EBDR destekli JES raporu! Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) Aydın, Denizli ve Manisa’da yarattığı kirliliğin şirketlerin kontrolsüz olarak sondaj ve üretim yaptıkları, suları ve tarım arazilerini zehirledikleri artık gizlenemez boyuta vardı. Bu gerçekliğin halkta JES’lere karşı ciddi bir muhalefet yaratması sonucu JES şirketleri farklı yollar izleyerek halkı ikna etmenin yollarını aradıkları görülmeye başlandı. JES şirketlerinin derneği olan JESDER, CHP ve ardından Avrupa İmar Bankası’nin (EBDR) bu bağlamda attıkları adımlarda bir paralellik olduğu izleniyor.
Halkı ikna etme çabası
JESDER’in günah çıkarttığı bir açıklamasında, “Hayatta ne yaparsanız yapın yüzde 100 yararlı, temiz diye bir şey yok. Biz de o anlamda jeotermaller olarak yüzde 100 temiz değiliz. Aydın’da bir sorun var ama bu bir süreçtir. 2009’dan sonra uygulama hızla düzeliyor. İşletmelerce akışkan derelere bırakılmıştır, yaptık. Ama sürekliliğe bakmak gerek. Bu devamlı mı yapılıyor, yoksa anlık geçici süreyle mi yapılıyor?” ifadeleri ile artık düzeldiklerine vurgu yapıyordu. CHP kurduğu JES Komisyonu ile bölgeye ziyaretlerde bulundu. Komisyona başkanlık eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç Denizli’de yaptığı açıklamada, ‘JES’lere ve sermayeye’ karşı olmadıklarını, sadece uygulamanın dünya standartlarında olmasını istediklerini belirtti. Tüm bu çaba belli merkezden ve elele vererek sermayeye alan açmayı ve halkı JES’ler konusunda ikna etme çalışması olduğu netleşti.
JES’ler gerekli mi?
Avrupa İmar Kalkınma Bankası’nın sponsorluğunda hazırlanan ‘Jeotermal Kaynakların Kümülatif Etki Değerlendirmesi Raporu’ geçtiğimiz gün açıklandı. 575 sayfalık raporu sonuç kısmında, “Proje bölgesinde ve yakın çevresinde gerçekleştirilen saha gözlemlerinde, tesislerin yoğun olduğu bölgelerde; tesis etki alanlarında ve tesis içlerinde H2S gazından kaynaklanan bir koku (çürük yumurta kokusu) mevcut olduğu tespit edilmiştir” ifadeleri yer aldı. Raporun devamında, JES’lerde hatalı uygulamalardan kaynaklanan olumsuz etkilerin teknik, çevresel ve sosyal açıdan bazı problemlere yol açtığı ve özellikle son 10 yılda bir dizi çevre problemlerinin gözlendiği, bunun sonucunda projelere karşı artan bir kamuoyu karşıtlığı meydana geldiği belirtildi. Rapor, JES’ler de daha dikkatli olunması sonucu dışında ÇED süreçlerinde Sağlık Etki Değerlendirme (SED) sürecinin işletilmesini önerirken, JES’lerin hangi ihtiyaçtan dolayı gerekli olduğu yönünde herhangi bir neden ortaya konulmadı.