Son olarak Paris Olimpiyatları’nda Uganda için yarışan Rebecca Cheptegei, kiliseden döndüğü sırada onu pusuya düşüren eski erkek arkadaşı Dickson Ndiema tarafından üzerine benzin dökülerek ateşe verilmişti.
Saldırı sırasında evinde iki kızı ile beraber olan Cheptegei, Kenya’da son üç yılda baş şüphelinin partner ya da eski partnerler olduğu cinayetlerde hedef alınan üç atletten biri.
Cheptegei’nin öldürülmesi, atletin kendilerine ilham kaynağı olduğunu söyleyen Ugandalılar başta olmak üzere dünyada şok etkisi yarattı.
Yerel yetkililer, ikilinin atletin yaşadığı ve antrenman yaptığı Kenya’nın kuzeybatısındaki küçük bir arazi yüzünden bir süredir tartıştıklarını söylüyor.
Maraton koşucusu Cheptegei, saldırıya uğradıktan dört gün sonra Perşembe günü yaşamını yitirdiğinde bedeninin yüzde 80’inden fazlası yanmıştı.
Kenya medyasında, Ndiema’nın 5 litre benzinle dolu bir bidonla Cheptegei’nin evine gizlice girdiği, döktüğü benzinin bir bölümünün üstüne sıçraması sonucu kendisinin de alev aldığı bildirildi.
Bedeninin yüzde 40’ı yanan Dickson Ndiema da, Pazartesi gecesi yoğun bakımda öldü.
Kenya’da Ndiema’nın tedavi gördüğü hastaneden yapılan açıklamada, adamın “solunum yollarındaki şiddetli yanıkların sonucunda” solunum yetmezliği ve kan zehirlenmesi yaşadığını belirtti.
Ndiema öldüğü için, hakkındaki dava dosyası da kapatıldı.
Bunun yerine ikilinin ölümüne ilişkin bir soruşturma başlatıldı.
Cheptegei’nin yaşadığı Kenya’nın Kitale kasabasında gözyaşları içinde BBC’ye konuşan yakın komşusu Agnes Barabara, “Evdeydim ve insanların ‘yangın’ diye bağırdığını duydum. Dışarı çıktığımda Rebecca alevler içinde evime doğru koşuyor, ‘Bana yardım et’ diye bağırıyordu” diyor.

“Su bulmak için bakınırken yardım çağırmaya çalıştım ama saldırgan tekrar ortaya çıktı ve Rebecca’nın üzerine daha fazla benzin döktü. Sonra kendisi de alev aldı ve bahçeye doğru koşup alevleri söndürmeye çalıştı. Daha sonra yardım etmek için Rebecca’ya koştuk” diyen Barabara, daha önce kimsenin “canlı canlı yandığını” görmediğini ve olaydan sonra günlerce yemek yiyemediğini söylüyor.
Cheptegei’nin “çok iyi bir komşu” olduğunu belirten Barabara, kısa süre önce atletin topladığı mısırları kendisiyle paylaştığını belirtiyor.

Olimpiyat koşucusu Cheptegei, Kenya-Uganda sınırının Kenya tarafında doğmuş olsa da, burada istediği başarıyı yakalayamadı. Atletizm kariyerine sınırın öteki tarafındaki Uganda’yı temsil ederek devam etti.
Atletizme başladıktan sonra 2008’de Uganda Halk Savunma Güçleri’ne katıldı ve çavuş rütbesine yükseldi.
Bu yıl Paris’te düzenlenen Olimpiyatlar’da 44’üncü sırada gelmiş olsa da, yaşadığı yerde maraton koşucusu Cheptegei’den “şampiyon” diye bahsediliyordu.
Rebecca Cheptegei’nin annesi Agnes, kızının “uysal bir çocuk” olduğunu, yaşamı boyunca da “çok nazik ve neşeli” biri olduğunu söylüyor.
Atletin okul arkadaşı ve komşusu Emmanual Kimutai, Rebecca Cheptegei’den “heyecan verici ve azimli biriydi” diye bahsediyor.
Kenya’da Uganda sınırına 25 km uzaklıkta, temel geçim kaynağı çiftçilik olan Chepkum köyünde yaşıyordu.
Sığırcılığın da yaygın olduğu bölgede, evlerin dışarısında inekler, keçiler ve koyunların otlatıldığını görmek mümkün.
Kasabanın bağlı olduğu Trans-Nzoia ilçesi, aynı zamanda Kenya’nın temel gıda maddesi olan mısırın en büyük üreticisi.
Evinin yakınlarındaki alışveriş merkezinde konuştuğumuz kasaba sakinleri, zaman zaman önlerindeki yolda antrenman yapan Rebecca Cheptegei’nin kendilerine el salladığını, nazik ve mütevazi biri olduğunu anlatıyor.
Atlet yönüyle topluma mal olan Cheptegei’nin çalkantılı bir özel hayatı vardı.
Eski sınıf arkadaşı, Cheptegei’nin eski erkek arkadaşıyla geçen yıldan bu yana yaşadığı gerginlikler nedeniyle “huzur bulamadığını”, olimpiyatlardaki performansının da bundan kaynaklandığını söylüyor.

Saldırıya uğrayan atletin ağabeyi Jacob ise, “Eskiden beraber yaşıyorlardı ama geçen yıl para meselesi yüzünden ayrı düştüler. Kardeşime ‘kazandığı bütün o parayla ne yaptığını’ sordu” diye anlatıyor.
BBC’ye konuşan polis yetkilileri, ikilinin daha önce ayrı polis istasyonlarına giderek ev içi şiddet yaşadıklarını ihbar ettiğini ancak daha sonra ikisinin de şikayetlerini geri çektiğini söylüyor.
Adalet arayan ailesi , Cheptegei’nin aile evinin bulunduğu Uganda’nın Bukwo şehrinde 14 Eylül’de düzenlenecek cenaze törenine hazırlanıyor.
Atletlerin hedef alındığı toplumsal cinsiyete dayalı cinayetleri önlemek için çalışan aktivist grup ‘Tirop’un Melekleri’nin kurucusu Joan Chelimo, gözyaşlarını zor tutarak bu olaylara son verilmesi çağrısında bulunuyor:
“En üzücü olan, çocuklarının annelerinin uğradığı saldırıya tanık olmuş olması. Atletlere yönelik bu şiddet son bulmalı.”
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()