İngiliz gazetesi The Guardian, bugün temel atma töreni yapılacak Kanal İstanbul projesini yazdı. Bethan McKernan imzalı haberde, “Türkiye gibi aşırı kutuplaşmış bir toplumda bile, Karadeniz’i Marmara’ya bağlayan bir kanal inşa etmek neredeyse herkesin uzlaştığı nadir bir konu: Bu çılgınca bir fikir” ifadeleri yer aldı.
Türkiye’de yaşayan birçok insanın, Kanal İstanbul projesini ‘astronomik maliyetli bir çevre felaketi’ olarak gördüğünü aktaran McKernan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘muhalif sesler yükseldikçe projeyi sürdürme konusunda daha kararlı hale geldiğini’ belirtti. Resmi maliyetinin 15 milyar dolar olduğu yönündeki açıklamalara rağmen, Fransa’da yapılan konferans kapsamında asıl maliyetin 65 milyar doları bulabileceği kaydedildi.
The Guardian’a konuşan akademisyen Yörük Işık, Kanal İstanbul’un inşasının ‘imkansız’ olduğunu söyledi. “İnşaat çılgınlığından güç alarak çalışan böyle bir hükümet için bile bunun yapılması 20 yıl alır ve bu süreçte Marmara su havzası tamamen yok olur” diyen Işık, şöyle devam etti: “Üstelik finansman da yok. Türk bankaları bile sürdürülebilirlik ve çevresel endişelerini ileri sürerek dahil olmak istemiyor. 19’uncu yüzyıldan kalma büyük bir fantezi projesi gibi.”
İlk kez 2011 yılında duyurulan projenin, o dönem İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini azaltmakla gerekçelendirildiği ancak son 10 yılda tankerlerin büyümesi ve hidrakarbon borularının inşasıyla beraber boğaz trafiğinin yüzde 10 oranında azaldığı kaydedildi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Bu kabusu ben hissediyorum. Marmara’yı yok eder demeyen gerçek bir bilim insanına rastlamadım” sözlerine yer verilen haberde, İmamoğlu’nun endişelerinin, Türkiye’de bilim camiası tarafından da dile getirildiği aktarıldı.
Resmi değerlendirmelerde, projenin devasa çevresel etkilerinin göz ardı edildiğini söyleyen İstanbul Politikalar Merkezi’nden su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan, “Kanal sadece İstanbul’da değil, tüm Marmara bölgesinde ekosistem ve toplum üzerinde geri dönüşü olmayan olumsuz etkiler yaratacaktır” dedi. İlhan, şöyle devam etti: “İstanbul’u deprem, kuraklık ve sel gibi aşırı hava olaylarına karşı savunmasız hale getirecek. İki farklı denizi birbirine bağlayan bu kadar büyük ölçekli bir proje güvenilir olarak kabul edilemez.”
Kanal İstanbul projesi için Sazlıdere Köprüsü temel atma töreni bugün tamamlandı. Duruma tepki gösteren Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’ndan Oya Erakıncı, yapılan basın açıklamasında ne İstanbul’un ne de Türkiye’nin kanala ihtiyacı olmadığını söyledi. İstanbul’un mevcut nüfusu kaldırmakta zorlandığına işaret eden Erakıncı, yeni yapılaşmanın kentin ölüm fermanı anlamına geldiğini vurguladı. Projenin rant anlayışıyla yapıldığını savunan Erakıncı “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un gençlere iş, ailelere aş olarak döneceğini iddia ediyor. Halkın işi, aşı umurunuzda olsa insanlar işsizlikten, açlıktan, geçim sıkıntısından intihar ederken milyar dolarları bir avuç rantçı ve zengin için yapılan bu projeye ayırmaz, halk için kullanırsınız. Kanal’ın ekolojik bir zararı olmayacak diyorlar. 13 bin 400 hektar orman arazisi yok edilecek, su havzaları zarar görecek, Sazlıdere tamamen yok edilecek. Bu proje İstanbul’un nefesini kesecek” dedi.
Kanal İstanbul’un yapılmasıyla Marmara Denizi’nin temizleneceği iddialarıyla da ilgili Erakıncı, “Marmara Denizi, üzeri musilaj kaplanmış durumda alarm veriyor. Bilim insanları Karadeniz’den gelecek akıntının ve kanalla beraber kurulacak şehrin atıklarının Marmara Denizi’ni öldüreceğini, deniz bu kadar alarm vermeden çok önce de söylüyordu. Kanal’la balık yuvalama alanları, bölgede yaşayan hayvanlar, bitki türleri zarar görecek. İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Yarımburgaz Mağaraları, Bathonea Antik Kenti ve Küçükçekmece Lagünü yok edilecek” dedi. Sazlıdere’nin İstanbul’un en önemli içme suyu havzalarından biri olduğunun altını çizen Erakıncı, projeyle suyun yok edileceğini belirtti. Erakancı “Sahte temel atma törenleriyle, yalan propaganda yöntemleriyle kanal projesini oldu bittiye getirmenize izin vermeyeceğiz” diyerek İstanbul’un kanalı istemediğini söyledi. Basın açıklaması sonrası yürüyüş yapmak isteyen koordinasyon üyelerine polis izin vermedi. Grup bunun üzerine oturma eylemine başladı. (HABER MERKEZİ)
Kaynak: DUVAR
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…
