.
Kuzey ve Doğu Suriye’de, kadınların kurduğu 23 kadın kooperatifi bulunuyor. Kooperatiflerin üye sayısı 10 ila 75 arasında değişiyor ve gelirler eşit şekilde üyeler arasında pay ediliyor. En örgütlü oldukları alan tarım olurken, 12 bin dekar arazi üzerinde üretimin önemli bir kısmını kadınlar karşılıyor.
Üretimin doğrudan tüketiciye ucuz ve sağlıklı ulaştırılması amacıyla Kadın Ekonomi Komitesi tarafından açılan onlarca pazar alanı, 3 fırın ve 5 tandır bulunuyor.
Yanı sıra komitenin, tekstil-giyim üretim atölyeleri, mobilya fabrikası ve okul kantinleri gibi projeleri de bulunuyor. Komitenin amacı her köyde en az 3 üyeli kooperatifler oluşturarak, tandır ve fırın sayılarını arttırmak.
‘Ekonomiyi elinden alarak eve hapsetmişlerdi’
Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Ekonomi Komitesi üyesi Armanc Mihemed, ileriye dönük projelerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar’a değerlendirdi.
5 bin yıl önce tarım ve ekonominin kadınların eliyle şekillendiğini ancak devletlerin gelişmesiyle ellerinden alındığını belirten Mihemed şunları söyledi: “Erkekler kadınların elinden ekonomiyi alarak onu ev içine hapsetti. Rojava Devrimi olmadan önce Kuzey ve Doğu Suriye’de de kadınlar, eve hapis edilmiş durumdaydı. Kadınlar BAAS rejimi tarafından köle olarak görülüyordu. Kadınlar evden çıkamayacak duruma getirilmişti. Devrimle birlikte kadınlar yaşamın her alanında yer almaya başladı. Kadınlar her ne kadar zor süreçlerden geçseler de konu emek, kültür, tarım, ürün, hüner olunca yeniden ön plan çıktılar. Kadınlar Özerk Yönetim içinde her alanda kendilerine yer bulabildiler ve demokratik modernite fikriyatı ile bütün projelerini gerçekleştirdiler. Rojava Devrimi askeri olduğu kadar bir kadın ekonomi devrimidir. Kadınlar hem askeri hem de ekonomi alanında yerlerini aldılar. Devrim ile birlikte kurulan 9 komite de kadınlar yer aldı. Bağımsız, özgür bir ekonomi için daha çok tarım alanında kendilerini örgütlediler. Kendi ekonomilerini oluşturmak için uzun uğraşlar verdiler.. Yıllar önce kadının elinden alınan emeği yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de en fazla kadın kooperatiflerini oluşturmaya önem gösteriyoruz.”
‘Hayrete düşüyorlar’
2015 yılında kurulan Kadın Ekonomi Komitesi’nin önemli olduğuna dikkati çeken Mihemed, kadınların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikriyatı çerçevesinde bir araya gelerek, kooperatifler oluşturduğunu belirterek şunları kaydetti: “İlk kooperatifleri oluşturduğumuzda biraz zorlandık, kadınlar mesafeliydi. Ancak her alanda onları destekledik ve kadınlar bir birlerinden güç almaya başladı. Şimdi kendi başlarına kooperatifler kurabiliyorlar. Tarım alanında, 9 yeni kooperatif, 8 de yeni tandır kurmak istiyoruz. Kooperatiflerde onlarca kadın istihdam edilecek. Seraların sayısını arttıracağız, kadınların çalıştığı fabrikaların sayısını arttıracağız. Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn’de kooperatiflerimiz vardı, yüzlerce kadın çalışıyordu. Sadece Serêkanîye’de 43 bin, Girêspî’de 30 bin dekar tarım alanımız vardı. Türkiye ve desteklediği çetelerin saldırıları aynı zamanda kadın kazanımlarına dönük bir saldırıydı. Serêkaniyê, Girêspî ve Efrîn’den göç eden kadınlara ekonomik olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz. Komite olarak ırk, dil, din ayrımı yapmadan bütün kadınların yanındayız. Kuzey ve Doğu Suriye’nin dışından gelenler, kadın kazanımlarını yerinden gözlemlediklerinde hayrete düşüyorlar. Bunu nasıl başardığımızı, kooperatifleri oluşturma aşamalarını, kaç kadınla bu projeleri gerçekleştirdiğimizi soruyorlar. Yakın zamanda bu projeler fotoğraflanarak, incelendi. Gittikleri ülkelerde bunları hayata geçireceklerini söylediler. Bu bizim için bir kazanımdır. Bu kazanım sadece bizim değil mücadele eden, direnen bütün kadınların kazanımıdır. Biz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimi gerçekleştirdik ama hala Ortadoğu’da binlerce kadın köle olarak görülüyor. Bizim amacımız bütün kadınların kendi bağımsız, özgür ekonomilerini oluşturmalarıdır. Hiçbir kadın, erkeklerin karşısında elini açarak para istememeli. Bizim amacımız kadınların kendini yönettiği bir dünya.”
Fırat Nehri’nin suyunu azaltmaya tepki
Fırat Nehri’nde su seviyesinin Türkiye tarafından azaltılmasına tepki gösteren Mihemed, “Buna karşı uluslararası insan hakları örgütleri sessiz. Bütün saldırılara karşı direndiğimiz gibi suyun seviyesinin azaltılmasına karşıda direneceğiz. Su sorununa karşı kuyular kazıyoruz, halkı susuz ve tarımsız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeni Yaşam
