Ahmet Özdemiroğlu, futbolun asla ama asla sadece futbol olmadığını, doğuştan gelen tavrıyla defalarca kanıtlayan bir futbol kulübünün hikâyesini “Beşiktaş Efsanesi”nde anlatıyor.

Beşiktaşlı olmak…
*Beşiktaş’ın ‘efsane’ üçlüsü: Ali Gültiken, Feyyaz Uçar ve Metin Tekin

Bir efsaneye dönüşen “Beşiktaşlılığı”, kulübün tarihçesinden renklerine, neden “üç büyükler” arasında yer aldığına, futbolcuları, kulüp ve Türkiye futbol tarihine geçmiş maçlarına yer vererek enteresan anekdotlar eşliğinde masaya yatıran Ahmet Özdemiroğlu, o meşhur sözün, Beşiktaşlı olmaya ne kadar yakıştığını titiz bir inceleme sonrasında ortaya çıkmış kitabında detaylı bir şekilde aktarıyor.

“Halkın takımı” olarak anılmakla birlikte, emeği ve efendiliği düstur edinmiş bir futbol kulübünün bir CEO’yla bir sıvacıyı nasıl yan yana getirdiğini, “siyah-beyaz” deyince bütün kimliklerin ortadan nasıl kalktığını okura sunan Özdemiroğlu, bir futbol kulübü olarak yola çıkan, sonrasındaysa gerek saha içinde gerek de saha dışındaki tavrıyla çeperleri sağlam bir kalıbın içine oturuşuyla Beşiktaşlı olmanın aslında “tam olarak” ne anlama geldiğini tane tane anlatıyor kitabında. Futbolun asla ama asla sadece futbol olmadığını, doğuştan gelen tavrıyla defalarca kanıtlayan bir futbol kulübünün hikâyesi “Beşiktaş Efsanesi”nde.

Ahmet Özdemiroğlu/Beşiktaş Efsanesi/İthaki Yayınları/280 sayfa/2024

Kaynak: Bianet

 

 

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…