Memurlarla hükümet arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin “2022’de ilk 6 ay için yüzde 5, ikinci ay için yüzde 7 zam yapılacak” dedi.

Fotoğraf: Özge Elif Kızıl / AA

Memur ve memur emeklisinin maaşına 2022’nin ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023’ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.

Zam konusunda anlaşmaya varıldığını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin duyurdu. Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’le saat 14.30’da yapılacağı duyurulan ortak basın toplantısı, yaklaşık bir buçuk saatlik gecikmenin ardından başladı.

Toplantıda konuşan Bilgin “Sendikalarla uzlaşmak, toplu pazarlık yapmak kolay bir iş değil. Genel hususlarda büyük bir uzlaşmayla buraya geldik” dedi ve Memur-Sen’e teşekkür etti.

3600 ek gösterge sözü

Bilgin “Yaptığımız sözleşmenin kıymetini bilmemiz için, hangi şartlarda imzalandığını asla gözden kaçırmamamız lazım; bütün dünyanın salgınla boğuştuğu bir ortamda uzlaşmaya vardık. Enflasyon altında çalışanlarımızı, yurttaşlarımızı ezdirmeyeceğiz. 2022’nin ilk yarısı için yüzde 5 artı enflasyon farkı, ikinci yarısı için yüzde 7 artı enflasyon farkı oranında maaş zammı önerdik. 2023 içinse yüzde 8 artı 6 zam teklif ettik” dedi.

Bakan Bilgin burada “3600 Ek Gösterge meselesi bu sözleşme döneminde tamamlanacaktır” bilgisini de vererek “Kanun çıkarılması gerekiyor. Biz çalışmayı yapacağız ve TBMM’ye taşıyacağız. Sözleşmeli çalışanlar için 3+1 ilkesini benimsedik. O konuda yerel yönetimlerin yapabileceği haksızlığı gidermek için çalışma yapıldığını belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

Bilgin, Memur-Sen’in 600 TL’lik seyyanen zam talebine ilişkin de “Seyyanen zam yok, onun yerine sendika üyesi olan çalışanlarımızın toplu sözleşme ikramiyesini 135 TL’den 400 liraya çıkardık” dedi.

Bakan Bilgin’in konuşmasının sonunda, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın açıklama yapmadan toplantıyı bitirdi ve “Ali Bey salon dışında değerlendirme yapacak” demesi dikkat çekti.

Pazarlık süreci

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen ile hükümet arasında 4,2 milyon kamu emekçisi ile 2,2 milyon kamu emeklisinin 2022 ve 2023’teki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri 2 Ağustos’ta başlamıştı.

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşme masasına, taban aylığa 600 lira seyyanen zam, 2022’de yüzde 21, 2023’te yüzde 17 ve iki yılda yüzde 6 refah payı artışı talebiyle oturmuştu.

Belirlenen çalışma takvimine göre görüşmelerin dün saat 24.00’te sonuçlanması gerekiyordu. Görüşmeler gün boyunca devam etti. Sızdırılan haberlerde hükümetin son teklifinin 2022 için yüzde 6+6, 2023 için de yüzde 7+7 olduğu iddia edildi. Seyyanen 200-300 TL zam yapılacağı da iddialar arasında yer aldı. 3600 ek göstergenin metinde yer alacağı ileri sürüldü. Zam oranlarında anlaşmaya varıldığı, hizmet kollarına ilişkin görüşmelerin ise devam ettiği belirtildi.

Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada anlaşmanın olduğu ancak sonucun bugün açıklanacağı duyuruldu.

KESK’ten toplu sözleşme mutabakatına tepki

Hükümet ve Memur-Sen arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde varılan mutabakatla kamu emekçisi ve emeklisine sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatıldığını belirten KESK, 27 Ağustos’ta bir günlük hizmet üretmeme eylemi kararı aldı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 5,5 milyon kamu emekçisini ve emeklisini kapsayan 2022-2023 dönemi toplu sözleşmesinde varılan mutabakata ve açıklanan zam oranlarına tepki gösterdi.

KESK Genel Merkezi’nde MYK üyelerinin katılımıyla bir basın açıklaması yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Günlerdir bizden adeta kaçırılan, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin ürünü mutabakatın adı ölümü gösterip sıtmaya razı etme mutabakatıdır” dedi.

Sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı kabul etmediklerini söyleyen Bozgeyik, tüm kamu emekçilerini 27 Ağustos Cuma günü gerçekleştirecekleri bir günlük hizmet üretmeme eylemine katılmaya çağırdı.

“Oldubittiye getirildi”

Hükümetin 12 Ağustos’taki ilk teklifinin ardından hiçbir adım atmadığına dikkat çeken Bozgeyik, KESK olarak tam 11 gün boyunca, her gün, yeni bir teklifi yapılıp yapılmayacağını, yapılacaksa 4688 sayılı yasaya göre KESK’in de katılması gereken toplantının ne zaman gerçekleştirileceği konularında defalarca girişimde bulunduklarını ancak defalarca görüştükleri Çalışma Bakanlığı’ndan hep “henüz net değil” cevabını aldıklarını söyledi.

5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin bir “oldubitti” durumu ile karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Bozgeyik, hükümetin 12 Ağustos’ta yaptığı ilk teklifini 2022 yılı için sadece 1 puan, 2023 için ise 2 puan, yani toplamda 3 puan artırdığı mutabakatın “büyük kazanım, bir başarı gibi sunulmasına” tepki gösterdi:

“İki yıl için toplamda yüzde 67,2 maaş artışı teklif eden ‘yetkili’ konfederasyon iki yıl için toplamda yüzde 26 oranına imza atmıştır. Teklif ve varılan mutabakat arasında iki yıl için toplamda 41 puan fark vardır. Bunun anlamı 5,5 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin en az bir yılının çalınmasıdır.”

Refah payı ve 3600 ek gösterge talepleri

Refah payı talebinin yine görmezden gelindiğini, bunun yerine hali hazırda sadece sendika üyesi kamu emekçilerinin yararlandığı yıllık 135 TL tutarındaki toplu sözleşme ikramiyesinin yıllık 235 TL artırıldığını aktaran belirten Bozgeyik, “Söz konusu artıştan sendika üyesi olmayan toplamda en az 1 milyon 800 bin kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi yararlanamayacaktır” dedi.

Bozgeyik, “Sonuç olarak ortada taraflar arasında bağlayıcılığı olan bir toplu sözleşme metni değil, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personeli durumu başta olmak üzere çıkmaz ayın son çarşambasına bırakılan bir vaat-temenni metni vardır” dedi.

Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 45’i aştığını savunan Bozgeyik, “Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın tam 26 puan açıldığı dolayısıyla hayat pahalılığının önümüzdeki dönemde bırakalım düşmeyi daha da artacağının açık olduğu koşullara rağmen hiç kimsenin inanmadığı hedeflenen enflasyon rakamlarını temel alan bu mutabakatın neresi başarılı?” diye sordu.

Bozgeyik, kamu emekçilerinin mutabakatta yer almayan taleplerini ise şöyle sıraladı:

• Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi yine yok.
• Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması başlığı yine yok.
• Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi yine yok.
• “4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü yine yok.
• Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi yine yok.
• Torpilin, kayırmanın kapsını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi yine yok.
• OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi yine yok.
• Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için kadın taleplerinin kadın emekçiler tarafından görüşülmesi ve mutabakat metninde ayrı bir başlık altında yer alması yine yok.
• Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi yine yok.

Kaynak: Bianet

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…