Fotoğraf: Reuters

Son olarak Ankara’da görevi başındaki Dr. Ebru Ergin Bakar’a saldırdığı öne sürülen Feray Yelmen ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.

Hekimlerin ‘şiddetin kimden geleceğini bilemediğini’ söyleyen Fincancı, şunları ifade etti: “Hastanın hekimine, hekimin de hastasına güveni olmalı. Bu ortamda, hekimler her hastaya potansiyel bir şiddet uygulayıcısı gibi yaklaşmaya başlıyor. Kendini korumaya alıyor. Kendini korumaya aldığında ise sağlıklı iletişim kurma olanağı ortadan kalkıyor. Aslında gene zarar gören hastalar oluyor.”

TTB başkanı kaygılı duygu durumunun sonuçlarından birinin hekimlerdeki ‘tükenme duygusu’ olduğunu vurguladı: “Giderek tükeniyorlar. İşe gitmekten keyif alamaz hale geliyorlar. Şiddet ortamı, işin keyifle, umutla yapılmasını olanaksız kılıyor. Sonuçta, ne yazık ki mesleğine yabancılaşan bir noktaya taşınıyorlar. Bu durum da kaçınılmaz olarak sağlık hizmetlerinin niteliğini etkiliyor.”

‘Şiddet uygulayan tutuklu yargılanmalı

Fincancı, artarak devam eden sağlıkta şiddetin ‘göstermelik mevzuat düzenlemeleriyle azaltılamayacağını’ vurguladı.

TTB başkanı, savcıların ‘var olan hukuki mevzuatı uygulamada eksiklikleri bulunduğunu’söyledi: “Hekimler kamu görevini yaparken şiddete uğruyorlar. Artırılmış cezalandırma mekanizmasının işlemesi gerekiyor. Şiddete başvuranın tutuklu yargılanması gerekirken salıveriliyor. Hızla tutuklanmaları ve tutuklu yargılanmaları en azından caydırıcı olacaktır. Bu bile yapılmıyor. Salınınca da geri gidip, şikayetçi olan hekim veya sağlık çalışanlarına tekrar şiddet uygulayabiliyor.”

‘Eğitimli insanlar değersizleştiriliyor

Gelinen noktadan, sağlık emekçilerini değersizleştiren siyasetçiler ve sağlık bakanlarının sorumlu olduğunu söyleyen Fincancı, şöyle konuştu: “Sağlık bakanlığı kendi çalışanını korumak adına hiçbir şey yapmadığı gibi tam tersine saldırgana yönelik de anlamlı adımlar atmıyor. Dolayısıyla bu korunmama hali, emeğin ve mesleğin değersizleştirilmesi hekimler açısından, toplumda bir karşılık buluyor ne yazık ki. Şikayet hatları kötüye kullanılıyor. Bununla birlikte eğitimli insanlara dönük, toplumda bir algı yaratıldı. Siyasi otoritenin, son yıllarda belirginleşen, eğitimli insanları aşağılayan, değersizleştiren yaklaşımları da bu ortamı hazırlıyor.”

TTB 18 Ocak’da Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) birer yazı yazarak, yetersiz de olsa mevcut mevzuatın gerektiği gibi uygulanması konusunda yargı mensuplarının bilgilendirilmesini istedi.

Yazıda Dr. Ersin Arslan’ın 17 Nisan 2012’de bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin ardından TTB’nin ısrarlı taleplerine karşın düzenlemelerin ceza mevzuatında değil, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda yapıldığı belirtildi. Sağlıkta şiddetin tutuklama nedeni sayıldığı, cezaların yarı oranında artırılacağı, ceza erteleme hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin maddelerin varlığı ve uygulamada yer bulamamasının hatırlatıldığı yazıda şu ifadeler yer aldı: “Ancak uygulamada Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de görüldüğü gibi hekimleri darp eden, ölümle tehdit eden, öldürmeye teşebbüs eden ve hastanenin bir odasına kapatarak rehin alan şüpheli hakkında tutuklama tedbiri uygulanmadığı da görülmektedir.”

‘Mağdur sağlık çalışanı faile hizmet vermesin

TTB 16 Şubat’ta, ilgili düzenlemelerin ceza mevzuatına dahil edilmesi talebini yineledi. TTB’nin sağlıkta şiddetin önlenmesi için önerileri şöyle:

  • TTB’nin kanun teklifi ile birlikte bugüne kadar 3359 sayılı Yasanın Ek-12’nci maddesiyle yapılan düzenlemelerin temel ceza mevzuatında olması gereken yerlere alınması,
  • Konut dokunulmazlığını ihlal suçu düzenleyen Türk Ceza Kanununun 116/2’nci maddesine ‘işyeri’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘tüm sağlık tesisleri’ ibaresinin eklenmesi,
  • Mağdur sağlık çalışanının faile hizmet sunmayacağının açıkça kanunda düzenlenmesi,
  • Suçun önlenmesine yönelik kolluk faaliyetleri kapsamında şiddet vaka haritası ile fail profil çalışmalarının yapılması,
  • Darp ve cebirle işlenenler dışındaki suçlarda alternatif yaptırımların yaygınlaştırılarak faillerin olayın meydana geldiği sağlık tesisi dışındaki bir yerde süreli görevlendirilmesi,
  • Şiddet mağdurlarına adli yardım kapsamında barolardan vekil görevlendirilerek tüm işlemlerin avukat eşliğinde yapılmasının sağlanması,
  • Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünün yıllık raporlarına ‘sağlık çalışanlarına yönelik suçlar’ başlığı eklenmesi,
  • Sağlık bakanlığının beyaz kod raporlarını yıllık olarak başvuru gerekmeksizin açıklayarak hukuki yardım sonuçlarıyla birlikte açıklaması.

Kaynak: DİKEN – MESUDE ERŞAN

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…