İngiltere hükümetinin Koronavirüs konusunda izlediği politikayı Başbakan Borist Johnson ile bilim danışmanları bir basın toplantısında açıkladılar

Başbakan Boris Johnson “Bu bir kuşağın karşı karşıya geldiği en büyük sağlık tehdidi” diyerek Koronavirüs salgınının ciddiyetine işaret etti ama İngiltere’de İskoçya dışında okulların kapatılması ve toplu faaliyetlerin askıya alınması söz konusu değil.

İngiltere hükümeti ise salgının artık kaçınılmaz görülen ilerleyişini yavaşlatmayı ve kontrol altında tutmayı, hastalığın yavaşlaması sayesinde sağlık sisteminin kapasitesini zorlamadan riskli grupları daha etkili bir şekilde korumayı hedefliyor.

Bu amaçla şu anda hastalığa yakalandığından kuşkulanılan kişilerin kendilerini 7 gün evde tecrit etmesi ve genel olarak halkın hijyen önlemlerini artırması yeterli sayılıyor. Önümüzdeki haftalarda hastalık şüphesi olsun olmasın bütün yaşlıların ve hastaların evden çıkmaması tavsiye edilebilecek.

Hükümetin politikalarını yönlendiren bilim insanları yaklaşımdaki değişikliği şöyle açıklıyor: “Radikal adımlar ancak doğru zamanda atılırsa doğru sonuç verir. Amacımız yavaşlatmak, kontrol etmek. Bu plan başarılı olursa, hastalığın yavaşlatılması sağlık hizmetlerinin riskli gruplara yoğunlaşmasını da sağlayacak.”

Artık nüfusun çok önemli bir bölümünün salgından etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu kabul eden hükümetin bilim danışmanları “Ama bunun bir avantajı var, bu aynı zamanda nüfusun önemli bir bölümünün artık Koronavirüs’e karşı bağışıklık kazanması demek” diyorlar.

Fakat İngiltere hükümetinin aldığı önlemler ve salgınla mücadelede benimsediği yöntemi yetersiz bulanlar ve Çin, Güney Kore gibi başarılı örneklerle, İrlanda, Fransa, İtalya gibi ülkelerde alınan radikal önlemlerle kıyaslayanlar da var ve hangi yöntemin daha etkili olacağı tartışması bilim insanları arasında da devam ediyor.

Çin'de önlemlerÇin Koronavirüs’e karşı aldığı sert karantina yöntemleriyle hastalığın yayılmasını durduran ilk ülke oldu

‘Sürü Bağışıklığı’ ne demek?

Profesör Graham Medley, hükümetin danışma kurulunda. Uzmanlığı, grip salgınlarında hastalığı kontrol modelleri hazırlamak. Modellerin kişilere göre değil, toplumsal sonuçlar gözetilerek hazırlandığını hatırlatıyor ve İngiltere hükümetinin yaklaşımına esas alınan ‘Sürü Bağışıklığı’ kavramını açıklıyor.

“Bu virüs uzun bir süre bizimle olacak. Bir epidemik (salgın hastalık) yaşayacağız. Bu zamanla endemik (salgın olmayan hastalık) haline gelecek. Daha önce ortaya çıkmış ve hep varolan ama farkında olmadığımız Koronavirüs çeşitlerine bu da katılacak. Burada ‘Sürü Bağışıklığı’ dediğimiz durumu yaratmamız gerekiyor. Bu, nüfusun büyük bir çoğunluğunun enfeksiyona bağışıklık geliştirmesi demek. Aşının yokluğunda bunu yaratabilmenin tek yolu, nüfusun çoğunluğunun hastalığa yakalanmasıdır.

“Aslında elimden gelse, ideal olan, hastalık karşısında daha zayıf olan yaşlı ve hastaları İskoçya’nın en kuzeyine gönderir, kalanları da en güneyde toplarım. Şöyle esaslı bir epidemik yaşarız. Böylece herkes bağışıklık kazanmış olur ve hayat normale dönebilir. Tabi bu mümkün değil. O zaman yapmamız gereken kontrollü bir şekilde “Sürü Bağışıklığı”nı oluşturmak ve bunu yaparken nüfusun kırılgan olan kesimini korumak olmalı.

‘Okulları kapatmak olumsuz sonuç da verebilir’

italya'da havaalanıRoma havaalanı en tenha günlerini yaşıyor

Okulların kapatılması Büyük Britanya’nın kara sınırı olan İrlanda Cumhuriyeti ve en çok ilişkili olduğu komşularından Fransa’da uygulamaya konuldu, Britanya içinde İskoçya bölgesinde de uygulanacağı belli oldu.

Bu durumda İngiltere’nin okulları kapatmaması nasıl açıklanabilir? Profesör Graham Medley okulların kapatılmasının zincirleme bir çok etkisi olacağını, bunların iyi hesaplanması gerektiğini söylüyor:

Almanya

“Okul kapatmalar ilginç, çünkü etkisi çocukların okula gitmediklerinde ne yapacaklarına bağlı. Çocuklar okula gitmedikleri zaman birilerinin onlara bakması gerekiyor. Dolayısıyla ya insanlar işe gitmeyerek çocuklarına bakacak, ya da onlara bakacak başka birilerini bulacak. Bir çok durumda başvurulan bir çözüm büyükanne ve büyükbabalara bırakmak. Bu ise aslında böyle bir durumda yanyana gelmesini asla istemeyeceğimiz iki grubun biraraya gelmesine yol açmış oluyor. Dolayısıyla okulları kapatmak, virüsten ciddi etkilenmediği bilinen çocuklar arasında virüsün yayılmasını bir ölçüde azaltabilir, ama hastalıktan en ağır etkilenen yaş grup açısından tehlikeyi artırabilir. Bu nedenle okulları kapatma kararı alırken çok dikkatli olmak lazım.”

Bu konuda Londra Üniversitesi Davranış Bilimleri Merkezi Başkanı Profesör Susan Michie de benzer bir görüşte.

“Eğer bugün okulları kapatsak ve toplu faaliyetleri iptal etsek ne olacak? Binlerce insan açık havada maç izlemek yerine publara gidecek. Virüsün en sevdiği kalabalık ve sıcak ortam. Aslında doğru cevap kimsede yok. Ama tıp, davranış bilimleri bir çok daldan uzmanlar biraraya gelip, olasılıklara göre değerlendirme yapıyor. Ve hükümet buna göre politika belirliyor. Bu uzmanlara güvenmemiz lazım.”

Ne kadar sürecek?

Akıllardaki önemli sorulardan biri, bu sağlık krizinin daha ne kadar süreceği. Profesör Graham Medley şöyle yanıtladı:

“Tuhaf gelebilir ama ne kadar uzun sürerse o kadar iyi kontrol ediyoruz demektir. En kötü senaryo salgının kontrolsüz ve hızlı bir şekilde yaşanıp bitmesi olur. Böyle bir durumda 15 hafta kadar sonra kriz sona erer. Bizim tercihimiz hastalığın yayılmasının çok daha yavaş bir şekilde ilerlemesi ve uzun bir zamana yayılması. Her iki durumda da toplumun önemli bir kısmı bağışıklık kazanır ama uzamasını, daha yavaş yayılmasını sağladığımız sürece daha iyi başederiz.”

Fransa

Profesör Medley bunu başarabilmek için bireylerin de zihinlerinde hastalığa yaklaşımlarını değiştirmelerini tavsiye ediyor.

“Bir çok insan, hastalığa yakalanmamak üzerinden düşünüyor. Onun yerine farzedin ki virüsü taşıyorsunuz ve bunu yaymaktan kaçınacaksınız. Hastalığa yakalanmamaya yönelik önlemler almak yerine, hasta olduğunuzu varsayıp başkasına geçirmemeye yönelik adımlar atın.”

‘Çin’i örnek almalıydık’

İngiltere hükümeti, İtalya’daki krizin 4 hafta gerisinde olduğunu ve bunun gereken önlemleri yaygınlaştırmak için bir avantaj olduğunu düşünüyor. Ama bu görüşü paylaşmayan uzmanlar da var.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Anne ve Çocuk Sağlığı faaliyetlerini iki yıl öncesine kadar yönetmiş önde gelen halk sağlığı uzmanı olan Anthony Costello, “Başka hesaplamalara göre İtalya’nın 13 gün gerisinde olabiliriz” diyor ve hükümetin açıkladığı önlemlerin yetersiz olduğunu düşünüyor.

Twitter’da “Şu an gerekli adımları atmıyoruz. Toplantıları yasaklamalı, parlamentoyu kapatmalı, bütün sağlık çalışanlarını koruyucu ekipman ve hiyjen konusunda alarma geçirmeli, okulları ve üniversiteleri kapatmalı, mümkün olduğunca evden çalışmayı teşvik etmeli, çalışanları ekonomik olarak korumalıyız. Her bir günlük gecikme bir çok ölüm demek” mesajını atan Anthony Costello, başarılı örnek olarak Çin’e bakmak gerektiğini söylüyor.

“13 gün önce İtalya’daki vaka sayısı bugün İngiltere’de açıklanan vaka sayısıyla aynıydı. (12 Mart itibariyle 600) İtalya’da bugün (12 Mart) 15 bin vaka var ve 1500 kişi yoğun bakımda. Ve bugün Lancet dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, iki gün sonra İtalya’nın yoğun bakım üniteleri tam kapasiteye ulaşmış olacak. Bu kötü haber ama iyi yanı şu. Daha önce virüsle mücadelede etkili olabilmiş ülkeleri örnek almalıyız. Ben bilhassa Çin örneğine bakmamız gerektiğini düşünüyorum.”

Costello, hükümetin açıkladığı planda ulusal bir hareketlenme değil tavsiyeler bulunmasından şikayetçi.

“Çin yönetimi Vuhan’da bir felaketle karşı karşıya olduklarını anladıkları anda Vuhan’ı tecrit etti. Ama diğer bölgelerde farklı davrandılar. Bölge yönetimlerine yetki verdiler. Koronavirüs testi birimleri kurdular, test süresini 4 saate kadar indirdiler. Burada sonucu 4 gün sonra alıyorsunuz. Her yere akciğer tomografisi, tarama üniteleri yerleştirdiler. Evlerinde oturan insanların kapılarına kadar yemek götürüldü. Hükümetten beklentim bu tür bir ulusal teyakkuz yaratması. Yoksulları ve onların alım gücünü koruyucu önlemler alması.”

İngiltere’nin koronavirüs politikası gazetelerin başyazılarında: ‘Bu bir kumar’

Başbakan Boris Johnson, Sağlık Direktörü Chris Whitty (solda) ve Kıdemli Bilimsel Danışman Sir Patrick Vallance (sağda) ile birlikte düzenlediği basın toplantısında koronavirüse dair kontrol altına alma politikalarına son verdiklerini, bundan sonra salgını geciktirme politikası uygulayacaklarını açıkladıBaşbakan Boris Johnson, Sağlık Direktörü Chris Whitty (solda) ve Kıdemli Bilimsel Danışman Sir Patrick Vallance (sağda) ile birlikte düzenlediği basın toplantısında koronavirüse dair kontrol altına alma politikalarına son verdiklerini, bundan sonra salgını geciktirme politikası uygulayacaklarını açıkladı

İngiltere’de yayılmaya devam eden koronavirüs ve hükümetin salgına dair politikası, İngiliz gazetelerinin başyazılarında yer aldı.

Financial Times gazetesi “Britanya’nın virüse karşı stratejisi bir kumar” başlığını kullandı.

İrlanda’nın okullarını, Danimarka’nın sınırını kapattığını ve Fransa’nın da toplu etkinlikleri yasakladığını hatırlatan FT, İngiltere’nin buna benzer hiçbir önlem almadığına dikkat çekti.

FT, Başbakan Boris Johnson ve hükümetinin Brexit konusunda uzman görüşlerini hor görürken koronavirüs konusunda “bilim tarafından yönlendirilen” bir politika izlediklerini açıkladığını yazdı ve ekledi:

“Fakat bu strateji büyük bir kumar.”

İngiltere’de koronavirüsün zaman içinde nüfusun büyük kısmına bulaşması, böylece halkın “sürü bağışıklığı” geliştirmesi planlanıyor.

Hükümet, böylece halkın her yıl mutasyona uğrayarak grip gibi tekrar hasta etme ihtimali bulunan bu virüse bağışıklık geliştirmesini umuyor.

İngiliz hükümetine göre virüsün yayılmasını engelleyen ülkelerde halk böylesi bir bağışıklığa sahip olmayacak.

Hükümetin İngiltere’de odaklandığı nokta, virüsün tüm halka bir anda değil yavaşça bulaşması, böylece sağlık hizmetlerinde bir anda yüklenme yaşanmaması.

‘Karantinaya kıyasla daha fazla ölüme yol açacağı kesin’

Fakat FT, alınan önlemlerin bulaşma hızını yavaşlatacağının kesin olmadığını, İngiltere’nin koronavirüs politikasının sıkı karantina önlemlerine kıyasla daha fazla ölüme yol açacağının kesin olduğunu yazdı.

Hükümetin açıkladığı “makul en kötü senaryoya” göre 66 milyonluk İngiltere nüfusunun yüzde 80’i virüs kapacak ve öldürücülük oranı yüzde 1 bile olsa 500 binden fazla insan ölecek. Bu İngiltere’de bir yılda ölen kişi sayısına denk.

FT, koronavirüsle ilgili çok az şey bilindiği için hükümetin planının başarıya ulaşıp ulaşmayacağını bilmenin mümkün olmadığını belirtiyor.

Gazeteye göre bilinmeyen bir şey de bir kere Covid-19 hastalığına yakalandıktan sonra insanların ne kadar süre boyunca koronavirüse bağışıklık göstereceği.

İngiltere’de yaşayan 200’den fazla bilim insanı da 14 Mart akşamı yayınladıkları açık mektupta hükümeti derhal daha sert önlemler almaya davet etti.

İngiltere'de salgın sırasında hastanelerin kapasitesinin aşılmaması hedefleniyorTelif hakkıGETTY IMAGES
Image captionİngiltere’de salgın sırasında hastanelerin kapasitesinin aşılmaması hedefleniyor

Guardian gazetesi de başyazısında İngiltere’de toplumsal yaşamın durma noktasına doğru yavaşlamakta olduğunu yazdı.

Mayıs’ta gerçekleşmesi gereken yerel seçimlerin bir yıl sonraya ertelenmesinin bu etkilerden biri olduğunu belirten Guardian, ülkedeki huzurevlerinin kapılarını ziyaretçilere kapamaya başladığını, henüz kapanmamış olanlarda da içerdekilerin akrabalarının virüs bulaştırma riskine rağmen ziyaret etmek veya uzunca bir süre görememe riskine rağmen ziyaret etmemek ikileminde bırakıldığını aktardı.

‘Hükümet salgının en kötü noktasının 10-14 hafta sonra geleceğini düşünüyor’

İngiliz hükümetinin toplu etkinlikleri iptal etmeme kararına rağmen Premier Lig’in maçları iptal ettiğini, devlet dışı aktörler ve bireylerin önlem alma konusunda hükümetin ilerisinde olduğunu vurgulayan Guardian, hükümetin şimdiye kadarki önlemlerinin minimalist olduğu yönünde bir çekince bulunduğunu yazdı.

Gazeteye göre okulları açık bırakma kararın arkasındaki nedenlerden biri de kilit öneme sahip sağlık işçilerinin evde çocuklarına bakmak yerine işlerine devam edebilmesini sağlamak.

Guardian başyazısına şöyle devam etti:

“Hükümet, koronavirüsü durdurmak için atılacak sert adımların, bu önlemler hafifletildikten sonra aynı sorunların oluşmasına yol açacağını düşünüyor. Bu yüzden ülke için en az zarar verici sonucun yönetilen ve yavaşça büyüyen bir salgın olduğunu düşünüyorlar.

“Hükümet İngiltere’de salgının en kötü noktasının 10-14 hafta sonra gerçekleşeceğini düşünüyor.”

Times gazetesinin başyazısında da koronavirüs salgını vardı.

Times: Salgının modern dünyada eşi benzeri yok

Salgının modern dünyada eşi benzeri olmadığını vurgulayan Times, “Salgın 118 ülkede 4 bin can aldı. Bu sayının artacağı kesin” ifadelerini kullandı.

Times’e göre böylesi bir küresel krize verilmesi gereken yanıt da küresel bir yanıt olmalı. Gazete bu nedenle ülkelerin krize karşı işbirliği yapmasının daha verimli olacağını yazdı.

Times, Çin’in virüsün genetik kodunu diğer ülkelerle paylaşmasını buna örnek olarak gösterdi ve ekledi:

“G-7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankaları 2008 krizinde olduğu gibi iletişim içinde kaldı ve piyasaların paniğine karşı koordinasyon içinde yanıt verdi.

“Dünya Sağlık Örgütü de tıbbi mücadeleyi koordine etti, yardıma ihtiyacı olan ülkelerin plan yapmasına ve malzeme teminine katkıda bulundu.”

Ülkedeki yeni vaka ve ölüm sayısını azaltmayı başaran Çin, İtalya'ya doktor ve tıbbi malzeme gönderdiÜlkedeki yeni vaka ve ölüm sayısını azaltmayı başaran Çin, İtalya’ya doktor ve tıbbi malzeme gönderdi

Öte yandan ABD Başkanı Trump’ın bilimsel bir temeli olmadan Avrupa ülkeleriyle uçuşları sonlandırmasını, Almanya’nın tıbbi malzeme ihracını sınırlandırmasını bunun tersi yönünde adımlar olarak gösteren Times, Almanya’nın bu adımının ortak pazar prensibini de ihlal ettiğini ve AB içi uyumu tehlikeye attığını yazdı.

Times İngiltere hükümetinin “virüsü toplumun yüzde 60’ına yayma” planının diğer ülkelerin uygulamalıyla çeliştiğini ve bunun İngiltere’nin dünyanın geri kalanıyla ilişkisini etkileyebileceğini vurguladı.

‘Esas risk küreselleşmenin ölüm çanının çalınması’

Yazı şöyle sonlandı:

“Burada esas risk, bu krizin küreselleşmenin ölüm çanını çalması, her ülke kapılarını kapatırken yalnızca küresel tedarik zincirlerinin değil aynı zamanda küresel işbirliğinin de sonunu getirmesi. Bu krizi yalnızca derinleştirir.

“Tarih, uluslararası krizlerde komşuyu zarar sokma politikalarının vahim sonuçlarıyla dolu. Küresel liderler çok geç olmadan bir araya gelmeli ve ortak bir politika üzerinde uzlaşmalı.”

Kaynak: BBC-Türkçe

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…