Bakan Koca’nın ‘kitap gibi sağlam’ dediği Ek Ödeme Yönetmeliği’ne TTB’den tepki: Hayat, hekimler açısından Sayın Bakan’ın tweetlerindeki kadar sevimli değil

“Halk sağlığını tehlikeye atan bir yönetmelik”

Bakan Koca'nın 'kitap gibi sağlam' dediği Ek Ödeme Yönetmeliği'ne TTB'den tepki: Hayat, hekimler açısından Sayın Bakan’ın tweetlerindeki kadar sevimli değil

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Kazım Doğan Eroğulları; sağlıkçılara yapılan ek ödemeleri düzenleyen ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Kitap gibi sağlam” diyerek duyurduğu yönetmeliğe tepki gösterdi. Eroğulları, “Yönetmelik öyle bir karmaşık yönetmelik ki içinde ne getirdiğini maalesef göremiyoruz. Ama net olarak gördüğümüz şey şu; bizim taleplerimizin karşılanmadığı. Bir sonraki ay ne alacağını hiçbir sağlık emekçisi bilmiyor. Maalesef hayat, hekimler açısından Sayın Bakan’ın tweetlerindeki kadar sevimli değil” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün Resmi Gazete’de yayınlanan ve sağlıkçılara yapılan ek ödemelerle özlük haklarını düzenleyen yönetmeliği sosyal medya hesabında “Kitap gibi sağlam yönetmelik. Türkiye’de doktor olmanın anlamı değişti” diyerek duyururken, pandemiden bu yana özlük hakları için mücadele eden sağlık emekçileri, bu yönetmeliğin bir ‘ceza yönetmeliği’ olduğunu söyledi.

Aile hekimlerini ek ödeme kapsamının dışında bırakan yönetmelik, iki defa kınama cezası alacak olan devlet memurunun bir aylık ek ödemesinin kesilmesi ve performans sistemini daha da güçlendiren yönünde maddeler içeriyor.

TTB Merkez Konseyi Üyesi Kazım Doğan Eroğulları, yaptığı açıklamada söz konusu yönetmeliği şöyle değerlendirdi:

“Bir anlamda mali şiddet”

Tek ödeme istiyoruz. Bunun da emekliliğe yansımasını istiyoruz. Bu yönetmelik karmaşık, emek sömürüsünü artıran performans sisteminin daha belirgin halde hissedildiği yönetmelik. Bu yönetmelikte çok dikkat çekici maddeler var. Mesela bir devlet memuru bir kınama ceza almışsa ona ikinci bir cezayı öngörüyor ve o memurun bir aylık ek ödemesini kesiyor. Bu, bir anlamda mali şiddet. Bunun gibi birçok madde var.

“Halk sağlığını tehlikeye atan bir yönetmelik”

Yönetmelik öyle bir karmaşık yönetmelik ki içinde ne getirdiğini maalesef göremiyoruz. Ama net olarak gördüğümüz şey şu; bizim taleplerimizin karşılanmadığı. Hekimin, sağlık emekçilerinin insanca yaşayacak bir ücrete ulaşması için insanca olmayan koşullarda çalışmasını öngören bir yönetmelik. Bu anlamda kamuda performans baskısı, özel sektörde ciro baskısıyla halkın sağlığını tehlikeye atan bir yönetmelik. Hekimin, yaşamını kazanmak için çok daha fazla hasta bakması, çok daha fazla sayıda ameliyat yapması gerekiyor. Bu da hastalarda halk sağlığı sorunu olarak dönecek. 5 dakikada bir muayene olmaz ama hekim, ücreti alabilmek için çok daha fazla sayıda hastaya daha kısa sürede bakmak zorunda.

“Yönetmelik, aile hekimlerini kapsamıyor”

Sayın Bakan’ın bahsettiği şekilde bir yönetmelik değil. Aile hekimleriyle ilgili de bir düzenleme yapılacağı söylenmişti. Bu ek ödeme yönetmeliği, aile hekimlerini kapsamayan bir yönetmelik. Onunla ilgili bir gelişme yok. Üniversitelerin bir çoğunluğu, ek ödeme yönetmeliğinin kapsamı dışında kaldı. Biz, güvenceli bir çalışma modeli istiyoruz. Şiddetsiz bir çalışma ortamımız olsun istiyoruz. Emekliliğimize yansıyacak, sağlık emekçilerine yakışır bir ücret istiyoruz. Aslında çok basit. Bunu bu kadar karmaşıklaştırarak maalesef algıyla oynanıyor.

“Hayat, hekimler açısından Sayın Bakan’ın tweetlerindeki kadar sevimli değil”

Sağlık Bakanlığı’nın ‘Ayın 15’inde göreceksiniz’ dediği şudur; ‘ayın 15’ine kadar köle gibi çalışırsanız eğer, ay sonunda bir önceki aydan biraz daha fazla alabilirisiniz’ demek istiyor. Bunun tercümesi bu. Bakanı, tweet atmak yerine bizlerle görüşmeye davet etmiştik daha önce. Bir sonraki ay ne alacağını hiçbir sağlık emekçisi bilmiyor. Maalesef hayat, hekimler açısından Sayın Bakan’ın tweetlerindeki kadar sevimli değil.”

Ses’ten ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne Tepki: “Bizler Her Türlü Performans, Ek Ödeme ve Teşvik Uygulamalarına Karşıyız”

Ses'ten 'Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği'ne Tepki: 'Bizler Her Türlü Performans, Ek Ödeme ve Teşvik Uygulamalarına Karşıyız'

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile ilgili “Hekimler açısından da performans almayanlar için kısmi bir artış olsa da performans alanlar için gözle görülür bir değişiklik yaratmayacaktır. Hekimlerin de gelirlerindeki artışın ürettikleri hizmetin miktarına bağlanmış olması temel insani ücretlendirme politikasına da aykırıdır. Elbette sendika olarak başta da söylediğimiz gibi bizler her türlü performans, ek ödeme ve teşvik uygulamalarına karşıyız” açıklamasını yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ile ilgili “Hekimler açısından da performans almayanlar için kısmi bir artış olsa da performans alanlar için gözle görülür bir değişiklik yaratmayacaktır. Hekimlerin de gelirlerindeki artışın ürettikleri hizmetin miktarına bağlanmış olması temel insani ücretlendirme politikasına da aykırıdır. Elbette sendika olarak başta da söylediğimiz gibi bizler her türlü performans, ek ödeme ve teşvik uygulamalarına karşıyız” açıklamasını yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), bugün Resmi Gazete’de yayınlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne ilişkin açıklama yaptı. SES’in yaptığı yazılı açıklama şöyle:

“2010 YILINDAN SONRA EK ÖDEME VE ŞİMDİDE TEŞVİK ADI ALTINDA ÖDEME YÖNTEMLERİ, TEMEL ÜCRETLERİN ARTTIRILMASI YERİNE YEPYENİ BİR ÜCRET REJİMİ GETİRİLİYOR”

“Özel hastane patronu olan Sağlık Bakanımız tarafından öve öve anlatılan ‘Sağlık Bakanlığı Ek ödeme Yönetmeliği’ 12.08.2022 tarih ve 31921 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlandı.

Sağlık emekçilerinin temel ücretleri yıllardır uygulanan döner sermaye, ek ödeme gibi ücretlendirmeler nedeniyle sürekli eriyor. Sağlık emekçilerine 2010 yılına kadar döner sermaye, 2010 yılından sonra ek ödeme ve şimdide teşvik adı altında ödeme yöntemleri, temel ücretlerin arttırılması yerine yepyeni bir ücret rejimi getiriliyor.

Yıllardır performans, döner sermaye, ek ödeme gibi yöntemlerin kaldırılarak, emekliliğe yansıyacak yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin belirlenmesi için mücadele ediyoruz. İşkolundaki tüm emekçiler için yoksulluk sınırı temel ücret için esas alınarak yapılan işin niteliği, eğitim durumu, iş riski, çalışma yılı gibi kriterler ile giydirilmiş ücret skalasının belirlenmesi temel talebimizdir. Bu talep etrafında uzun yıllardır verdiğimiz mücadele son dönemlerde işkolunda örgütlü çok sayıda emek ve meslek örgütünün de desteği ile üst seviyeye çıkmıştır. Bu mücadele karşısında kısmi de olsa düzenleme yapmak zorunda kalan iktidar ve Sağlık Bakanlığı kimseyi memnun etmeyen ve geleceğe dair güvence oluşturmayan yöntemlerle ücretlerimiz üzerinde oynamaya devam etmektedir.

Yönetmelik, birkaç bürokratın inisiyatifi ile yüzbinlerce sağlık emekçisi ve aileleri ile birlikte milyonlarca kişi adına tek taraflı olarak antidemokratik bir yöntemle hazırlanmıştır. İşkolu emekçilerinin örgütlü yapılarının görüşleri her düzenlemede olduğu gibi yine dikkate alınmamıştır. Siyasal alanda yaşanan otoriterleşme maalesef işkolu emekçilerine yönelik çalışmalara da fazlasıyla yansımaktadır.

“YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE EMEKLİLİĞE YANSIYAN TEMEL ÜCRET MÜCADELEMİZ SONUÇ ALINCAYA KADAR DEVAM EDECEKTİR”

Bugün yayımlanan yönetmeliğe dair ön raporumuz aşağıdaki gibidir. Yönetmeliğin tüm maddeleri genel merkezimizce kapsamlı değerlendirilecek olup hukuka aykırı maddeler için hukuk mücadelesi de yürütülecektir. Yine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret mücadelemiz sonuç alıncaya kadar devam edecektir.

Yönetmelikte göze çarpan ilk tespitler; Teşvik kavramı ile ne ifade edilmektedir? Teşvik edilecek olan ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan sağlık hizmetlerini yürüten emekçileri daha fazla angarya çalıştırma ve kölelik koşulları mıdır? Performansın rekabeti ve angarya çalışmayı beraberinde getirdiğini bugüne kadar yeterince deneyimledik.

Teşvik denilen kavramla bu daha da pekiştirilecektir. Aynı zamanda torpilin, kayırmanın önünü açacaktır. Yönetmelikte herhangi bir disiplin soruşturmasında uyarı, kınama, kademe durdurma, aylıktan kesme gibi ceza alanların ek ödemelerinin kesileceği yazılmaktadır. Zaten 657 sayılı Kanuna göre ceza alan birinin 2. kez cezalandırılması anlamına gelmektedir. Daha önce de benzer şekilde yönetmeliklere giren bu madde yargı kararları ile çıkartılmıştı. Kanunen yasak olan ikili cezalandırma bu yönetmelikte yeniden neden yer almıştır?

“MESAİ DIŞI ÇALIŞMA UYGULAMASININ TEŞVİK EDİLMESİ İLE ADETA SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN SAĞLIĞI İLE OYNANMAKTADIR”

Bugün kamuda çalışan tüm memurlar yıllık izinlerini kullanırken ücretlerinde herhangi bir kesinti yapılmamaktadır. Bu yönetmelikte ayda 5 gün, yılda toplamda 12 günden fazla izin kullanıldığında ilgili aylara ait ek ödemeler kesilmektedir. Sağlık emekçilerinin temel ücretleri düşük olduğu için ücretlerini biraz yükseltmek adına daha fazla nöbet tutarak, öncelikli servislerde çalışmak için torpil arayışına girmektedirler. Bu madde ile birlikte ek ödemeleri kesilmesin diye anayasal ve insani olan dinlenme hakkından emekçiler feragat edecektir. Bu madde bile yönetmeliğin ne kadar gayriinsani hazırlandığının kanıtıdır.  Bu da yetmezmiş gibi mesai dışı çalışma uygulamasının teşvik edilmesi ile adeta sağlık emekçilerinin sağlığı ile oynanmaktadır.

Bu yönetmelikte ASM’ler, üniversite hastaneleri ve diğer kurumlarda çalışan sağlık emekçileri içinde bir düzenleme yoktur. YÖK tarafından yeni yönetmelik yayınlanmaz ise eski yönetmelik üzerinden ödemelere devam edilecektir. Buda kısmi de olsa yaşanan bazı ücret artışlarından yararlanmama anlamına gelmektedir.

“BİZLER HER TÜRLÜ PERFORMANS, EK ÖDEME VE TEŞVİK UYGULAMALARINA KARŞIYIZ”

Bu yönetmelikte teknik, idari ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların gelirlerinin yüzde 2-3 ü kadar ek ödeme alması sağlanmaktadır. Bu kadar ballandıra ballandıra beklenti yaratıldıktan sonra ortaya çıkan sonuca baktığımızda tek kelime ile ‘lütuf ve sadakadır’ diyoruz. Yine hemşire ve SHS sınıfı için ek ödemenin gelirlerine oranı en fazla yüzde 6-7 lik bir artış olacaktır. Hekimler açısından da performans almayanlar için kısmi bir artış olsa da performans alanlar için gözle görülür bir değişiklik yaratmayacaktır. Hekimlerin de gelirlerindeki artışın ürettikleri hizmetin miktarına bağlanmış olması temel insani ücretlendirme politikasına da aykırıdır. Elbette sendika olarak başta da söylediğimiz gibi bizler her türlü performans, ek ödeme ve teşvik uygulamalarına karşıyız.

“BİZ BU KÖLELİK DÜZENİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ”

Sayın Bakan, her ayın 15’inde yönetmeliğin teknik dilinin güncel hayata tercüme edileceğini ifade etmiştir. Bizim anladığımız yönetmelik denen bu düzenlemenin özel hastane patronlarının aklıyla yapıldığıdır. Yalnız bilinmesini isteriz ki biz bu kölelik düzenine teslim olmayacağız. Çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücret talebimiz gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne tepki: Kabul etmemiz mümkün değil

Türkiye Eczacılar Birliği, Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne tepki gösterdi, “Kamu eczacılarını yok sayan bu düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değil” dedi.

‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ne tepki: Kabul etmemiz mümkün değil

Sağlık çalışanlarının özlük haklarına dair hazırlanan ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’ bugün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, haberi sosyal medya hesabından yaptığı “Sağlık Personeline Döner Sermaye Ek Ödemesi Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayınlandı. ‘Yönetmelik dili’ hepimiz için açık olmayabilir. Günlük hayata tercüme her ayın 15’inde yapılacak. Hayırlı olsun” paylaşımıyla duyurdu.

‘ADALETSİZLİĞİ ARTIRIYOR’

Resmi Gazete’nin yayımlanmasının ardından yazılı açıklama yapan Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) ise söz konusu yönetmeliğin kamu eczacılarını yok saydığını belirterek, “Yönetmelik, kamu eczacıları için Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın duyurduğu gibi bir müjde değil, aksine tam bir hayal kırıklığı olmuştur” açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile 27 Temmuz’da yapılan görüşmenin hatırlatıldığı açıklamada, “Mesleğimizin sorunlarını kapsamlı bir şekilde ifade etmiş, kamuda görev yapan meslektaşlarımızın çözüm bekleyen sorunlarını da bu görüşmede dile getirmiştik. Ancak buna rağmen söz konusu yönetmelikte kamu eczacılarının bir kez daha görmezden gelinmesi, eczacılık camiasında haklı bir tepki yaratmıştır. Yeni düzenlemeyle eczacılarımıza reva görülen oranlar, sağlık personeli arasında katsayı adaletsizliğini artırdığı gibi hakkaniyetli de değildir” denildi.

‘KAMU ECZACILARINI YOK SAYAN BU DÜZENLEMEYİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’

Kamu eczacılarına yapılacak mesai içi ek ödeme tutarlarında ve kadro unvan katsayılarında Türk Eczacıları Birliği olarak talep ettikleri oranların görmezden gelindiği, hizmet alanı kadro ve unvan katsayılarında dahi bir değişiklik yapılmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Beş yıllık eğitim alan, görev ve sorumlukları açısından kamu adına önemli ve ikame edilemez hizmetler sunan ve aynı zamanda stratejik personel statüsü taşıyan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer ne yazık ki verilmemiştir. Meslektaşlarımız; hastanelerde yönettikleri bütçe, yaptıkları iş, eğitim süreleri ve aldıkları risk itibariyle bu yönetmelikle belirlenen oranlardan çok daha iyisini hak etmektedir. Kamu eczacılarının öteden beri 5 yıllık lisans mezunu diğer sağlık çalışanlarıyla yaşadığı ücret adaletsizliğini derinleştiren, sağlık personeli arasındaki çalışma barışını bozan, kamu eczacılarını alenen yok sayan bu düzenlemeyi anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Buradan Sağlık Bakanlığı’na açık çağrıda bulunuyor, kamu eczacılarının uğradığı mağduriyeti giderecek şekilde söz konusu yönetmeliğin yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.”

AİLE HEKİMLERİ DE TEPKİLİ

Eczacıların yanı sıra aile hekimleri de kendilerini kapsamadığını ifade ettikleri yönetmeliğe tepkili. Yönetmelikle birçok sağlık emekçisinin aldığı döner sermaye ödemelerinde iyileştirmeler yapıldığına dikkat çeken aile hekimleri sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşım ile Bakan Koca’yı eleştirdi. Aile hekimleri, verilen sözlerin tutulmasını talep etti.

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…