Özgür Denizli

HDP’li Sancar: Muhalefet, iktidarın zihniyeti ile birlikte yürümeyi marifet sanıyor

Dokunulmazlıkların kaldırılması için muhalefet partilerinin aldığı tutumu eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “İktidarın zihniyeti ile birlikte yürümeyi marifet sanan ‘muhalefet’ güçleri var. Yargı her alanda iktidarın sopasıdır diyen bir parti, iş HDP’ye gelince adil yargıdan söz ediyor” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu. Pandemi tedbirleri kapsamında grup toplantısı seyircilere kapalı yapıldı.

Ağır kış şartları karşısında yetkililer tarafından yeterli önlem alınmamasını eleştiren Sancar, iktidar temsilcilerinin sorumluluktan kaçmak için çaba içerisine girdiğini söyledi. Yerel yönetimlerin hedef alınması ile birlikte iktidarın hedef saptırdığını ifade eden Sancar, esas sorumluluğun merkezi yönetimde olduğunu dile getirdi.

‘Elektrik hizmetleri kamulaştırılmalı’

Zamlı elektrik faturaları yüzünden insanların evlerinde karanlığa mahkum edilmek istendiğini söyleyen Sancar, emekçi yoksul halka karanlık dayatıldığını ifade etti. Sancar, şunları ifade etti:

Öncelikle yapılması gereken elektrik hizmetlerinin kamulaştırılmasıdır. Elektrik hizmeti gibi yaşamsal alanlarda rantın, sömürünün geçerli olduğu bu düzeni değiştirmek için elektrik hizmetleri kamulaştırılmalıdır. Faturasını ödeyemeyen hiç kimsenin elektrik ve doğalgazı kesilmemeli, icra takibi olmamalıdır. Biz bu ülkenin yönetimine ağırlığımızı koyduğumuzda bu tedbirleri ilk fırsatta hayata geçirecek çalışmaları yapacağız.

2018’den bu yana elektrik, doğalgaz, petrole yapılan zamlar geri çekilmeli. Her haneye ihtiyaç kadar elektrik ve doğalgaz ücretsiz sağlanmalı. Bu ülkede kaynak vardır, zenginlik vardır. Asıl mesele bunların nasıl yönetildiğindedir. Kaynakların paylaşımında halklı bir anlayışı esas alacağız.

Geçimini sağlamak için çeşitli iş kollarında çalışan emekçilerin eylemlerini sıralayan Sancar, hepsine selam gönderdi. Sancar, bu direnişlerinin hepsinin yanında ve içinde olduklarını ifade etti.

‘Sistemi değiştirmek ana hedefimiz’

Yaşanan sorunların sistemin kendisinden kaynaklandığını belirten Sancar, “O nedenle sistemi değiştirmek zorundayız, rejimi değiştirmek zorundayız, iktidarı değiştirmek zorundayız. Sorunun kaynağı bu iktidarın zihniyetidir. Sistemi değiştirmek, rejimi değiştirmek ana hedefimiz olmalıdır. Bunun elbette doğal sonucu iktidarı göndermektir” dedi.

Büyük barış hedefleri olduğunu söyleyen Sancar, “Büyük barış hedefimiz derken elbette Kürt sorununda demokratik çözümü kastediyoruz. Ama sadece bundan ibaret olmadığını da anlatmaya çalışıyoruz. Büyük barış için hepimizin yaşamla daha barışık bir ilişki kuracağı bir siyasal, ekonomik, toplumsal düzen kurmamız lazım. Bu ülkede mezhep temelinde, inanç temelinde, hayat tarzı temelinde ve sınıf temelinde büyük gerilimleri, çatışmaları, düşmanlıkları yaratan bu iktidarı ve rejimi değiştirmenin yolu büyük barışı ana hedef haline getirmektir” şeklinde konuştu.

‘Muhalefet iktidarın zihniyeti ile yürüyor’

Dokunulmazlıkların kaldırılması için muhalefet partilerinin aldığı tutumu eleştiren Sancar, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Dokunulmazlıkları kaldırmayı gündeme getirmenin bu ülkede demokrasiye giden yolları kapatmak, barış umutlarını yok etmek gibi bir amacı vardır. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bize destek olan içeride ve dünyada çeşitli çevreler var. İktidarın bu zihniyeti ile birlikte yürümeyi marifet sanan ve sayan ‘muhalefet’ güçleri de var. Dilerim ve umarım, muhalefet 2016’dan gerekli dersleri çıkarmış olsun, 2016’daki operasyonun yol açtığı tahribatların farkında olsun.

HDP’ye gelince hukukun işlediğini, meseleyi adalete bırakmak gerektiğini söyleyenlere uyarıda bulunuyorum. ‘Yargı her alanda iktidarın sopasıdır’ diyen bir parti, kendini muhalefette sayan bir parti, iş HDP’ye gelince adil yargıdan ve yargı sonucunu beklemekten söz ediyor. Bu nasıl yaman çelişki? Hadi, bize inanmıyorsunuz diyelim, ideolojik hesaplarınız var, iktidarla başka ilişki hesaplarınız var mı yok mu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. İktidarla aynı zihniyeti paylaşanların bu ülkeye demokrasi ve barış vaadi konusunda söyleyecek sözleri olmadığını belirteyim.

Kürtçe seçmeli ders ile ilgili de konuşan Sancar, “Biz istiyoruz ki anadilde eğitim hakkı anayasal güvence olsun ama seçmeli ders bir imkandır. İktidarın keyfiyle getirilen bir düzenleme değildir, mücadelelerin kazanımıdır. Çocuklarınıza Kürtçeyi seçmeli ders olarak okumalarını sağlayacak tercihi yaptırın” dedi.

Kaynak: KARINCA

Exit mobile version