Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, şehir hastanelerinde kullanılmaya başlanan yerli inaktif Covid-19 aşısı TURKOVAC ile ilgili “Türk Tabipleri Birliği olarak insanlarımıza ‘Turkovac yaptırın’ demiyoruz. Veriler paylaşılmadan bunu söyleme olanağımız yoktur” açıklamasını yaptı.

Ceyhan, Bilim Kurulu üyesi Ateş Kara’nın “TURKOVAC’ın hatırlatma dozu olarak uygulandığı çalışmalarda antikor seviyesinde hızlı bir zıplama olduğunu görüyoruz” sözlerine ilişkin de şöyle konuştu:“Ateş Bey benim yanımda çalışan bir öğretim üyesi… Hayatında aşıyla ilgili bir faaliyeti olmadı. O başka konularla ilgiliydi. Salgınla ilgili bir deneyimi olmadı ama bakanlıkla ilişkiler falan farklı yürüdü herhalde ki öyle bir pozisyona getirildi. Yoksa aşıda biraz deneyimi olan bir insan, “antikorları hoplatıyor, zıplatıyor” gibi, son derece gayri bilimsel ifadeler zaten kullanmaz. Onun için ben o söylenenleri ciddiye bile almıyorum.”
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın ardından TTB Fincancı da Turkovac aşısına ilişkin verilerin açıklanması gerektiğini söyledi. TURKOVAC ile ilgili Sözcü gazetesinden Yusuf Demir’in sorularını yanıtlayan Fincancı “Türk Tabipleri Birliği olarak insanlarımıza TURKOVAC yaptırın demiyoruz. Veriler paylaşılmadan bunu söyleme olanağımız yoktur. Şeffaf olmaları gerektiğini başından beri söylüyoruz. Şeffaf olunmamasının bedeli aşı tereddütü yaratmaktır.” dedi.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yöneltilen soru ve cevaplar şöyle:
Yerli aşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla yıl sonunda yapılan tören ve canlı yayınlarla tanıtıldı ve hemen arkasından uygulanmaya başlandı. Prof. Mehmet Ceyhan dün SÖZCÜ’ye, “Turkovac yaptırın, diyemem” açıklamasında bulundu. Çok tepki aldı. Sizin Türk Tabipleri Birliği olarak değerlendirmeniz nedir?
“Aslında başından beri Sağlık Bakanlığı aşılar üzerinde tereddütü artıracak çelişkili açıklamalar yapıyor. En başında da sadece Coronavac gelmişti, inaktif bir aşıydı. Bakan, mRNA aşılarını kötüleyen talihsiz bir açıklama yaptı topluma, “İnaktif aşılar daha güvenilir, bildiğimiz aşılar” şeklinde… Oysa mRNA çalışmaları onlarca yıldır süren çalışmalar zaten. O da bilindik bir teknolojiydi. Sadece bu hastalık için yeniydi, tıpkı Coronavac aşısı gibi… Bir aşı kullanıma girecekse, verilerin özellikle yapılan çalışma sonuçlarının, hiç olmazsa üçüncü faz çalışmasının ön değerlendirme sonuçlarının paylaşılmasını bekleriz biz… Acil kullanım onayı verilecekse… Ancak ne yazık ki Turkovac’la ilgili elimizde böyle bir veri yok. Sadece Bilim Kurulu’ndan bir üyenin güvenli ve etkili olduğuna dair bir açıklaması var. Hatırlatma dozu olarak hibrit kullanıldığında yani diğer aşılarla karıştırılarak kullanıldığında, hatırlatma dozu Turkovac yapıldığında daha etkili olduğuna dair bir açıklama var. Sağlık Bakanı’nın bir sözü var. Ama biz güveniyor muyuz? Hayır. Güvenmiyoruz ne yazık ki… Toplum olarak sağlık otoritesine güven duygumuz bu salgın boyunca iyice sarsılmış durumda.
Oysa tabi ki ne kadar iyi, Türkiye’de bilim insanlarının yaptığı çalışmalarla ortaya konulmuş bir aşının varlığı, etkili ve güvenli olması halinde burada hızla üretilecek olması… Dünya adına bir kazanım. Ama bunun için öncelikle verilerin paylaşılmasına ihtiyaç var. Salgın verilerini paylaşmayan sağlık otoritesi bunu da paylaşmıyor. Bilim insanlarının da bu konuda yaptıkları çalışmaların yayınlarını biz hekim meslek örgütü olarak görmek isteriz ki, bunu tartışabilelim. Bu verilerin ne kadar nesnel, ne kadar bilimsel değeri olduğunu birlikte değerlendirelim isteriz. Buna olanak yok ne yazık ki… O yüzden şu anda bu aşı etkilidir, güvenlidir, diyebilecek verimiz olmadan bunu söylemiyoruz biz de…”
Peki bu aşı uygulanmaya başlandı. Türkiye’nin hekim meslek birliği olarak vatandaşa ne diyeceksiniz, ne tavsiye edeceksiniz?
Biz en başından itibaren açıklamalarımızı yaptık zaten ve verileri istedik. Verilerin paylaşılmasını istedik. Sağlık Bakanlığı’na yazdık, sorularımızı sorduk. Ancak bir yanıt alamadık. Dolayısıyla yanıt alamadığımız bir konuda, özellikle Turkovac’ı bekleyen yurttaşlarımıza beklememeleri gerektiğini söylüyoruz. Şu anda verileri olan aşılarla hızla aşılanmalarını söylüyoruz insanlarımıza… Özellikle henüz aşılanmamış olanlar hatırlatma dozu yapılmamış olanların, şu anda verileri elimizde bulunan ve Türkiye’de mevcut etkili ve güvenli olduğunu bildiğimiz aşılarla aşılanmalarını söylüyoruz. Turkovac’ın kullanılmasını söyleyebilme olanağımız yok şu anda elimizde veri olmadan.
Mehmet Hoca’nın söylediğine katılıyorsunuz yani…
Evet Mehmet Hoca’nın söylediğine katılıyoruz. Zaten bizim bütün açıklamalarımız bu yönde başından beri… Biz zaten veri olmadığı için öneremeyeceğimizi söylemiştik. Mehmet Hocam da eminim ki Türk Tabipleri Birliği’nden aldığı destekle bu açıklamayı yapmıştır. Yanlız değil aslında..
Bir aşının uygulanmaya başlanması için normal prosedür nedir? Bunlar Turkovac için yerine getirildi mi?
Birinci faz hayvan deneyleri, onun makalesi yayınlanmış görüyoruz zaten. İkinci faz az sayıda insan ile yapılan çalışma… Üçüncü faz daha fazla insanla yapılan kapsamlı çalışma… Güvenli ve etkili olmasına dair verileri değerlendirdiğimiz fazlar bunlar…
Burada ne yazık ki bu çalışmaları görmüyoruz, uluslararası alanda ya da ulusal alanda yayın olarak… Tabi bunların bir yayın olarak paylaşılmış olması şöyle bir anlam ifade ediyor: Biz bu verileri, verilerin değerlendirme süreçlerini, güvenlik aralıklarını değerlendirerek ne kadar etkili olduğunu, ne kadar güvenli olduğunu tartışıyoruz bilim ortamlarında… Çalışmayı yapanlar çıkan soruları yanıtlamaya gayret ediyorlar bilimsel ortamlarda.
Tabi ki hakemli dergilerde yayınlandığı için hakem görüşünden de geçmiş oluyor. Dolayısıyla bu aşamalardan geçtikten sonra biz etkili ve güvenli demek olanağına sahip oluyoruz bir aşının…
Kullanım için ulusal boyuttan sonra Dünya Sağlık Örgütü’ne de acil kullanım onayı alınması gerekiyor, değil mi?
Tabi DSÖ’ye başvuruluyor. DSÖ’de çok sayıda aşı başvurusu var. Acil kullanım onayı için… Yayınları bekleyenler var, değerlendirme sürecinde olanlar var… Turkovac da var o listede, ama Turkovac’la ilgili bir veri yok o listede…

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) acil kullanım onayı verdiği Turkovac aşısının Faz-1, Faz-2 ve Faz-3 çalışmalarının olmadığını belirterek, “Ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var” diye konuştu.
Bulut, “Bunun, bilimsel yayın haline gelmemesi durumunda bilimsel bilgi olarak kabul edilebilmesi mümkün değil. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda oldukça şeffaf davranması gerekiyor ve bu çalışmaların da hızlı bir şekilde bilimsel dergilerde yayınlanması gerekiyor ki bizim uzman kuruluşlarımız, pandemi çalışma grubumuz bu belgeleri inceleyerek Turkovac ile ilgili bir bilgi sunabilsinler. Çünkü ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var” ifadelerini kullandı.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış‘ın “Turkovac aşımızın, Erciyes Üniversitesi’nde transgenik fareler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda aynen Alfa varyantında olduğu gibi Delta varyantında da yüzde 100 koruyucu olduğu tespit edilmiştir”sözlerini hatırlatan Bulut, “Fareler üzerinde yapılan çalışmalarla insanlar üzerine yapılan çalışmalar birbirinden farklıdır. İnsanlarda bir aşının etkinliğinin araştırılması için yan etkileri nelerdir, koruyuculuk oranları nelerdir bunların belirlenmesi için sağlıklı gönüllü gruplarda çalışılması gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Bulut, şunları söyledi:
“Değişik ülkelerde üretilen aşılar için kendi ülkelerinin ruhsat onay kurumlarında acil kullanım onayı verildiği görülmüştür. Bu mevcut durumda TİTCK’nin de Türkiye’de böyle bir yetkisi vardır. Ancak bu aşının Faz-1, Faz-2 ve Faz-3 çalışmaları yoktur. Faz-1, Faz-2, Faz-3’ten kastımız şudur: Sağlıklı gönüllülerde çalışmaların yürütülmesi gerekiyordu ama bu yapılmadı. Faz-1 olarak gözüken yayında da özellikle hayvan deneylerinin yapılmış olduğu görülüyor, preklinik çalışma. Ki Erciyes Üniversitesi Rektörü’nün yaptığı transgenik farelerde yapılan çalışmalarda Delta varyantına karşı yüzde 100 koruyucu olduğuyla ilgili açıklama doğruyu yansıtmıyor.
Çünkü fareler üzerinde yapılan çalışmalarla insanlar üzerine yapılan çalışmalar birbirinden farklıdır. İnsanlarda bir aşının etkinliğinin araştırılması için yan etkileri nelerdir, koruyuculuk oranları nelerdir bunların belirlenmesi için sağlıklı gönüllü gruplarda çalışılması gerekiyor. Özellikle dünyada dokuz onay almış aşıya baktığımızda 80 bin ile 120 bin gibi büyük ölçeklerdeki kitlelerde verilerini çok merkezli çalışmalarla yayınladıkları görülüyor. Ancak Turkovac için bu gerçekleşmedi.”
“Bunun, bilimsel yayın haline gelmemesi durumunda bilimsel bilgi olarak kabul edilebilmesi mümkün değil. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda oldukça şeffaf davranması gerekiyor ve bu çalışmaların da hızlı bir şekilde bilimsel dergilerde yayınlanması gerekiyor ki bizim uzman kuruluşlarımız, pandemi çalışma grubumuz bu belgeleri inceleyerek Turkovac ile ilgili bir bilgi sunabilsinler. Çünkü ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var.
Bu solüsyonun, bilimsel veriler olmadan TİTCK tarafından hangi koşullarla onaylandığını biz TTB olarak Sağlık Bakanlığı’na sorduk. Ancak bu yazımıza henüz bir yanıt verilmemiştir. Üretici firma kimdir, doz başına kaç lira maliyeti vardır gibi sorularımızı da Sağlık Bakanlığı’na ilettik. Ancak yanıt gelmedi. Bilimsel açıdan Faz-1, Faz-2, Faz-3 çalışmaları olmadan TİTCK’nın bir onay vermesi uygun değil. Bu aşının yan etkileriyle ilgili çok endişemiz olmamakla birlikte koruyuculuğuyla ilgili elimizde hiçbir veri yok.”
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…![]()