Özgür Denizli

KORONA GÜNLÜĞÜ (16 KASIM 2020)

Geçen hafta bir eylem çağrısı geçti yaşamımızdan, sessizce. Çağrı, hem kamu vicdanına ve hem de siyasal iktidara sesleniyordu. TTB’nin çağrısı, Covid-19 salgınında yaşamını yitiren ve ağır çalışma koşulları altında günbegün tükenen doktor, hemşire ve diğer emekçilerin sorunlarına dikkati çekiyor ve somut bir talep içeriyordu: “Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilsin.” Öyle ya, 60’ı hekim, toplamda 141 sağlık emekçisi yaşamını yitirdi, sağlık emekçileri çalışırken sıradan insanlara göre 5 ila 15 kat daha fazla Covid-19’la karşılaşıyor ve hastalanabiliyorlar.

… ışık söndürme eylemi, ‘Sağlık çalışanları tükendikçe karanlık çöküyor’ cümlesi ile başlıyor, bir duygudaşlık içeriyor. “Ses veremiyorsunuz, bunu anlayabiliyoruz” ama “ışık verin yeter” diyor TTB.  Ardından hepimizi ilgilendiren ikinci söz geliyor: Gerekli önlemleri alarak “Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.” Işık söndürme eyleminde beklenti şu: beş gün boyunca akşam saat 9’da, sadece bir dakika, yaşadığımız mekândaki ışıkların “açılması ve kapanması.” Eylem bir tür sivil  hareket, ama bir sivil itaatsizlik de değil!  Çünkü ihlal edilen bir yasa yok, kamusal alanda bir yer kaplamıyor, akşam saat 9’da evde yapılacak bir eylem. Eylem, 24 saatin sadece bir dakikasına karşılık geliyor. Birlikte geçirilecek bir dakika, öznel ve nesnel zamanın bir dakika için örtüşmesi!

Düşünelim ki tüm çoğul renkleri ile milyonlarca insan akşam saat 9’da oturduğu yerden kalksın, öfkesini, isyanını ve umudunu yanına alsın, elektrik düğmesinin olduğu yere gitsin.  Ağır baskı nedeniyle açık ya da kapalı mekânlarda rahatça söyleyemediği sözü için, “itirazım var” diyerek bir dakika, sadece bir parmak teması ile ışık versin.

Milyonlarca insanın zamansal olarak birbiriyle uyumlu dev bedenleşmesi, Öteki için, bu eylemde sağlık çalışanları için “parmağını kıpırdatmak” anlamına gelir. Bir dakikalığına bile olsa, yönetenlerin yönetemediği Anadolu ve Mezopotamya’da, “yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyen bir iyileşme hareketi doğsun.

Kaynak: Ata Soyer Sağlık ve Politika Okulu

Exit mobile version