Özgür Denizli

Kürtlerin, Kürt kalma mücadelesi yüz yıldır sürüyor

Cumhuriyetini kurulması ile birlikte Kürtçe’ye karşı sistemli bir yok etme politikası devreye girdi ve yüz yıl sonra bugün hâlâ sürüyor. Dil, kimliğin ve kültürün başlıca taşıyıcısıdır. Sömürgecilerin Kürtçe düşmanlığı bundan kaynaklanıyor. Kürtlerin bu siyasete karşı mücadelesi 2023’te de artarak sürdü

Hüseyin Kalkan

Kimliğin başlıca belirleyicisi dildir. Bu nedenle sömürgeciler başta dili hedef alır.  Çok uluslu bir imparatorluktan bir ulus devlet çıkarmak isteyen İttihat ve terakki, Türkler dışındaki ulusları fiziki olarak yok etmenin yanı sıra bu ulusların kültürel varlıklarını da hedef aldılar. Kültürün başlıca unsuru dildir. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Kürtçe’ye karşı sistemli bir yok etme politikası devreye girdi ve yüz yıl sonra bugün hala sürüyor.  Kürtçe konuşmak yasaklandı. ‘Vatandaş, Türkçe konuş çok konuş’ kampanyaları açıldı.  Amaç Kürtçeyi unutturmak, Kürtleri Türkleştirmektir. Çok büyük bedellere rağmen Kürtler Kürtçeden vazgeçmediler. Özgürlük hareketinin gelişmesi ile birlikte Kürtçenin önemi ön plana çıkarıldı. Kürtçeyi geliştirmek ve konuşmasını yaygılaştırmak için bütün imkanlar seferber edildi. Birçok belediyenin seçimle Kürtlerin yönetimine girmesi ile birlikte Kürtçeyi geliştirmek için köklü ve kalıcı tedbirler alınmaya başlandı. Kültürel kurumlar oluşturulmaya başlandı. Bugün hala mücadele dil etrafında sürmektedir.

Dil, kimlik ve kültür

Kayyım politikası Kürtçe’yi yok etmek, Kürtleri asimile etmek için devletin giriştiği ikinci önemli hamleydi. Kayyımların en önemli hedefi Kürt dilini ve kültürünü yok etmek, Kurdistan’da kültürel bir yıkım gerçekleştirmektir. Kürt dili ve Kültür kurumları ilk elde kapatıldı veya işlevsiz hale getirildi. Amaç kimliksel ve dilsel asimilasyon gerçekleştirmekti. İlk adımda bütün dil okulları kapatıldı. Dil öğretmenleri tutuklandı, eğitim malzemelerine el konuldu. Bütün bunların yanı sıra kültürel bir saldırı başlatıldı. Bu saldırı önemli ölçüde etkili oldu. Fırat Haber Ajansı’na(ANF) konuşan Eğitim Sen Wan Şube Eşbaşkanı Murat Atabay, 1920’li yıllarda Kürtlerin evde ve sokakta yüzde 90 oranında Kürtçe konuşurken, bugün Kürtçe konuşma oranının yüzde 7’lere kadar düştüğünü söyledi. Bu belirleme Kürtçenin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu tehlike ancak anadilde eğitim ile  bertaraf edilebilir. Kürtçeye yönelik bu saldırının farkında olan Kürt halkı ve Kürt kurumları geçtiğimiz yıl içinde her alanda kullanması için mücadele verdiler. Başta Amed olmak üzere bütün büyük Kürt kentlerinde Kürtçe kurslar açıldı ve Kürtçe’nin kullanıldığı etkinlikler yapıldı. 2023 yılı Kürtler açısında bu çabaları boşa çıkarma yıllı oldu. Dil ve kültür kurumları yeniden kurulmaya ve  işlevli hale getirme yılı oldu. Hem Kürtçe öğreten dernekler hem Kürt sanatını koruyan ve geliştirmeye çalışan kurumlar tekrar ayaklarının üzerine dikildiler ve kayyım düzenine karşı mücadeleye başladılar. Belki önümüzdeki yılın sloganı ‘Kürtçe konuş çok konuş olmalı”

Asimilasyona karşı üretim

2023 yılında hem yaratıcılık hemde sanatsal özgürlük için önemli mücadele veren kurumların başında Amed Şehir Tiyatrosu geliyordu. Her ay yeni bir programla seyircinin karşısına çıkan topluluk, aynı zamanda yasaklar ve gözaltılarla mücadele ediyordu. Her ay Kürtçe oyunların ağırlıkta olduğu bir program açıklarken, Kürt ve dünya klasiklerini sahneledi. Dünya klasiklerinde Jeanne D’Arc’ın öteki ölümü (Mirina Jeanne D’Arcê Ya Din/)grubun sahnelediği önemli dünya klasiklerinde oldu. Bu oyunlar sadece Amed’de sahnelenmedi. Amed Şehir Tiyatrosu, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bir çok Türk kentinde de seyirci ile buluştu. Amed Şehir Tiyatrosu Grubu bu oyunlar ile bir Avrupa turnesi düzenledi ve seyirciden büyük ilgi gördü. Almanya, Hollanda ve Belçika’da seyirci yoğun ilgi gösterdi.

Kültürel direniş

Kültürel direniş sanatın her alanında sürdü. Burada ancak bu mücadelenin bazı ana başlıklarını sunabiliriz.

‘Sanatı susturamazsınız’

Amed merkezli bir soruşturma kapsamında 25 Nisan 2023 günü  Amed Şehir Tiyatrosu, Dicle Kültür Sanat Derneği, Mezopotamya Kültür Sanat Derneği ve MKM’ye baskın düzenlendi, çok sayıda sanatçı gözaltına alındı. 21 kentte düzenlenen ev baskınlarında tiyatrocular da gözaltına alındı.

Soruşturma kapsamında Amed Şehir Tiyatrosu, Dicle Kültür Sanat Derneği, Mezopotamya Kültür Sanat Derneği ve MKM’ye baskın düzenlendi, çok sayıda sanatçı gözaltına alındı.Yavuz Akkuzu ile birlikte gözaltında tutulan tiyatrocular arasında Devrim Demir, Elvan Köçer Yıldırım, Özcan Ateş, Sena Özbey, Şahperi Alphan Bayhan, Sadettin İnal, Kibar Suvari, Velat Ersin ve Kevve Çelik, Mesut Baskın da bulunuyor. Amed Şehir Tiyatrosu (Şanoya Bajêr a Amedê) ise yaptığı açıklamada “Arkadaşlarımız bu sabah ev baskınlarında gözaltına alındı. Amed Şehir Tiyatrosu onurumuzdur. Sanatı susturamazsınız” dedi. 123 tiyatroyu kapsayan Tiyatro Kooperatifi ve Oyuncular Sendikası da bir destek açıklaması yayınladı. Gözaltına alınan tiyatrocular daha sonra serbest bırakıldı.

‘Stranlarla yıkacağız!’

Yılın son yasağı MKM kuruluş yıldönümü dolayısıyla yapacağı kutlamanın yasaklanmasaydı. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), 32’nci kuruluş yıl dönümüne ilişkin Küçükçekmece’de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde yapmayı planladığı konser, Küçükçekmece Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. MKM emekçileri konserlerin kaymakamlık kararıyla yasaklanmasının keyfi ve siyasi olduğunu belirterek kararı tanımadıklarını açıkladılar. DEM Parti Bağcılar ve Sancaktepe ilçe binalarında iki konser gerçekleştirildi. Bu gelişme yeni yılda sanat cephesinde mücadelenin kesinleşerek süreceğini gösteriyordu.

Beytocan ve diğerleri

Konsersiz ülke

Kaynak: Yeni Yaşam

Exit mobile version