İstanbul Üniversitesi’nde zorla lağım temizletildiği için kaptığı mikrop nedeniyle hayatını kaybeden Zafer Açıkgözoğlu’nun davasında işverene 2 yıl hapis cezası çıktı. Ceza, 12 bin 100 liralık para cezasına çevrildi.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde işten atılmakla tehdit edilip lağım temizletilen ve kaptığı enfeksiyon sonucunda hayatını kaybeden 26 yaşındaki Zafer Açıkgözoğlu’nun davasında karar çıktı.

Mahkeme işverene 2 yıl hapis cezası verdi, cezayı da müdürün ‘pişmanlığı’ nedeniyle para cezasına çevirdi.

Yeni Yaşam’dan Tolga Balcı’nın haberine göre 2014’te hayatını kaybeden Açıkgözoğlu’nun avukatları hem üniversite yönetimi hem de taşeron firma hakkında suç duyurusunda bulundu.

Avukatların uzun çabaları sonrası 2017’de soruşturmayı yürüten savcılık, bilirkişi tayin etti. Tayin edilen bilirkişi de hem rektörlüğün hem de taşeron firmanın iş güvenliği ve işçi sağlığı mevzuatına aykırı hareket ettiğini belirledi.

Adli Tıp ise aynı yıl işçinin kanalizasyona girdikten sonra kaptığı enfeksiyon nedeniyle karaciğer yetmezliğine yakalandığını, sonrasında yaşanan ölümle olay arasında illiyet bağı olduğunu tespit etti.

Yargılamanın neticesinde mahkeme Zafer Açıkgözoğlu’nun ölümünde, müdürlüğünü Cafer Erdoğan’ın yaptığı Doğuş Sosyal Hizmetler firmasının suçlu olduğuna karar verdi. Mahkeme işvereni taksirle ölüme sebep olmaktan cezalandırdı.

Dava avukatı Onur Yıldız’ın paylaştığı bilgilere göre mahkeme taşeron firmanın müdürü Cafer Erdoğan’a 2 yıl hapis cezası verdikten sonra “pişman” olmasını gerekçe göstererek yaptığı indirimlerle birlikte kararı 12 bin 100 liralık para cezasına çevirdi.

Mahkeme şirketin Temizlik İşleri Müdürü Gülseven Yangın’ın da beraatine karar verdi.

Ne olmuştu?

Zafer Açıkgözoğlu, şiddetli yağmurun yağdığı 14 Haziran 2013’te Acil Travmatoloji binasının alt katını basan suların temizlenmesi ve tıkalı kanalların açılması için görevlendirildi. Daha işteki ikinci ayıydı.

Açıkgözoğlu, bunun görevi olmadığını söyledi ancak taşeron firma tarafından işten atılmakla tehdit edildi. Bunun üzerine Açıkgözoğlu ve beraberindeki ekip hiçbir güvenlik önlemi olmadan tıkalı kanalları temizledi.

Olay sonrası Açıkgözoğlu ve yanında bulunan altı işçi mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleriyle acile başvurdu. İlerleyen süreçte Açıkgözoğlu taburcu edildi ancak sağlık durumu giderek daha da ağırlaştı. Açıkgözoğlu bir hafta sonra vücudundaki ağrılar ve kanlı ishal geçmeyince tekrar acil polikliniğe başvurdu. Kendisine akut hepatit tanısı kondu. 26 Haziran’da da karaciğer nakli gerçekleştirildi. Servise alındı. Ancak tekrar rahatsızlanan Açıkgözoğlu, iki hafta kaldığı yoğun bakımda hayatını kaybetti.

Zafer Açıkgözoğlu’nun Son Mektubu: 

Hastalığım o lağımdan bulaştı, bunu ben biliyorum. Ama şimdi tek isteğim iyileşmek. İkinci nakil başarılı geçsin, başka bir şey istemiyorum. Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki!

Dava süreci devam ediyor, hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler; belki onlar kazanırlar. Ne karar çıkarsa saygı duyacağız, elden ne gelir ki!

Karaciğer reddiyle ilgili baskılama tedavisi aldım ancak vücudu tedaviye cevap vermedi. Öldüm. Biliyorum arkadan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene iş kazasından ölen 1500  kişi gibi SOMA’da ölen 301 işçi gibi…

Şimdi diyorum ki iş ekmek buldum diye sevinirken gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, gerekli eğitimin verilmemesi ve alt yapı eksikliklerin ötürü canımdan oldum.Artık hiçbir işçi bu sıkıntıları yaşamasın.. Sizler aynı kurumda çalışmaya devam edeceksiniz.

Yaşamak istiyorsanız, sevdiklerinizden mutlu bir yaşam sürmek,evlenmek çocuk sahibi olmak insan olmak istiyorsanız var olan ŞARTLARIN eğitimlerin tamamlanmasını isteyin. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere tüm sorumluların yasalarca cezalarının verilmesi en büyük dileğimdir.Ceza alsınlar ki kimse tekrar bu hataları yapmasın.Son olarak yaşamam için elinden geleni yapan İLGİN Hocaya, hemşirelere tüm personele mesai arkadaşlarıma ve TAŞİŞDER yönetime teşekkür ederim.

Güle güle sevgili arkadaşlarım…

Kaynak: Bianet

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…