Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi’nde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü sondaj çalışmaları ve buna bağlı olarak Avrupa Birliği ile gerilen ilişkiler ele alındı.
Brüksel’deki oturumda konuşan Yunanistan Dışişleri Bakanı Vekili Miltiadis Varvitsiotis Türkiye’nin son aylarda tansiyonun bölgede iyice yükselmesine neden olduğunu, gerilimi gidermek için ‘Askeri çözüm’ düşünmediklerini, ‘mahkeme yolunun’ açık olduğunu söyledi.
Doğu Akdeniz’in Avrupa Birliği için turizm, göçmen ve daha birçok konuda büyük önem taşıdığını hatırlatan Varvitsiotis, Ankara’nın ‘Uluslararası kuralları ihlal ettiği gerekçesi ile derhal Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarını durdurması gerektiğini ve gemilerin bölgeden uzaklaştırılmasının önemine vurgu yaptı.
Varvitsiotis, 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapılacak Avrupa Birliği liderler zirveden Ankara’ya ‘sert bir mesaj’ çıkması gerektiğini, birçok üye ülkenin bu yönde beklenti içinde olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği’nin desteğini talep eden Varvitsiotis Ankara’nın ‘yalan haberler yayarak Yunanistan’ın diyaloğa yanaşmadığını’ duyurduğunu ifade etti.
‘AB, Türkiye’ye silah satışını durdursun’
Avrupa Parlamenteri Nikos Androulakis oturum sırasında söz alarak, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım konusunda silah ambargosu uygulamasını talep etti. Androulakis, “İki Avrupa Birliği ülkesi tehdit altında bulunuyor. Bizler sosyalistler olarak Türkiye’ye yönelik silah ambargosu talep edeceğiz. Yunan vatandaşları AB ülkeleri tarafından Türkiye’ye satılan silahların kendilerine doğrultulması korkusu ile yaşamamalı. Türkiye ile yeni ilişkiler kurulmalı” ifadelerini kullandı.
AP Türkiye raportörü Amor: Türkiye AB’den uzaklaşıyor, bunun askeri boyutu da var
Euronews’e konuşan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, “Çok açık ve net konuşmalıyız, Avrupa Birliği açısından hayal kırıklığı zira AB’ye aday bir ülkeden söz ediyoruz. Görünen o ki Türkiye farklı düşünüyor ve Avrupa Birliği değerlerinden, politikalarından ve çıkarlarından giderek uzaklaşıyor. Bunun askeri boyutu da var.” dedi.
Avrupa Parlamenterleri Türkiye’ye diyalog çağrısında bulunan ve Ankara’dan tek taraflı kararlardan kaçınmasını talep eden AB Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’i destekliyor.
İki farklı senaryonun yaşanabileceğini ifade eden Nacho Sanchez Amor, “Ya Türkiye askeri birliklerini bölgeden çekecek ve diyalog yolunu tercih edecek ya da bu şekilde devam edecek ve ciddi risk teşkil eden bir durum yaşanacak.” dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu AP’deki toplantıya uzaktan katıldı
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi’ne videokonferans yöntemiyle bağlandı.
Doğu Akdeniz meselesiyle ilgili olarak Türkiye’nin pozisyonunu anlatan Çavuşoğlu, kaynakların adil paylaşımını istediğini; tek taraflı adımların KKTC haklarının ihlali olduğunu söyledi.
Yunanistan’ın ön koşulda diretmesi halinde Türkiye’nin de kendi ön koşullarında direteceğini belirten Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan bizimle samimi bir diyaloga hazır olmadığını gösterdi.” şeklinde konuştu.
“Almanya ve AB’nin isteği üzerine ciddi bir politik risk alarak müzakereleri sürdürme kararı aldık.” diyen Çavuşoğlu, “Yunanistan sivil gemilerimize yönelik provokatif eylemlerde bulundu. Birlik adı altında sadece Yunanistan’da destek verilmemeli. Türkiye ve AB arasında kapsamlı bir anlaşmaya hazırız. AB ile daha iyi ilişkiler konusunda koşulsuz diyaloğa hazırız.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri inişli çıkışlıdır ama her zaman için diyaloğu devam ettirmek istedik. Türkiye’nin pozisyonu uluslararası hukuka uygundur.
Bizim Fransa halkıyla sorunumuz yok. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un düşmanca açıklamasına karşıyız. Fransa, onların gemilerini rahatsız ettiğimize dair kanıt sunamadı. Suriye konusunda Fransa ve Türkiye olarak ABD ve Rusya’yı eleştiriyorduk. Neden Fransa’nın pozisyonu değişti? Türkiye’nin Suriye’de olmasını nasıl eleştirebilirsiniz? Biz 3 milyon mülteciyi durdurduk. Bize teşekkür etmelisiniz. İdlib’deki savaşçıları biz getirmedik. AB olarak yerinden edilmiş kişileri destekliyor musunuz? Fransa ve Almanya da destek gönderecekti ama göndermedi. Hala eleştiriyorsunuz. Mülteci konusunu gündeme getirince tehdit diyorsunuz. Biz sizi tehdit etmedik. Birbirimize gerçekleri söylememiz lazım. Osmanlı’nın torunu olmaktan gurur duyuyorum. İmparatorluk hayallerimiz yok. Hangi toplantılara bakarsanız bakın biz her zaman için Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekledik. Ayrıca Libya’da yasal hükümetle anlaşma yaptık. Fransa, Mısır ve BAE, Halife Hafter’e destek veriyordu. Peki Hafter yasal bir kişi mi? Türkiye’yi suçlayamazsınız.”
Bir sonraki Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi toplantısı, 21 Eylül’de düzenlenecek.
Kaynak: EURONEWS TR
