Özgür Denizli

Özgür Müftüoğlu: ‘Tasarruf paketi’ IMF’ye ve halka mesaj içeriyor

Özgür Müftüoğlu, ‘kamuda tasarruf’ paketiyle hem IMF’e adı konulmamış stand-by programının yürürlüğe konulduğu mesajının verildiğini hem de yerel seçim sonrası ortaya çıkan şatafat nedeniyle toplumda oluşan tepkinin törpülenmek istendiğini söyledi.

Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığı her geçen gün daha da derinleşirken, hükümet, ‘kamuda tasarruf’ adı altında yeni bir paket hazırladı. Bütçeye en büyük yükü getiren kamu özel sektör işbirliği (KÖİ) projelerinin kapsam dışı tutulduğu pakette, kamu çalışanlarının servislerinin kaldırılması, zaten iyice kısıtlanan lojmanların tümden iptal edilmesi, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması gibi emek aleyhine maddeler ağırlıklı olarak yer alıyor. Ekonomistlerin ‘dağ fare doğurdu’ dediği paket, günlük harcaması 15 milyon lirayı aşan Beştepe’yi de kapsamıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi (KTVP), kamu harcamaları ve yatırımlarında 100 milyar TL’lik bir tasarruf öngörüyor. Bakanlığın bu yıl için öngördüğü bütçe açığı ise 2,7 trilyon lira.

Peki KTVP hangi amaçlar doğrultusunda hazırlandı? Paketin kısa ve orta vadeli etkileri neler olabilir? Tasarruf paketi beraberinde ne gibi yaptırımları getirecek ve uygulanabilecek mi?

‘100 MİLYAR TL TASARRUF GERÇEĞE DAYANMIYOR’

Ekonomist Özgür Müftüoğlu, Artı Gerçek’e yaptığı değerlendirmede, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin iki ana sebep üzerine hazırlandığını belirtti. Bunlardan birinin uluslararası sermayeye yönelik bir mesaj içerdiğini, diğerinin ise 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında ortaya çıkan tabloyla ilgili olduğuna işaret etti. İktidar tarafından IMF’ye stand-by anlaşması yerine ‘kendi kendine disipline etme’ mesajının verildiğini vurgulayan Müftüoğlu, öte yandan da yerel seçim sonrası hükümet cephesinin kaybettiği belediyelerde ortaya çıkan şatafat ve israfa yönelik toplumsal tepkinin önünün alınmak istendiğini anlattı.

Üç yıllık olarak kurgulanan program doğrultusunda 100 milyar TL’lik bir tasarruf planının gerçeğe dayanan bir yanı olmadığını belirten Müftüoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Buradan bakınca 100 milyar TL’lik tasarruf hedefi var. Bu da devede kulak, dişe dokunur herhangi bir tarafı yok. Büyük ölçüde üç yıllık bir program. Kiralanan taşıtlar vb. açısından var olan sözleşmelerin sonuna kadar şirketlere ödeme yapılacağı öngörülüyor. Bunun yanında, bu plan çok önemli bir şey söylüyor. Bir kere şunu gösteriyor; bu program israfa bir çözüm sunmuyor ve muhtemelen israf devam edecek. AKP’nin kaybettiği belediyelerde biraz daha denetlemelerin sıkılaşmasını da beraberinde getirebilir.”

Kaynak: Artı Gerçek – Kemal Taylan Abatan
Exit mobile version