Kürt kentlerinde uzman çavuşların kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırıları ve şiddet bitmiyor. Geçtiğimiz yıl art arda Şırnak ve Batman’da yaşanan uzman çavuş saldırıları dün gibi hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. 2020 yılının Temmuz ayında Şırnak’ta 13 yaşında bir kız çocuğu, Aslan A. isimli uzman çavuşun cinsel saldırısına uğradı. Kentte görev yapan uzman çavuş Aslan A, cinsel saldırı girişiminde bulunurken çocuğun çığlık atması üzerine yurttaşlar tarafından yakalandı ve polise teslim edildi. Büyük tepki çeken saldırıdan sonra tutuklanan ve hakkında dava açılan Aslan A, Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında tahliye edildi. 2021’in Şubat ayında tamamlanan davada mahkeme, zanlı Aslan A’ya “cinsel istismar” suçundan 2 buçuk yıl hapis cezası verse de uzman çavuşun cezaevine girip girmediği bilinmiyor.
Musa Orhan açıkça korundu
Şırnak’taki saldırının hemen ardından ise Batman’da 18 yaşındaki İpek Er’in uzman çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Batman’ın Beşiri ilçesinde yaşayan İpek Er, uzman çavuş Musa Orhan ile ilgili şikayetlerinin işleme konulmaması nedeniyle 16 Temmuz’da intihar girişiminde bulundu. 34 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden İpek Er’in yaşadıklarının duyulması üzerine Türkiye’nin her yerinden tepki yağdı. Yoğun tepki üzerine uzman çavuş Musa Orhan’ı tutuklamak zorunda kalan yargı, bir hafta sonra yani 25 Ağustos’ta zanlı Orhan’ı tahliye etti. Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan rapor, İpek Er’in uzman Çavuş Musa Orhan tarafından alkol ve uyuşturucu hap verilerek tecavüze uğradığını doğrulasa da Musa Er sadece görevinden uzaklaştırıldı. Halen serbestçe toplumun arasında dolaşmaya devam eden Musa Orhan hakkında açılan davadan ise henüz bir sonuç çıkmadı.
Hakaret, tehdit, darp
Bölge kentlerinde suç işleyen uzman çavuşların devlet tarafından korunması yeni suçların, saldırıların önünü açıyor. Geçtiğimiz hafta yine bir uzman çavuş çocuklara ve annelerine saldırdı. Saldırının ardından yaşananlar, suç işleyen kolluk güçlerinin iktidar tarafından nasıl açıktan korunduklarını bir kez daha ortaya koydu. Bingöl’ün Karlıova ilçesinde Turgut Özal TOKİ Evleri’nde Ferhat K. isimli uzman çavuş, aynı apartmanda oturan ve bodrum katında oyun oynayan çocukları kovaladı. Korkan çocuklardan biri apartman önünde oturan annesi Rahime Öz’ün yanına koştu. Anne Öz, sözlü olarak uzman çavuşa tepki gösterdi. Uzman çavuş Ferhat K, kadını önce ölümle tehdit etti sonra da saldırarak darp etti. Hastaneye kaldırılan anne Rahime Öz, darp raporu alarak uzman çavuş hakkında şikayetçi oldu. Şikayetin ardından uzman çavuş hakkında uzaklaştırma kararı aldıran anne Rahime Öz, şikayet için gittiği karakolda polislerin kendisine, “Elimizden bir şey gelmez. Eve gelmesini engelleyemezsiniz” dediklerini açıkladı.
‘Kanlar içinde kaldım’
Ölümle tehdit edildiğini söyleyen Rahime Öz, yaşadıklarını Jin News’e şu sözlerle anlattı: “Uzman çavuş ile aynı apartmanda, aynı katta oturuyoruz. Apartmanın girişinde komşularımla oturduğum sırada çocuğum korkuyla bana doğru koştu. Baktım ki uzman çavuş çocukları kovalıyor. Duruma tepki gösterdim. Bunun üzerine beni ağaca dayayarak şiddet uyguladı. Kanlar içinde kaldım. Hakaretler etti. Kendisini şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine, ‘Nereye şikayet ediyorsan et’ dedi. Hakkında şikayette bulundum. Uzaklaştırma kararı verildi.”
Polis ‘engelleyemeyiz’ dedi
Karlıova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde bulunan polislerin uzaklaştırma kararına rağmen uzman çavuşun evine gelebileceğini söylediğini aktaran Rahime Öz, “Uzman çavuşun ilk vukuatı değil. Apartmanda kadınları sürekli rahatsız ediyor, hakaretler ediyor, kavga çıkarıyordu. Tepki gösterdiğimizde ise sürekli ‘Kime şikayet ediyorsanız edin’ diyordu. Kendisi hakkında şikayette bulundum ancak gereken tedbirlerin alınmayacağı polislerin, ‘Elimizden bir şey gelmez. Eve gelmesini engelleyemezsiniz’ sözleri ile ortada. Ölümle tehdit ediliyoruz. Yaşam güvencemiz yok. Biliyorum, her uzman çavuş gibi Ferhat K. de cezasız bırakılacak. Devlete, silahlarına güveniyorlar. Korunduğu, bizlere ‘nereye şikayet ederseniz edin’ demesinden belli. Yaşananlar ilk de değil, son da olmayacak. Şiddete karşı yalnız olmadığımı biliyorum. Güçlü bir kadın dayanışması var. Kadınların dayanışmasını bekliyorum. Failin cezasız bırakılmasını istemiyorum” dedi.
22 vekilden önerge
Olayın duyulmasının akabinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 22 kadın milletvekili, Karlıova’daki uzman çavuş şiddeti ile ilgili Meclis’e önerge verdi. Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verilen önergede; uzman çavuş Ferhat K’nin ‘kime şikayet ederseniz edin’ deme cesareti ve tutuklanmaması hatırlatılarak, “Ferhat K. kolluk mensubu olmasından dolayı cezasız kalacağına mı güvenmektedir?” denildi. Yanı sıra HDP’li vekiller hala yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğini belirtti. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in de bulunduğu bir heyet, uzman çavuş Ferhat K’nin tehdit ve şiddetine uğrayan Rahime Öz’ü evinde ziyaret etti. Bu ziyareti Semra Güzel’e sorduk ve zanlı uzman çavuş Ferhat K’nin saldırısından sonra daha vahim şeyler yaşandığını öğrendik. Güzel, saldırının ardından yaşanan hukuksuzlukları ve uzman çavuşların Kürt kentlerinde uyguladıkları şiddetin arka planını gazetemize değerlendirdi.
Rapor skandalı
Semra Güzel, uzman çavuş Ferhat K’nin, çocuklara ve anneleri Rahime Öz’e saldırısını şu şekilde aktardı: “Olay günü çocuklar oyun oynarken uzman çavuş çocuklara bağırıp kovalıyor. Çocuklar annelerinin yanına gidiyor. Anne Rahime Öz, uzman çavuşun yanına giderek çocukları korkutmasına tepki gösteriyor. O da hakaret edip tehdit ediyor ve şiddet uyguluyor. Hatta ayrıca bir çekiçle de kadına vurmak istiyor ama Rahime Öz’ün komşusu çavuşun elini tutuyor, izin vermiyor. Yani komşu da yaşanan saldırıda oradaymış. Sonrasında Rahime Öz hastaneye gidiyor darp raporu almak için ama hastane vermek istemiyor raporu. Baro araya giriyor, başhekimle konuşuyor ve öyle alabiliyorlar raporu. Yani ısrar etmek zorunda kalıyorlar.”
Çavuşun eşinden yalan
Bundan sonrası ise daha da vahim, Milletvekili Güzel’in aktardığına göre; uzman çavuş Ferhat K. de darp raporu alıyor. Yanı sıra basına yansıdığı gibi gözaltına da alınmamış Ferhat K, sadece ifadesi alınmış. Üstelik olay sırasında orada bulunmamasına rağmen uzman çavuşun eşi de ifade vermiş ve ifadesinde, “Benim eşime saldırdılar, eşimi darp ettiler” demiş. Semra Güzel, Rahime Öz’ün şikayeti üzerine uzman çavuş hakkında sadece idari soruşturma açıldığını ve verilen uzaklaştırma kararının da koronavirüs salgını nedeniyle alınan 17 günlük kapanma süresiyle sınırlı olduğunu söyledi.
Çocuklar perişan
Ziyaret ettikleri Rahime Öz ve ailesinin bilinçli olduklarını ve yaşadıkları saldırının peşini bırakmayacaklarını aktaran Semra Güzel, “Biz de aileye her türlü desteği sunacağız, yanlarında olacağız. Ailenin 2 çocuğu var. Saldırı çocukların gözü önünde olmuş. Çocuklardan küçük olanı uykusundan korkuyla uyanıyormuş sürekli. Çocukların psikolojileri iyi değil” dedi. Rahime Öz’ün çocuklarını da alarak annesinin yanına gittiği bilgisini paylaşan Güzel, Öz’e ifadesi alınırken sürekli ‘Ne zaman evinize döneceksiniz’ diye sorulduğunu öğrendiklerini söyledi. Güzel bu ısrarlı soruların, Rahime Öz evine döndüğünde onunla görüşüp şikayetinden vazgeçirmek için olduğunu düşündüklerini ifade etti.
‘Dik durup tepki verelim’
Batman’da uzman çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’e tecavüz edip ölüme sürüklediğini ve buna rağmen serbest bırakıldığını hatırlattığımız HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, uzman çavuşların kadın ve çocuklara saldırılarının benzer olaylar olduğunu vurguladı. Bu saldırıları şu sözlerle değerlendirdi Güzel: “Aslında Musa Orhan gibi uzman çavuşlar, belinde silah, sırtını iktidara dayamış kişiler. Bu uzman çavuşlar bu saldırıları Ankara’daki, Kastamonu’daki bir aileye yapamaz. Bu şiddeti Kürdistan halkına yapmaları oradakileri bir ganimet olarak görmelerinden kaynaklanıyor. Bu bakış, bu saldırılar devletin özel savaş politikalarının yansımasıdır, uzman çavuşların burada olmalarının nedeni de bu politikalardır. Böyle taciz, şiddet, tecavüz saldırılarına karşı dik durup şikayetçi olmaktan, ifşa etmekten vazgeçmemek gerekiyor. Onlara verilen bu güveni sarsmak, önlemek için bu tarz saldırıları teşhir etmek, kitlesel şekilde tepki göstermek şart. İpek Er’in, Rahime Öz’ün yaşadığı saldırılar sadece basına yansıyanlar, biz çok daha fazlası olduğunu biliyoruz. Hep birlikte ve güçlü bir şekilde tepki gösterirsek bu saldırıları ancak öyle bitirebiliriz.”
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()