Toplumsal yaşamda ötekileştirilen kesimlerin maruz kaldığı ırkçılığın sağlık alanında da gözlemlendiği belirtilen açıklamada hekimlerin, sağlık emekçilerinin ve hastaların bu durumdan mustarip olduğu kaydedildi.

Dünya Tabipleri Birliği’nin (DTB) 5-8 Ekim 2022 tarihleri arasında düzenlenen 73. Genel Kurulu’nda kabul edilen “Tıpta Irkçılık Üzerine Berlin Bildirgesi” yayımlandı.

“Halk sağlığını tehdit ediyor”

Genel kurulda kabul edilen Berlin Bildirgesi’nde sağlık hizmetlerinde ırkçılığın yapısal bir sorun olduğu, bu durumun halk sağlığını tehdit ettiği vurgulandı. Toplumsal yaşamda ötekileştirilen kesimlerin maruz kaldığı ırkçılığın sağlık alanında da gözlemlendiği belirtilen açıklamada hekimlerin, sağlık emekçilerinin ve hastaların bu durumdan mustarip olduğu kaydedildi.

“Irkçılık bir toplum sağlığı sorunudur”

“Bu sebeplerle Dünya Tabipler Birliği;
• Her nerede ve ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin ırkçılığın her biçimini şiddetle kınar,
• Irkçılığın bir toplum sağlığı sorunu olduğunu beyan eder,
• Irkçılığın sağlık hizmetlerinde yapısal ve derinlere kök salmış bir biçimde bulunduğunu kabul eder,
• Irkçılığın biyolojik gerçekliği olmayan sosyal bir inşa üzerine kurulduğunu ve ırkçı varsayımlara dayanarak herhangi bir üstünlük iddiasının etik dışı, adaletsiz ve zararlı olduğunu kabul eder,
• Irkçılık deneyiminin bir sağlık belirleyeni ve kalıcı sağlık eşitsizliklerinden sorumlu olduğunu kabul eder,
• Tıpta eşitlik ve çeşitliliği etkin bir şekilde geliştirmeye kararlı olduğunu ve kapsayıcı ve eşitleyebilen bir sağlık ortamı için mücadele edeceğini bildirir.”

Mücadeleye davet etti

Bildirge, ırkçılığa karşı üyelerini ve tüm hekimleri mücadele etmeye davet ederken, ırkçılığın sadece hekimlerin sağlığını ve güvenliğini tehdit etmediğini aynı zamanda ırkçı yaklaşımların ötekileştirilen grupların tıp mesleğine girişlerinin önünde engeller yaratarak temsil eksikliğine yol açtığını vurguladı.

Öte yandan yapısal ırkçılığın tıp eğitiminde, tıp araştırma ve yayınlarında da gözlemlendiği kaydedilirken, tıp dergilerinin genellikle ırkçılık ve ırkçılığın sağlığa erişimde yarattığı eşitsizlikler konusuna işaret etmekte isteksiz davrandığı belirtildi.

Tıpta ırkçılıkla mücadele için önerilerde bulunan bildirge, DTB Helsinki Bildirgesi‘ni hatırlatarak ırkçılığın önlenmesi için tüm hekimleri ve DTB üyelerine çağrıda bulundu.

Tıpta Irkçılık Üzerine Berlin Bildirgesi’nin Türkçe metninin tamamı aşağıda:

DTB TIPTA IRKÇILIK BERLİN BİLDİRGESİ
73. DTB Genel Kurulunda kabul edilmiştir (Berlin, Almanya, Ekim 2022)

GİRİŞ

Irkçılık, insanların kalıtsal fiziksel özelliklerine göre üst ya da alt olarak sıralanabileceği gibi yanlış bir düşünceden temellenmektedir. Bu zararlı sosyal inşanın biyolojik gerçeklikte zemini yoktur, buna rağmen ırkçı politikalar ve düşünceler tarih boyunca kullanılmıştır ve hala eşitsiz tedavi uygulamalarını korumak, haklı göstermek ve sürdürmek için kullanılmaktadır.

Irkların genetik anlamda var olmadıkları olgusuna rağmen kimi kültürlerde ırksal kategoriler kültürel ifadenin ya da kimliğin bir biçimi veya ortak tarihsel deneyimlerin kurgulanmasının bir yolu olarak kullanılmaktadır. Bu durum “etnisite” ya da “soy” kavramlarının bir özelliğidir.

“Irk” ve “ırksal” sözcüklerinin farklı dilsel ve kültürel bağlamlarda farklı çağrışımları olduğunu kabul ederek, bu terimler bu bildirge boyunca biyolojik bir gerçekliği değil, sosyal olarak inşa edilmiş kategorileri ifade etmek için kullanılmıştır.

Irksal kategorilerin doğumdan gelen biyolojik ya da genetik özelliklerle hatalı olarak birbirine karıştırılmasının bilimsel bir temeli yokken ırk ayrımcılığının tarihsel olarak ötekileştirilmiş ve azınlık haline getirilmiş topluluklar üzerindeki zararlı etkisi çokça belgelenmiştir. Irkçılığın her türlü biçimdeki deneyimi – örneğin kişilerarası, kurumsal ve sistematik – DTB’nin Sağlığın Sosyal Belirleyicileri OsloBildirgesinde belirtildiği gibi sağlıkta sosyal bir belirleyici ve süregelen sağlık eşitsizliklerinin arkasındaki asıl kuvvet olarak tanınmaktadır. Bu eşitsizlikler ulusal köken, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, din, sosyoekonomik durum, engellilik ve daha fazla sayıda başka etkenle birleşmiş olabilir. Irkçılığa maruz kalan bireyler genellikle sağlık üzerindeki başka sosyal belirleyiciler tarafından da olumsuz etkilenmektedir.

Irkçılığa maruz kalanların deneyimlediği ırksal olarak güdülenmiş şiddet ve açık ön yargılar, barınma ve istihdam ayrımcılığı, eğitim ve sağlık hizmeti eşitsizliği, çevresel adaletsizlik, gündelik mikro- saldırganlıklar, ücret farklılıkları ve kuşaklar arası travmanın hafızası, sağlığa tesiri bulunan pek çok etkenden sadece bazılarıdır ve ırkçılığın neden toplum sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu ortaya serer. Tarihsel olarak ötekileştirilmiş toplulukların yüzleştiği bu gibi durumlar ve başka yapısal engeller yüksek oranlarda çocuk ve anne ölümüne ve kimi hastalıklara, ruh sağlığı sorunlarına, daha kötü sağlık sonuçları kadar daha kısa yaşam süresi beklentisine de yol açabilir.

Tıpta Irkçılık

DTB’nin Cenevre Bildirgesi ve Hekimlik Yemini ile hekim, tüm hastaların onuruna saygı duyacağını, eğitimcilere, iş arkadaşlarına ve öğrencilere saygılı davranacağını ve “yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, ulusal kimlik, siyasal görüş, ırk, cinsel yönelim, sosyal konum ya da başka herhangi bir etkenin hekimin görevi ile hasta arasına girmesine izin vermeyeceğini” beyan etmiştir.

Yine de ırkçılık tüm biçimleriyle hala dünya çapında tıp uygulamasında mevcuttur ve hastalar ve sağlıkları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Küresel ve yerel ölçekteki sağlık hizmetine ve kaynaklarına erişimde sistemik ırksal ayrımcılık sağlık sonuçlarında da ayrımcılık olarak görülebilir.

Kişilerarası seviyede tıp çalışanları tarafından taşınan ve uygulanan ön yargılar ve basmakalıp düşünceler onları hasta görmek konusunda isteksizliğe ya da ötekileştirilmiş topluluklardan gelen hastaların semptomlarına karşı gereken önemi göstermemeye itebilir ve böylece vasat iletişim kadar tedavinin gecikmesi ya da yanlış tedavinin uygulanması sonucunu doğurabilir. Irkçılık, başarılı bir hasta hekim ilişkisi için elzem olan güvenin temelini zayıflatabilir ya da çökertebilir. Ötekileştirilmiş topluluklardan gelen hekimler de hastalar, diğer hekimler ve sağlık çalışanları tarafından ırkçılığa maruz bırakılmaktadır. Bu ırkçılık, taciz, iş ilişkilerinde zorluk çıkartmak ve zorbalık şeklini alabilir. Böylesi zor deneyimler sadece hekimin sağlığını ve iyiliğini değil, sonuç olarak hekimin performansını da etkileyebilir. Bu deneyimler ayrıca ötekileştirilmiş hekimleri hasta güvenliği ile ilgili kaygılarını dile getirme konusunda, suçlanma ya da kötü sonuçlara maruz kalma korkusuyla çekincede bırakabilir.

Düzgün mesleki uygulama ve gelişme fırsatlarındaki geniş ve büyümekte olan ayrımcılıklar hekimlerin mesleki gelişim seyirlerine etkide bulunabilir.

Dahası, sistemli ırkçılık dışlanmış belirli grupların tıp mesleğine girişlerinin önünde engeller yaratarak temsil eksikliğine yol açabilir ve bunun sonucunda hastalar için olumsuz sağlık sonuçlarına yol açabilir. Bu engellerin başvuru ve işe alım uygulamalarında açık ve örtük ön yargılar, kapsayıcı mesleki ortamların kısıtlı kalması ve eğitim desteklerinde hayat boyu süren ırksal ayrımlar da dahil olmak üzere çeşitli sebepleri vardır.

Nüfusu temsil eden bir tıp mesleği hastalar arasındaki eşitsizlikleri tespit etmede hayati önemdedir.

Tıp Eğitiminde Irkçılık

Tıp eğitiminde örtük ve açık ön yargılar sadece kabul süreçleri değil, müfredat, fakülte gelişimi ve ötekileştirilmiş öğrencilere nasıl davranılıp onların nasıl değerlendirildiği üzerinde de etki sahibidir. Kapsayıcı olmayan ve zarar verici eğitim ortamları azınlıkta bırakılan öğrencileri artan riskte anksiyete ve depresyona itebilir. Buna ek olarak eğitim materyalleri ve müfredat genelde deneyimlerin, görselleştirmenin ve hastalık temsillerinin çeşitliliğini yansıtmaz ve tıptaki ırkçılık konusuna doğrudan işaret etmekte başarısız kalır.

Tıp Araştırmalarında ve Dergilerinde Irkçılık

Yapısal ırkçılık tıbbi araştırmaya katılımı ve böylece kapsayıcılığı da etkilemektedir. Ötekileştirilmiş topluluklar üzerinde yapılan etik dışı deneyler ya da aydınlatılmış onam olmadan yürütülen araştırmalar gibi tarihsel örnekler bu toplulukların tıbbi kuruluşlara karşı yüksek bir güvensizlik beslemesine yol açmıştır. Diğer taraftan ötekileştirilmiş grupların klinik deneylerin dışında tutulması kimi ilaçların, tedavilerin ya da sağlık durumlarının bu gruplardan bireylere nasıl etkide bulunabileceği hakkında veri eksikliği ile sonuçlanmaktadır. Irksal veriye dair şeffaflık eksikliği ırksal farkların nasıl sağlık eşitsizliklerine vesile olduğuna dair anlayış eksikliğine yol açabilir. Bu durum ayrıca yapay zekanın tıptaki ön yargıları ortaya çıkarma ve üzerinden gelme potansiyelini tehlikeye sokabilir. Algoritmalar ancak onları yaratan sağlık ve teknoloji uzmanları kadar kapsayıcıdır.

Dahası tıp dergileri – bulguya dayalı araştırmanın eşik bekçileri – genellikle ırkçılık ve ırkçılığın sağlık eşitsizliklerine etkisi konusuna işaret etmekte isteksiz davranmış bulundukları gibi dergi yazarlarının ve karar alıcılarının arasında yeterli temsilin bulunmayışına parmak basmamışlardır.

BİLDİRGE

Bu sebeplerle Dünya Tabipler Birliği

• Her nerede ve ne zaman gerçekleşirse gerçekleşsin ırkçılığın her biçimini şiddetle kınar;

• Irkçılığın bir toplum sağlığı sorunu olduğunu beyan eder;

• Irkçılığın sağlık hizmetlerinde yapısal ve derinlere kök salmış bir biçimde bulunduğunu kabul eder;

• Irkçılığın biyolojik gerçekliği olmayan sosyal bir inşa üzerine kurulduğunu ve ırkçı varsayımlara dayanarak herhangi bir üstünlük iddiasının etik dışı, adaletsiz ve zararlı olduğunu kabul eder;

• Irkçılık deneyiminin bir sağlık belirleyeni ve kalıcı sağlık eşitsizliklerinden sorumlu olduğunu kabul eder;

• Tıpta eşitlik ve çeşitliliği etkin bir şekilde geliştirmeye kararlı olduğunu ve kapsayıcı ve eşitleyebilen bir sağlık ortamı için mücadele edeceğini bildirir.

Öneriler

DTB üyelerine ve tüm hekimlere çağrıda bulunmaktadır:

  1. Yukarıda bahsedilen bildirgeyi kendi kurumlarında yürürlüğü koymaları;
  2. Irkçılığın sağlık ve ötekileştirilmiş toplulukların iyi hali üzerindeki zararlı etkisini kabul etmeleri ve buna karşı harekete geçmeleri;
  3. Sağlığa ve diğer toplumsal kaynaklara eşit erişimi yerel, ulusal ve küresel ölçekte teşvik etmeleri;
  4. Sağlık hizmetlerinde ırkçı politikaların ve uygulamaların devre dışı bırakılması için etkin bir şekilde çabalamaları ve sağlık hizmeti ile toplumsal adalette ırkçılık karşıtı politikalar ile uygulamaları savunmaları;
  5. Tıp mesleğindeki çeşitliliği desteklemek için örgütsel ve kurumsal değişiklikler ile bunu destekleyen etkinlikleri yürürlüğe koymaları;
  6. Tıp eğitiminde kapsayıcılığı ve ırkçılığın sağlık üzerindeki zararlı etkisine dair farkındalığı destekleyecek olan kabul işlemleri ve müfredat değişikliklerini desteklemeleri ve uygun olduğu durumlarda yürürlüğe koymaları;
  7. Tıp eğitiminde adil ve güvenli öğrenme ortamlarını desteklemeleri;
  8. İyi bir tıp ve toplum sağlığı eğitimine adil erişimi desteklemeleri;
  9. Tarihsel olarak ötekileştirilmiş topluluklardan gelecek öğrencilerin güçlendirilmesi ve kapsayıcılık duygusunun desteklenmesi amacıyla ve rol modellerinin görünürlüğünü teminat altına almak için yeterince temsil edilmeyen topluluklardan gelen hekimlerin deneyimlerinimerkeze almaları;
  10. Tarihsel olarak ötekileştirilmiş topluluklardan gelenler dâhil tüm hekimler için güvenli, destekleyici ve saygılı bir çalışma ortamını teminat altına almaları;
  11. Hekimlerin ve tıp öğrencilerinin ırkçı güdülerle yapılan taciz olaylarını ve ön yargıları güven içinde bildirmeleri için kanallar kurmaları;
  12. Tıp mesleğinde ön yargılı ya da ırkçı tacizlerin faillerine karşı cezalandırıcı tedbirler almaları ve böylesi taciz ve ayrımcılıkları engellemek, bunlardan zarar görenleri desteklemek ve böylesi eylemleri tıp alanından kaldırmak için gerekli önlemleri yürürlüğe koymaları;
  13. Irkçılığın sağlık üzerindeki etkilerine dair bulguya araştırmaları desteklemeleri ve araştırma süreçlerindeki toplumsal eşitsizlikleri tanımlamak için gerekli önlemleri almaları;
  14. Yeterince temsil edilmeyen ve tarihsel olarak dışlanmış topluluklardan gelen tıbbi araştırmacıların ve sağlık uzmanlarının seslerinin duyulmasını arttırmaları için tıp dergilerini cesaretlendirmeleri;
  15. Sağlıkta eşitliği ileri taşımanın bir yolu olarak DTB Helsinki Bildirgesi ile uyumlu olarak etik ilkeler içinde gerçekleştirilen klinik deneylerdeki temsilin desteklenmesine dair tüm çabaları göstermeleri;
  16. Sağlık sisteminde ırkçılığın etkisine dair gelecekteki araştırmaları desteklemeleri için DTB, üyelerine ve tüm hekimlere çağrıda bulunmaktadır.

Kaynak: Bianet

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…