Polis müdahalesine tepki gösteren HDP’li milletvekili Piroğlu, ‘Halk nerede sesini çıkarsa yüzlerce polisle saldırıyorlar’ dedi.

Yağmur Kaya

Kadıköy Süreyya Operası önünde Mahir Çayan ve arkadaşlarının yaşamlarını yitirişlerinin 50. yılında anma düzenlemek isteyen Birleşik Mücadele Güçleri’ne (BMG) polis müdahale ederek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

Polisin abluka altına aldığı kitle, darp edilerek gözaltına aldığı esnada, “Yaşasın birleşik mücadelemiz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. İşini yapan gazetecileri engelleyen kolluk kuvvetleri, gazetecileri olayın yaşandığı alandan uzaklaştırdı.

‘MAHİR ÇAYAN VE ARKADAŞLARI SESSİZLİĞE İTİRAZ ETMİŞTİ’

Anmaya dayanışma amacıyla katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu, polis müdahalesine tepki gösterdi. Milletvekili Piroğlu, “Mahir Çayan ve arkadaşları sessizliğe itiraz etmişti. Kuzu gibi kafasını kasaplara uzatılmasına itiraz etmişti” dedi.

Mahir Çayan’ın bu ülkede olması gerektiğini yaptığını söyleyen Piroğlu, “Bugün basın açıklaması yapmaya çalışanlar aslında ülkenin yaşadığı soruya cevap verdiler” diye konuştu.

‘SARAYDAKİ MANDA YOĞURDU YİYİN DİYOR, İNSANLAR EKMEK BULAMIYOR’

Ülkede büyük bir yoksulluğun yaşandığını vurgulayan Piroğlu, “İnsanlar işsiz, insanlar yoksul. Ama bunlar kimsenin sesinin çıkmasını istemiyor” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın manda yoğurtlu, medine hurmalı ‘Şifa’ reçetesini hatırlatan Piroğlu, “Saraydaki diyor ki; ‘manda yoğurdu, hurma yiyin’. İnsanlar ekmek bulamıyor. Saraydakinin bu açıklaması Paris’te Kraliçe’nin ‘ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ açıklamasıdır. Halka bu kadar yabancı, düşmanlar. Halk nerede sesini çıkarsa yüzlerce polisle saldırıyorlar. Bir şeyden korkuyorlar. Biz ayağı kalkarsak, sesimizi çıkarırsak bir avuç olduklarını görecekler. Halk bir kere toprağa basıp ayağı kalktığında onların saltanatı yıkılacak. 30 Mart’ı anmak demek Mahir Çayan’ı, Deniz Geçmiş’e sahip çıkmak demek” diye konuştu.

Kaynak: + GERÇEK

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…