Sanatçı Luciano Garbati’nin Perseus’un gövdesinden koparılmış kafasını elinde tuttuğu Medusa heykeli dünya basının oldukça yer buldu. Yüzyıllar öncesine dayanan bir miti tersten tasvir eden sanatçı Garbati eserini #MeToo hareketine atfetti.
New York Times gazetesinde yer alan habere göre; Garbati bu eseri yaklaşık 10 yıl önce 2008 yılında tasarlamıştı. İtalyan kökenli olan Arjantinli sanatçı Garbati eserini yaratırken, 16 yüzyılda Benvenuto Cellini tarafından yapılan Medusa’nın kafasını tutan Perseus heykelinden esinlendi. Bu çalışmada, çıplak Perseus yılan yeleli Medusa’nın gövdesinden koparılmış başını tutuyor. Garbati ise bunu Medusa’nın perspektifinden düşünerek hikâyeyi tersine çevirdi.
Medusa heykeli cinsel saldırı mağdurlarının zaferi
Geçtiğimiz salı günü Medusa’nın heykeli aşağı Manhattan’daki Centre sokakta New York Ceza Mahkemesi’nin bahçesine sergilenmeye başlandı. Serginin ardından Medusa heykeli cinsel saldırı mağdurlarının zaferi olarak tekrar yorumlandı. Medusa heykelinin, aralarında Amerikalı film yapımcısı Harvey Weinstein’in de olduğu birçok taciz zanlısının yargılandığı bir mahkemenin karşısında yükselmesi eserin bir adalet simgesi olarak yorumlanmasına neden oldu. Collect Pond Parkı’nın merkezinde bulunan Medusa heykeli sol elinde bir kılıç tutarken sağ elinde de Perseus’un kafasını tutuyor.
Sanatçı Garbati, Medusa’nın Athena’nın Tapınağı’nda Poseidon’un tecavüzüne uğradığını ve ardından Athena’nın öfkesini Medusa’dan çıkararak saçlarını yılana çevirdiğini hatırlatarak, bin yıldır tecavüzcülerin değil kadınların suçlu gösterildiğini işaret ediyor. Garbati yaptığı açıklamada binlerce kadının heykel hakkında kendisine yazdığını ve kadınların heykeli duygularının yansıması olarak gördüklerini söyledi.
Fakat bazı sosyal medya kullanıcıları yaptıkları yorumlarda heykelin mevcut durumla tam olarak buluşmadığını ayrıca heykelin neden bir erkek tarafından yapıldığını merak ettiklerini yazdılar. Bazı kullanıcılar ise heykel hakkında, Medusa’nın neden kendisine tecavüz eden Poseidon’un değil de Perseus’un kafasını tuttuğunu sordular. Diğer yandan canavar bir figür olarak tasfir edilen Medusa’nın ‘kıvrak ve güzel vücutlu olarak’ tasarlanması sorgulanan diğer bir konuydu. Garbati verdiği bir röportajda eserin bir sembol olarak seçilmesinin kendisini onure ettiğini ve heykelin kendisinden gelen bir bağımsızlığı olduğunu söyledi.
Neden Poseidon değil de Perseus’un kafasını kullanmasının sebebi olarak Garbati, doğrudan Cellini’nin heykeline cevap verdiğini söylüyor. 16 yüzyılda Benvenuto Cellini tarafından yapılan heykelde Perseus Medusa’nın kafasını keserek, onun insanları taşa çeviren bakışlarını bir silah olarak kullanıyor.
Geçen günlerde yapılan bir duyuru, son yılların en önemli toplumsal olaylarından MeToo hareketinin bağlamında dikkat çekici tartışmalara sebep oldu.
New York’ta, 14 Ekim 2020–30 Nisan 2021 tarihleri arası, Parklarda Sanat programı kapsamında çeşitli sanat eserleri sergilenecek. Bunlardan birisi de İtalyan sanatçı Luciano Garbati’nin MeToo hareketine adadığı yedi metrelik bronz heykel Medusa with the Head of Perseus.
Heykel, Manhattan Collect Pond Park’ta, MeToo hareketiyle anılan davaların görüldüğü New York Ceza Mahkemesi’nin karşısında sergilenecek.

Perseus with the Head of Medusa, Benvenuto Cellini
Luciano Garbati ilhamını 16. yüzyıl Floransa’sına ait Benvenuto Cellini’nin ünlü bronz heykeli Perseus with the Head of Medusa’dan almış. Sanatçı 2018’de eserinin ön çalışmalarını yayınlayarak dikkatleri çok önceden çekmiş. Garbati orijinal heykeldeki “asıl mağduru katlederek bunu zafer gibi sunma” gayretinin anti tezini yaratmaya çalıştığını belirtmiş.
Hikâyeye göre Medusa, Athena Tapınağı’nda Tanrıça Athena’ya hizmet eden bir ölümlüdür. Güzelliği dillere destan olan bu kadını hizmet ettiği tanrıça bile kıskanmıştır. Athena’nın eşi tanrı Poseidon Medusa’ya tecavüz edince tanrıçanın kıskançlığı öfkeye dönüşür. Medusa ve diğer iki kardeşi lanetleyerek çirkin canavarlara dönüştürülür. Medusa, kafasında saç yerine yılanlar olan, gözlerine bakanların taşa dönüştüğü ve Poseidon’dan hamile kalan bir varlık olarak yaşamaya mahkum edilir.

Fakat Athena’nın öfkesi dinmez, Zeus’un oğlu Perseus’u Medusa’yı öldürmesi için görevlendirir. Perseus Medusa’yı katleder ve başını Athena’ya sunar. Athena da o başı bir tür koruyucu güç olarak tutar.
Hikâye özetle böyle. Bazı yorumlara göre Medusa’nın kökeni anaerkil eski inançlardaki tanrıçalara uzanıyor. Eski inançların ve ilahların başına ne geldiyse Medusa’nın başına da o geliyor. Yeni tanrılar ve eylemleri kutsanırken, onlara kul edilen eski tanrılar ne olursa olsun canavarlaştırılıp şeytanileştiriliyor ve sonunda cezalandırılıyor.
Dikkatlerden kaçamayacağı üzere, Medusa’nın hikâyesindeki her aşama, cinsel suçların ve zorbalığın mağduriyetin eksiksiz bir temsilini sunuyor. Mağdurun mağdur edilişinden onu katletmeye kadar uzanan süreçlerdeki her ayrıntı, öyle veya böyle, eksik veya değil, maalesef yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
whoa. a seven-foot-tall bronze sculpture of "Medusa With The Head of Perseus" will be installed across the street from 100 Centre St., Manhattan's criminal courthouse this weekend, a commentary on the #MeToo movement https://t.co/PXDsmhVWTY pic.twitter.com/OcjL2BImgJ
— Rachel Holliday Smith (@rachelholliday) October 9, 2020
Bu ve daha fazlası, Medusa’yı MeToo Hareketi için anlamlı bir figüre dönüştürüyor.
Sanatçı Garbati’nin bu figüre ve hikâyesine getirdiği yeni yorumsa, takdir topladığı kadar çeşitli eleştirileri de beraberinde getirdi.
MeToo hareketine başından beri şüpheyle yaklaşanların getirdikleri yorumlar, genellikle, heykelin orijinalliği, kadın bedeninin sunumu, anti-feminist argümanlar vb. yorumlar üzerinden ilerliyor.
En dikkat çeken yorumlarsa MeToo taraftarlarından geliyor. Hareketin ve mağdurların temsiliyeti, adalet kavramının tasviri, kullanılan mitin kökeni, ana mesajın aktarımı vb. hususta pek çok tez ve anti tez üretiliyor.

Birkaçı şöyle:
Cinsel saldırı mağdurlarının bir kısmı, Medusa’nın toplum dışı bir intikamcı olarak sunulmasından rahatsız olduklarını belirtti. Özellikle istismar sinemasında -ya da ondan beslenen yapımlarda- mağdurların intikamcı katillere dönüştürülmesinin toplumdaki hali hazırdaki sorunlu mağdur imajını iyice çarpıttığı görüşündeler.
Heykeli kendi kıstasları üzerinden değerlendirenlerse ortaya çıkan işi sanatsal olarak başarılı bulmuş. İlham alınan eserde Perseus’un duruşu, ifadesi, Medusa’nın kafasını ve kılıcını tutuşundaki zafer havasına dikkat çekiyorlar. Garbarti’nin yorumundaysa tam aksi bir durum var: Medusa dingin ama bitap düşmüş vaziyette, Perseus’un başını ve kılıcını taşımak zorunda olduğu yüklermiş gibi tutuyor, duruşu, bir yere doğru ilerliyormuş gibi.
Tabii, Medusa’nın hikâyesine atıfta bulunarak, heykelin mesajını eksik ve hatalı bulanlar da var. Medusa kendisini öldürmeye geleni alt ediyor, asıl suçlular cezasız kalıyor.

Dikkat çeken bir diğer yorumsa MeToo’nun çıkış noktasıyla alakalı. Hareket 2017’den itibaren gündemde olsa da aslında kökeni 2006’ya uzanıyor. Aktivist Tarana Burke, Myspace platformunda, cinsel saldırı, istismar, taciz vb. zorbalıklara maruz kalan ve yardım alamayan azınlık gruplara mensup kadınların dayanışmasını ve rehabilite olmasını sağlamak için hareketi başlatmıştı. Yani hareket, azınlık kesimden bir aktivistin yine azınlık gruplara yönelik girişimi olarak hayat bulmuştu. Buna dikkat çeken kesim de hareketin Avrupa mitolojisinden temsillerle gasp edildiği, azınlık gruptakilerin sürece olan katkısının yok sayıldığı endişesini taşıyorlar.
Bunlar gibi, sanat eseri, mesajı ve yorumuna dair farklı farklı görüşler sunuldu ve sunulmaya devam ediyor.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()