AKP’nin üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü “Yerel Yönetimler Taslağı” bir süre önce basına sızdı.
Henüz taslak aşamasında olan ve çalışmaları devam eden taslaktaki maddeler, belediyelerin yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Cumhurbaşkanı ve valilere verilerek buraları mali, idari ve ticari alanda sınırlandırmayı öngörüyor.
Taslak henüz siyasi partilere ve Meclis’e sunulmuş değil. Ancak taslağın basına sızan halini Mezopotamya Ajansı’ndan Diren Yurtsever’e değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, uyarılarda bulunuyor.
Yerel yönetimlerin yetkilerinin valiye, bakanlığa ve “saraya” aktarılmaya çalışılarak, belediyelerin merkeze alınmak istendiğini ekleyen Oluç, iktidarın yerel seçimlerde birçok yeri kaybettiğini hatırlatarak şöyle devam ediyor:
Kayyum atamalarının gerçekleştiği dönemde hem toplumsal hem de siyasal muhalefeti uyardıklarını hatırlatan Oluç, taslağın “batıya kayyum atamanın bir yolu” olma özelliği taşıdığını ifade ediyor.
Kendi belediyelerine kayyum atandığı dönemde dile getirdikleri “yarın batıdaki belediyelere musallat olacaklar” şeklindeki uyarıları hatırlatan Oluç, batıda herhangi bir belediyeye kayyum atanmasa da yasalarda değişiklik yapılarak belediyelerin yetkilerinin merkeze alındığına dikkat çekiyor.
AKP’nin hazırlığı içinde olduğu taslağın “vahim” olduğu görüşünü dile getiren Oluç, “Faşizmin kurumsallaşmasının adımları atılıyor. Bizim güçlü yerel demokrasi, yerinden ve yerelden yönetim anlayışı üzerinde yükselen bir parlamenter demokrasi anlayışımızın aslında ne kadar ciddi bir ihtiyaç olduğu bir kez daha görülüyor” diyor.
Taslakla birlikte iktidarın rant alanlarını yeniden ele geçirmek istediğine işaret eden Oluç, İstanbul’un iktidarın en büyük kaybı olduğunu ve dolayısıyla başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehir belediyesinin hedefte olduğunu vurguluyor.
İstanbul, Antalya, Adana, Mersin, Ankara gibi kentlerin iktidar açısından önemli olduğunu söyleyen Oluç, “Taslaktaki düzenlemeler bu belediyeler ile birlikte merkez ilçeleri de içeriyor” diye belirtiyor.
İktidarın bütün derdinin ülke sınırları içindeki kaynakları elde etmek olduğunu kaydeden Oluç, taslakta yer alan kritik maddelerden birinin “zimmetlerde aksama” maddesi ile ilgili düzenleme olduğunun altını çiziyor.
Oluç’un dikkat çektiği düzenleme ile belediyeler üzerinde valilere geniş yetkiler veriyor.
Buna göre; devletin ülke ölçeğinde belirlediği plan ve programlar kapsamında gerçekleştirdiği büyük projeler için, belediyesi veya bağlı idaresine yapılması gereken hizmetlerin yerine getirilmemesi halinde valiye üç kişilik bir komisyon kurma yetkisi veriyor. Vali tarafından kurulacak komisyon, projelerin uygulanabilirliğine veya erişilebilirliğine engel olunduğunu tespit edebilecek.
Belediyelere müdahaleyi kolaylaştıran bu düzenlemenin Kanal İstanbul Projesi’ni yakından ilgilendirdiğini belirten Oluç, şöyle devam ediyor:
Kaynak: KARINCA
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()