
Meslek liselerinin düşük ve güvencesiz çalıştırılmasına ilişkin Evrensel’e konuşan Malatya Eğitim Sen Şube Sekreteri Hüseyin İspir, “Milli Eğitim Müdürlüğünün şeffaf bir şekilde bu elde edilen cironun nasıl tasarruf edildiğini kamuoyuyla paylaşmasını talep ediyoruz” dedi.
Meslek liselerinin hem kontenjan belirlemede hem de uygulama dersleri ve uygulama alanları açısından büyük problemler olduğunu söyleyen İspir, “Bu çalışma sistemlerine baktığımızda özellikle öğrencinin uygulama dersleri açısından bir konu üzerinde yaptığı pratik eğitim, tabii ki olumlu ancak bu pratik eğitimin atölyelerde, işliklerde ya da işyerlerindeki durumu ciddi anlamda problemler içeriyor. Özellikle hem öğrencilerin sosyal güvenceleri açısından hem de ödenen ücretler açısından ciddi anlamda yetmezlikler bulunuyor. Şimdi biz öğrencilerin tamamının çalıştırıldıkları süre içerisinde mutlaka sosyal güvencelerinin teminat altına alınmasını talep ediyoruz. Buna dair de girişimlerimiz birçok defa oldu. Özellikle genel merkez düzeyinde” dedi.

Meslek liselerinde ihale usullerinde de problemler olduğunu söyleyen İspir, “Özellikle işliklere ya da iş yerlerine gönderilmeyen öğrencilerin, okul ortamındaki atölyelerde üretime katılmaları sağlanıyor. Burada denetim açısından tabii ki problem var. Yani öğrenciler hangi koşullarda çalıştırılıyor, aynı zamanda yiyecek ihtiyaçları karşılanıyor mu, bunun yanında verilen ücretler açısından da yeterlilik olup olmadığına dair ciddi denetimlerin olması gerekiyor. Bu denetimlerin mutlaka yapılması şart. Tabii ki meslek liselerinde çalışan arkadaşlardan da görüyoruz biz. Özellikle iş yerlerinde öğrencilerin denetimleri haftada 1 gün yapılıyor. Sanki biraz göstermelik bir denetim gibi geliyor bize. Aslında burada öğrencinin denetlenmesinden ziyade öğrencinin çalıştığı iş yerlerinin denetlenmesi gerekiyor. Aynı zamanda öğrencinin çalıştığı koşulların da insani olarak uygun koşullarda olması gerekiyor diye düşünüyoruz” dedi.
Sadece bir fabrikasyon usulü üretilen mamulün dışarıya satılması mantığıyla çalışılmasını çok doğru bulmadıklarını dile getiren İspir, “Şunu ifade ediyoruz: Bu çalışmada öğrencilerin ciddi anlamda sosyal güvencelerinin sağlanması ve aynı zamanda da sosyal koşullarının da iyileştirilmesi gerektiğini ve günümüz koşullarına uygun bir kazanç elde etmelerinin de sağlanması gerekiyor diye düşünüyoruz. Hatta bu sosyal güvencelerinin yani ayın tamamını kapsaması gerektiğini ilerleyen zamanlarda da erken bir şekilde sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmiş olan öğrencilerin erken emeklilikten de yararlanmaları sağlanmalıdır diye düşünüyoruz” dedi.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 17 milyon TL’lik cirosunun oldukça büyük bir meblağ olduğunu belirten İspir, “Bu üretimin arkasında büyük ihtimalle bir şirket var yoksa bu üretilen mamullerin tamamının milli eğitim içerisinde tasarruf edilmesi, kullanılması imkansız. Burada tabii ticari kaygılar daha fazla ön planda, öyle gözüküyor. Yani elde edilen bu meblağ mutlaka özel şirketler üzerinden yürütülüyordur. Zaten şunu biz biliyoruz, ihaleler yapılıyor okullarla, milli eğitim müdürlüğüyle. Bu yapılan ihalelerle meslek okullarında çeşitli mamullerin üretildiğini biliyoruz. Bu mamullerin üretiminde işte özellikle mobilya bölümleri, bazı sağlık alanında çalışan bölümlerde çeşitli üretimlerin yapıldığını biliyoruz. Hatta bu pandemi sürecinde milli eğitim müdürlüğüne bağlı olan meslek okullarında üretilen birçok mamulün pandemi sürecinde okullara dağıtıldığını da bizzat biliyoruz, yerinde de tespit etmiştik. Ama tabii ki bu meblağ oldukça büyük bir meblağ. Bu meblağ mutlaka özel şirketlerle yapılan anlaşmalarla üretilen mamuller, buna dair tekrar ifade etmek istiyorum: Milli Eğitim Müdürlüğünün şeffaf bir şekilde bu elde edilen cironun nasıl tasarruf edildiğini kamuoyuyla paylaşmasını talep ediyoruz” dedi.
Kaynak: EVRENSEL – Diren AKSU/Kıvılcım EFTELYA
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()