ODTÜ Çevre Topluluğu, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın “İklim Acil Durumu İlan Edilsin” kampanyasına destek vermesini eleştirdi.

* Fotoğraf: ODTÜ öğrencilerinden Tuna Gözlügöl.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, genç iklim aktivistlerinin iklim acil durumu ilân edilmesi talebiyle başlattıkları kampanyaya destek verdiğini açıkladı.

Yavaş, 19 Aralık’ta “İklim Acil Durumu İlan Edilsin” kampanyası kapsamında hazırlanan “Karbon 0, Dünya 1” pankartını imzaladı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Çevre Topluluğu ise dün (28 Aralık) yaptığı açıklamayla Mansur Yavaş’ın, ODTÜ ormanını ikiye bölecek olan yol projesindeki rolünü hatırlatarak, Yavaş’ın greenwashing (yeşil yıkama) yaptığını söyledi.

8 Kasım’da ODTÜ’lülerin, kamuoyunda “Rant Yolu” projesi olarak da bilinen projenin iptali için Mansur Yavaş’la ve ABB Meclis üyeleriyle görüşmek için belediye binası önünde düzenledikleri basın açıklamasına polis saldırmış ve altı öğrenci gözaltına alınmıştı.

“Rant Yolu’nun aktörlerinden”

Topluluk, açıklamasında şöyle dedi:

“Ankara’nın son yekpare ormanlık alanı ve ekosistemi sermayenin çıkarı için katledilirken kentin belediye başkanı, işlediği ekokırım suçlarının üzerini, samimiyetsiz imzalar yoluyla kapatmaya çalışıyor.

“Biz ODTÜ Çevre Topluluğu olarak, bu yeşil badanacılık hamleleriyle karşılaşmaktan bıktık. Bu gibi imzaların başta kendi kentindeki ormanların ve ekosistemin yok edilmesine sebep olan kişilerce atılması manipülasyondan başka bir şey değildir!

“Bu imzayı atan ve iklim krizini önemsediğini söyleyen Mansur Yavaş, aynı zamanda Melih Gökçek tarafından binlerce ağacın kesilmesi ile başlayan, büyük bir ekokırım projesi olan Rant Yolunun başındaki aktörlerden biridir.

“Aynı belediye başkanı, bu ekokırım projesine karşı belediye meclisine katılmak isteyen kent halkının ABB önünde güvenlik ve polis şiddetine uğramasına sessiz kaldı. Tüm bunların ardından ‘çevreci’ bir imaj çizmek için bu imzanın atılmasını samimiyetsiz ve iki yüzlü buluyoruz.”


Ne olmuştu?


Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı.

ODTÜ arazilerini de kapsayan yol proje protokolünün yapımı 9 Eylül 2017 tarihinde başlamıştı.

“Bilkent-İncek Yol Projesi” olarak da bilinen proje, ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından yeniden ihaleye açılmıştı.

Bilkent-İncek-Gölbaşı arasında yapılması planlanan 11 kilometrelik yeni yol ihalesinin duyurulmasının ardından, ODTÜ Bileşenleri ve Ankara Mimarlar Odası tepki gösterirken, ODTÜ ormanını ikiye bölecek yol projesinin ivedilikle iptal edilmesi talep edildi.

Yavaş söz konusu yol için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yazı yazarak ODTÜ’nün tam ortasından geçen, farklı bir proje olan “tünel yol” planının iptal edilmesini talep etti; ancak Yavaş yasal olarak kararı yargıya taşıma hakkı varken dava açmadı.

26 Temmuz 2022’de ise ODTÜ ormanına giren ABB’ye ait iş makineleri yol çalışmalarına yeniden başladı. ODTÜ’lerin paylaştığı görüntülerde, iş makinelerinin asfalt hazırlığı yaptığı görüldü.

Yeşil yıkama nedir?

Yeşil yıkama (greenwashing, yeşil aklama, yeşille göz boyama) kavramı ilk kez 1986’da Jay Westerfield tarafından kullanıldı.

Westerfield bu kavramı bazı otellerin, konuklarına banyo havlularını çevreye olan etkilerini azaltmak için tekrar kullanmayı önerirken aslında başka hiçbir adım atmadıklarını ve asıl amaçlarının çamaşır yıkama masrafını azaltmak olduğunu görünce oluşturdu.

Yeşil yıkamayı kısaca bir ürün ya da hizmetin yeterli dayanak olmaksızın çevreye yararlı (ya da en azından zararsız) olduğunun iddia edilmesi olarak tanımlamak mümkün. Ancak aslında yapılan tüketicilerin hassasiyetlerini bir pazarlama aracına dönüştürmek ve satışları arttırmak.

Yeşil yıkamada tüketiciye çevre duyarlılığı ya da organik ürün gibi vaatler sunan firmaların aslında üretim sürecinde bu kavramlardan uzaklaşıyor. Yani, doğal malzemelerle üretildiğini düşündüğünüz bir ürün kimyasal içerebiliyor ya da doğaya duyarlı bir proje olduğunu düşündüğünüz satışlar aslında bu amaçla kullanılmıyor.

Greenwashingin var olma sebebinin altında tüketici taleplerinin yeni bir pazar olarak görülmesi ve çıkar amaçlı kullanılması yatıyor. Kullandığı ürünler, küresel iklim krizi ve hayvan hakları hakkında bilinçlenen tüketicilerin günümüzde bu kavramlarla uyumlu ürün ve proje talep ediyor olması kimi kurum ve firmalar tarafından bir kâr marjı olarak görülüyor.

 

Kaynak: Bianet – Tuğçe Yılmaz

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…