Özgür Karabulut krizin inşaat sektörüne etkisini işçi perspektifi ile Yeni Yaşam için yazdı.
Ekonomik ve siyasi kriz derinleşerek büyüyor. Onbinlerce işçi bayramı parasız geçirmek zorunda kaldı. En ufak ekonomik dalgalanmayı kendileri için fırsata çeviren sermaye maaşları ödemedi, toplu işçi çıkarmalar yaşandı. Önümüzdeki dönemde daha da artarak devam edeceğine dair öngörülerimiz ve buna karşı hazırlıklarımızda var. Önceki deneyimleri de göz önünde bulundurarak süreci karşılayacağız. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye bir deyim var. Ülke ekonomisi sözde dünyanın en büyük ekonomileri arasında diye söylenirken bile şantiyeler de ortaçağ koşullarında çalışıyor ve mücadele ediyorken, kriz koşullarında ne sonuçlar yaşayacağız tahmin etmek zor olmasa gerek. Şantiyelerde işçilere dair yapılan her şey patronlar için yük olarak görünür. İlk önce 4 işçinin yapacağı iş 1 kişi ye yüklenir.
Bu sadece biz işçiler açısından değil şantiyelerdeki yönetici mühendis mimarlar açısından da böyle. İş güvenlik birimleri, şantiyedeki yemekhane, barınma bölümlerindeki işçiler, çıkartılır en aza indirilir. İşçiler lehine yapılıyor görünen her şey maliyet olarak görünür ve ortadan kaldırılır. Yakın süreçte bu acı gerçeği ne yazık ki yaşadık ve buna karşı verdiğimiz tepkiler de cılız kaldı. Bu tepkileri büyütmek o cılız çıkan sesi çığlığa dönüştürmek boynumuzun borcu olsun. Son 1 aylık süreçte farklı şantiyelerdeki büyük şantiyelerde yemekhane ve barınma koşullarının düzeltilmesi talepli eylemlerde işçilerin haklı taleplerinin karşılık bulacağını da yaşadık.
Sermaye grupları kendilerine göre önlemler almaya başladı ve bizim zaten kötü olan koşullarımız daha da içinden çıkılmaz hale geldi.
Uzun süredir devam eden kötü koşullara isyan uzun yemek kuyruğunda bir işçinin güneşin altında fenalaşıp baygınlık geçirmesi üzerine başladı. Eylem yüzlerce işçinin eylem yapıp yönetim ofislerine yürüyüş gerkleştirmesi ile devam etti.
En son Ankara Etlik Şehir Hastanesi (Turkerler İnşaat Astaldi ortaklığı) şantiyesinde işçiler yemek ve barınma koşullarının düzeltilmesi ile ilgili imza toplamaya başlayıp buna karşı şantiye de 2 gün boyunca polis tarafından GBT uygulaması ile sonuçlandı.
Onlar gelmez ise biz yönetime gideriz deyip şantiye yönetim ofislerine yürüyüş gerçekleştirildi. Orada çıkan yemeğin işçi yemekhanesinden farklı olduğunu ve daha kaliteli yemek olduğunu gören işçilerin tepkisi daha da şiddetlenip büyüdü. Polisin ve taşeron firma yetkililerinin araya girmesi; işçilerin taleplerinin taşeron firma yetkilileri tarafından da sahiplenilmesi üzerine işçiler taleplerinin karşılanana kadar sürecin takipçisi olacakları ve hiçbir işçi arkadaşın işten atılmaması karşılığında eylem sonlandırıldı. Elimize gelen bilgiler işçilerin kendi aralarında toplantıları devam ettirdiği ve süreci takip ettikleri yönünde.
Kaynak: Yeni Yaşam
