90’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin kurbanı olan HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın ardından 28 yıl geçti. Kürt siyasetçi Selim Sadak, Aydın’ın Kürtler ve Kürt siyaseti açısından ‘uyanış’ anlamına geldiğini belirtti
Kürt siyasi hareketinin ilk yasal partisi olan Halkın Emek Partisi’nin (HEP) Diyarbakır İl Başkanı olan Vedat Aydın’ın infazının üzerinden 28 yıl geçmiş olsa da, söz konusu cinayet Bölge’de, ‘faili meçhul’lerin miladı olarak tarih sayfalarında yerini aldı. Bölgede savaşın en şiddetli yaşandığı dönem olan 1990 yılında Kürt aydınları ile birlikte İnsan Hakları Derneği’ni (İHD) kurmak için çalışma yürüten Vedat Aydın, aynı yıl İHD Diyarbakır Şube Başkanı oldu. 28 Ekim 1990 tarihinde Ankara’da düzenlenen İHD Genel Kurulu’nda yaptığı Kürtçe konuşmadan dolayı tutuklanan Aydın, 2 ay süren tutukluluğun ardından beraat etti. Aydın, Kürt siyasi hareketinin ilk yasal partisi olan HEP’in 1991 yılının Haziran ayında yapılan kongresinde partinin Diyarbakır İl Başkanı seçilmişti. 5 Temmuz 1991’de gece vakti Aydın’ın Diyarbakır’daki kapısı çalındı ve kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan Aydın’ın cenazesi iki gün sonra 7 Temmuz’da Elazığ’ın Maden ilçesi yakınlarında işkence edilmiş bir halde bulundu. Diyarbakır’da düzenlenen cenaze töreninde 12 Eylül’den sonraki en büyük kalabalık toplandı. Mardin Kapı Mezarlığı’nda 10 Temmuz’da yüz binlerce kişinin katılımıyla yapılan cenaze töreni öncesi düzenlenen yürüyüşe yönelik polis saldırısı sonucunda 8 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi ise yaralandı.
Delillere rağmen dava açılmadı
‘Cesaretine tahammül edemediler’
Aydın’ın sonrasında Kürt siyasi hareketinde önemli bir sorumluluk alarak, HEP Diyarbakır İl Başkanı görevini üstlendiğini söyleyen Sadak, böylece devletin hedefine oturduğunu kaydetti. Sadak, “Devlet bu sürece tahammül edemedi. Cesaretine ve Kürtler ile birlikteliğine, Kürtlerin isteklerine cevap olabilmesini sindiremedi. Fail belli. Yediden yetmişe herkes failin devlet olduğunu biliyordu. Cinayet zincirine karışanların itiraflarıyla da bu açığa çıktı” diye konuştu.
‘Vedat Aydın bir uyanış…’
Vedat Aydın’ın Kürtler ve Kürt siyaseti açısından bir “uyanış” anlamına geldiğini söyleyen Sadak, “Devlet bu uyanışı engellemek istedi. Diyarbakır ve Kürdistan halkı Vedat Aydın’ın cenazesine sahip çıkarak büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi. Devlet o zaman bile o yürüyüşe saldırıp katliam yaptı. Sonrasında da bu süreç devam etti. Yüzlerce insan gözaltına alındı, tutuklandı, faili meçhul cinayete kurban gitti” dedi.
‘Mücadeleyi ileri taşıdılar’
Vedat Aydın’ın katledilmesi ardından yüzlerce Kürt siyasetçinin aynı şekilde faili meçhul cinayete kurban gittiğini anımsatan Sadak, “Ancak halk bu davadan vazgeçmedi. Vedat Aydın sonrasında halk daha çok bilinçlendi ve mücadeleyi daha ileri bir aşamaya taşıdı. Kürt halkı bu ölümden korkmadı, kenara çekilmedi. Vedat Aydın’ın mücadelesini daha da ileriye taşıdılar” dedi.
Kaynak: Yeni Yaşam – Özgür Paksoy/Diyarbakır-MA
