CANAVAR X X X
(Beast) Yönetmen: Baltasar Kormakur Universal filmi, 2022. |
Jaime Primak Sullivan adlı yazarın romanından uyarlanmış bu film, önemli bir yönetmenin imzasını taşıyor, dönüşünü haberliyor: Baltasar Kormakur.
Kurmakur 1966 doğumlu ve İzlanda kökenli bir yazar, yönetmen, oyuncu. 2000 yılında ilk ününü yapan 101 Reykjavik’ten sonra A Little Trip to Heaven, Jar City, özellikle 2010’larda Contraband, The Deep, Everest, Adrift gibi filmleri geldi. Yönetmen bu filmiyle de ana temalarına dönüyor: insanoğlunun doğa içinde kaybolması, karşılaştığı tehditler ve hayatta kalma savaşımı.
Doktor Nate Samuels birzamanlar yaşadığı Güney Afrika’ya dönüş yapıyor. İki kızıyla birlikte… Aslında bu onun için bir hüzün nedenidir, çünkü sonradan kaybettiği eşini vaktiyle orada tanımıştır. Aslında ailenin dramı oldukça dramatiktir. Bu siyahi ailenin karı-kocası iyi anlaşamamış ve boşanmaya gitmiştir. Kadının kansere tutulup ölmesi (ve filmde dendiği gibi “New York’ta beton bir mezara gömülmesi”) iki kızı için en kötü bir anı olmuştur.
Yıllar sonra, Londra’dan yola çıkan Nate Samuels, artık yetişkin kızları Mere(dith) ve Norah’la birlikte yeniden Afrika’ya döner… Çok eski dostu, yaban hayatı uzmanı Martin Battles’ın yönettiği doğal yaşam çiftliğinde kalırlar. Kıtanın zürafadan file, gergedandan timsaha, antiloptan akbabaya en ‘sevimli’ hayvanlarını görürler, hem de yakından. Özellikle ırkının son temsilcilerinden biri olan ve garip bir intikam içgüdüsüyle yüklü olduğu anlaşılan devasa bir aslan, ailenin peşine düşecektir. Yasadışı, izinsiz avcıların neden olduğu ve ırkına yönelik bir soykırımın intikamını sanki tüm insanlardan almaya kararlı gözükerek… Ve kolay rastlanmayan ölümcül bir savaşa yol açarak…
Filmin en büyük özeliklerinden biri, birkaç çekim dışında tüm aslanların filme üstün bir teknolojiyle dahil edilmesi. Ama bu yapaylık öylesine iyi yapılmış ki, hiç anlaşılmıyor. Tıpkı tüm o ünlü Jurassic Park serisinde olduğu gibi… Hele bunlardan biri, doktor Nate’in aslanlardan biriyle kurduğu ‘yakın dostluk’ bölümü parmak ısırtıyor.
Bir diğer üstün nokta kızlara verilen önem ve onların birer karaktere dönüşümündeki ustalık. Geçmişlerinden sadece acı anılar edinmiş, sayısız sorun yaşamış ve yaşayan iki kardeş, giderek tam bir savaşçıya dönüşüyor. Ve oyunculardan tek tanıdığımız olan İdris Elba’nın Nate kişiliğinin yanında, onlar da filme büyük katkıda bulunuyorlar.
Belki biraz uzatmalı bölümlerden, tekrarlardan söz edilebilir. Ama temelde sağlam ve özgün bir film bu… Hep birbirine benzeyen son dönemin birkaç temel türünün dışında özellikle doğaya dönüklüğüyle izlenmeyi hak eden…
Kaynak: T24
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()