Ayrıca, Ağustos 2014’te Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçlarına eklenen “suç sayılan eylemleri işlemek” fiilinin de yürütmesini durdurma kararı almıştı.
Ancak, Danıştay Sekizinci Dairesi 2013/11920 esas numaralı kararıyla daha önce verdiği karardan döndü ve “yeni rejimin”, “yeni üniversitelerine” uygun bir karar verdi. Söz konusu karara göre;
- Daha önce “düşünce ve ifade özgürlüğünün” ihlali olarak değerlendirilen, yükseköğretim kurumlarında kınama cezası gerektiren eylemler arasında yer verilen “izinsiz bildiri dağıtmak” fiilinin iptali istemimiz oy çokluğuyla reddedilmiş,
- Daha önce eğitim ve öğretim hakkının ihlali olarak görülen, disiplin soruşturmasına uğramış öğrencilerin üniversite binalarına girmesinin engellenmesi düzenlemesinin iptali istemimiz oy çokluğuyla reddedilmiş,
- Sadece iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçlarına eklenen ve belirsizliği açık olan “suç sayılan eylemleri işlemek” fiilinin oy çokluğuyla iptali kabul edilmiştir.
Uzmanımız İlker Akcasoy adına açmış olduğumuz davada verilen söz konusu karar, Türkiye’deki ve haliyle üniversitelerdeki demokrasi değerlerinin nasıl yok edildiğini açıkça göstermektedir. Bilinmelidir ki bu karar da çok sayıdaki benzerleri gibi yargının siyasallaşmasına örnek sayılabilecek kararların arasında yerini alacaktır. 12 Eylül cuntacılarından dahi daha yasakçı olan söz konusu düzenlemelerin tek etkisi, üniversitelerimizin antidemokratik yapısını daha fazla derinleştireceğidir.
Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, eğitim hakkı ihlalinin tehdit aracına döndüğü kurumlarda üniversite fikrinin yaşaması mümkün değildir. Söz konusu kararı temyiz aşamasına taşıyacağımız ve insan, toplum, doğa yararına üniversite mücadelemizden asla taviz vermeyeceğimiz bilinmelidir.
http://egitimsen.org.tr/wp-content/uploads/2019/03/%C4%B0D-4867-K.-%C4%B0PTAL-K.-RET.pdf