Yusuf Özkan
Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne’a göre Mehmet Üstün başkanlığındaki örgüt, “Anlaşmalara uymayan; yenilik yapma, Müslüman toplumu temsil etme ve anavatanlarından uzaklaşma isteği göstermeyen 5 kişilik muhafazakar bir kulüp” haline geldi.
Hükümetin bu kararı ile EMB, resmi olarak Müslümanları temsil hakkını ve yıllık 600 bin euroluk devlet yardımını kaybedecek.
Adalet Bakanı Van Quickenborne, Ekim 2020’de göreve geldikten sonra, “işlev bozuklukları tespiti” gerekçesiyle Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu’nun faaliyetlerini incelemeye aldı.
Birkaç ay sonra Belçika İstihbarat Servisi, Faslıların Brüksel’deki Ulu Cami’ye (Grote Moskee) müdahale ettikleri ve casusluk yaptıklarını söyleyen bir rapor hazırladı.
Bakan Van Quickenborne, örgütün o dönemki başkanı Salah Echallaoui ile görüşerek, istifa etmesini istedi.
Adalet Bakanı, Fas veya Suudi Arabistan gibi ülkelerden etkilenmeden daha modern, “Belçikalı bir İslam versiyonunun kurulması için” çalışma yapılmasını da talep etti.
Görevinden ayrılan Echallaoui’nin yerine, Heusden-Zolder kentindeki Sultan Ahmet Camii Başkanı Mehmet Üstün örgütün başına geçti.
Ancak Belçika İstihbarat Servisi raporunda, Üstün’ün başkanı olduğu Sultan Ahmet Camii’nin, “aşırılıkçı fikirlerin yayılmasında önemli bir rol oynadığının” belirtilmesi nedeniyle, Adalet Bakanı Van Quickenborne EMB ile ilgili incelemeyi sürdürdü.
Adalet Bakanı Van Quickenborne, Ekim 2020’de göreve geldikten sonra Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu’nun faaliyetlerini incelemeye aldı. (KAYNAK: GETTY IMAGES)
Bu sırada Echallaoui devlet aleyhine dava açtı. Brüksel Mahkemesi, Bakan Van Quickenborne’un Echallaoui’nin görevden alınmasını istemesinin, “din ve dernek kurma özgürlüğünün asılsız ve çok ciddi bir ihlali” olduğu gerekçesiyle, geçen hafta devletin 5 bin euro tazminat ödemesine karar verdi.
Karara itiraz eden Adalet Bakanı Perşembe sabahı, EMB’nin tanınırlığını iptal ederek, “Belçika Müslümanlarının resmi temsilcisi” unvanına son verildiğin açıkladı.
Belçika Adalet Bakanı Van Quickenborne’a göre, “muhafazakar kulüp” diye adlandırdığı örgüt, Belçika’daki Müslümanların kendi hikayelerini yazmalarının önünde engel oluşturuyor.
Van Quickenborne, Belçika Radyosu’na yaptığı açıklamada, EMB ile ilgili rahatsızlığını şu sözlerle dile getirdi:
“Birçok 3. ve 4. kuşak Müslüman, menşe ülkelerinden kurtulmak ve ülkemizdeki Müslüman toplumun temsilcisi olmak istiyor, ancak duvara tosluyorlar. Onlar da Yürütme Kurulu’nun entrikalarından bıktı. Onlara ulaşmak istiyorum.”
Belçikalı bakan, ilerleyen günlerde, şeffaf ve yeni bir örgüt kurulmasından yana olduğunu belirterek, “Din özgürlüğü verildiğinde bunu organize etmek, resmen tanınmış örgütlere kalmış, bana ya da hükümete değil. Şartlar koymuyoruz. Ben sadece ödediğimiz 600 bin euronun karşılığını istiyorum. Her yıl bu destek, iyi yönetim, temsiliyet ve şeffaflık olduğu için veriliyor” diye konuştu.
Üstün: Kamu görevlileri kiliseye, kilise görevlileri de devlete karışamaz. (KAYNAK: EMB)
Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Üstün’ün avukatı, hükümetin kararını medyadan öğrendiklerini ve şaşkınlık içinde olduklarını belirterek, örgütün son aylarda yeniden yapılanma konusunda önemli adımlar attığını savundu.
Başkan Mehmet Üstün de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, din işleri ile devletin pratikte ayrı olduğunu vurgulayarak, “Kamu görevlileri kiliseye, kilise görevlileri de devlete karışamaz” dedi.
Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu, geçen ay Bakan Van Quickenborne hakkında ihlal suçlamasıyla, uluslararası insan hakları örgütlerine şikayette bulunmuştu.
Scheiding van kerk en staat betekent in de praktijk dat de staat en de kerk (of andere religieuze instituten) ieder hun eigen zaken regelen en zich niet met elkaar bemoeien of elkaar de regels voorschrijven!
— Mehmet Üstün (@MehmetUSTUN61) September 15, 2022
Örgüt, Van Quickenborne’nun, EMB ile ilişkileri açık bir şekilde koparmaya çalıştığını savunuyor.
Belçika Müslümanları Yürütme Kurulu, 1999 yılında ülkedeki tüm Müslümanları temsil etmesi gereken kuruluş olarak hükümet tarafından resmen tanındı.
EMB, din öğretmeni olmak isteyenlere rehberlik etmenin yanı sıra, okullarda İslam derslerinden de sorumluydu.
Ayrıca cami ruhsatlarının verilmesi, devlet tarafından tanınan yerel Müslüman toplulukların idari yönetiminin denetlenmesi ve Müslümanlar için mezarlıklar sağlanması da örgütün sorumlulukları arasındaydı.
Yaklaşık 11 milyon 500 bin kişinin yaşadığı Belçika’da, nüfusun yüzde 8’i Müslümanlardan oluşuyor. Türkiye ve Fas kökenli göçmenler, en büyük Müslüman topluluğu oluşturuyor.
Kaynak: BBC TR
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…