Özgür Denizli

Livaneli’den ‘Hayata Dönüş’ paylaşımı: Ecevit hükümeti kabul etmedi

Zülfü Livaneli, Hayata Dönüş operasyonlarının yıldönümünde yaptığı sosyal medya paylaşımlarında 19 yıl önce cezaevlerinde yaşananları anlattı: “1996 ölüm oruçlarında tutukluların isteklerini Refah Partisi hükümetine bile kabul ettirebilmiştik ama 2000’de Ecevit hükümeti kabul etmedi.”

1996 ölüm oruçları döneminde de eylemin daha fazla can kaybı olmadan sona ermesi için Necmettin Erbakan başbakanlığındaki koalisyon hükümeti ile görüştüklerini ve sonuç aldıklarını hatırlatan Livaneli, “Ama 2000’de Ecevit hükümeti kabul etmedi. Hikmet Sami Türk’le bizzat ben konuştum kan dökülmemesi için. Türk, ‘başbakanla konuşayım’ dedi. Yarım saat sonra ret cevabı geldi. Çünkü operasyona karar verilmişti” dedi.

Livaneli operasyonda yaşanan can kayıplarını perdelemek için cezaevlerindeki mahkumlara telefonla ‘kendinizi yakın’ talimatı verildiği yalanının ortaya atıldığını da hatırlatarak, “Oysa Yaşar Kemal, ölüm döşeğindeki eşinden bilgi alamamıştı. Çünkü telefonlar çalışmıyordu” dedi. Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk, Oral Çalışlar ve Mehmet Bekaroğlu’nun yer aldığı heyet operasyon öncesinde mahkumlarla görüşmek için Bayrampaşa Cezaevi’nde bulunuyordu.

‘YAŞAR KEMAL’E MESLEKİNİN TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEDİM’

Zülfü Livaneli paylaşımlarının devamında şunları yazdı:

“Bunu o akşam ana haberlerde anlattım. Sonra operasyon yapıldı ve 19 Aralık tarihimizin en karanlık günlerinden biri oldu. O akşam Yaşar Kemal’e Mesleki’nin türküsünü söyledim: Bu dünyaya güvenilmez/ Ölmeyince kan kesilmez/ Mesleki’m artar eksilmez/ Zulüm yavaşça yavaşça…”

Livaneli’nin paylaşımları şöyle:

Zülfü Livaneli

@LivaneliZulfu

19 Aralık Hayata dönüş adı altında bir katliam yapıldı 1996 ölüm oruçlarında tutukluların isteklerini Refah partisi hükümetine bile kabul ettirebilmiştik ama 2000’de Ecevit hükümeti kabul etmedi

1.073 kişi bunun hakkında konuşuyor

Ne olmuştu?

.

Hayata Dönüş Operasyonu, 19 Aralık 2000 tarihinde, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerinin F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerini sona erdirmek için yapıldı. 20 cezaevinde yapılan operasyonda 30 tutuklu ve 2 asker öldü. Yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10 bin görevli tarafından gerçekleştirilen operasyonun ardından 22 Aralık 2000’de, dönemin başbakanı Ecevit tarafından, ‘kendi teröründen kurtarılan teröristler’ olarak tanımlanan mahkumlar F tipi hücrelere kondular. İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin sorumlular hakkında 109 milyar lira tazminat cezasına hükmettiği operasyonlarla ilgili ilk yargı kararında, “Yaşam hakkı ihlal edildi” denildi.

Kaynak: DUVAR

Exit mobile version