İlaç üreticileri Moderna’nın ve Alman ortağı BioNTech ile birlikte Pfizer’ın sadece 2021 ve 2022 yılları için ürettikleri Covid-19 aşılarından 60 milyar doların üzerinde satış gerçekleştireceği tahmin ediliyor. Daha önce grip aşıları üretiminde söz sahibi olan ve bu alanda dünya genelinde yılda 6 milyar dolar ciroya ulaşan satışlardan önemli pay alan bu ilaç şirketleri, Covid-19 aşısı üretimindeki başarılarıyla kazançlarını önemli ölçüde katlayarak artırdı.
***
KLİMİK Derneği: ”Sayın Koca’nın vermiş olduğu bilgi bu sorular ışığında tartışılıp bilim çevrelerinde de doğrulanana kadar; iki doz CoronaVac ® aşısı ile aşılanan kişilere 3. doz aşının, bilimsel çalışmalarda Delta varyantına karşı gösterdiği yüksek etkinlik nedeniyle BioNTech® olarak uygulanması önerimizi koruduğumuzu ve iki doz BioNTech® ile aşılanmış kişilere ciddi bağışıklık yetmezlikleri olmadığı sürece 3. doz aşının gerekmediğini belirtmek isteriz.”
***
İngiltere Ulusal İstatistik Bürosu’nun (ONS) bu hafta açıkladığı verilere göre göre ülkede 945 bin kişi Uzamış Covid belirtilerine sahip. Dikkat çekici olan çocuklarda da bu durumun görülmesi. ONS, en az 34 bin çocuk ve gencin Uzamış Covid-19 bulgularıyla mücadele ettiği kayıt altına almış. Bu vakaların 11 bini 2-11 yaş grubundaki, 23 bini 12-16 yaş grubundaki çocuklardan oluşuyor. Çocuklarda yaygın olarak görülen belirtiler kronik yorgunluk ve nefes darlığı. Harvard Üniversite’nde çalışan Epidemiyolog Dr. Eric Feigl Ding, asemptomik ya da hafif geçirseler bile özellikle gençlerin Uzamış Covid ile yüz yüze kalabileceğini söylerken ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü Direktörü Dr. Francis Collins bu durumun yüzdelik olarak karşılığını veriyor. Collins, geçtiğimiz nisanda Kongre’ye yaptığı sunumda uyku süresinden, konsantrasyonuna kadar pek çok alanda hayatı doğrudan etkileyen Uzamış Covid’in çocukların en az yüzde 11-15’inde kalıcı sonuçlar bırakabileceğini söyled
***
Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınamadı. Yeni vaka bildirimi yüksek hızda devam ederken, günlük can kaybı artmaya devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 21 bin 1372 kişi iken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 157 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 6 milyon 40 bine yaklaştı. Toplam can kaybı ise 52 bin 860 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 285 binin üzerinde… Aktif hasta sayısı yükselmeye devam ederek 400 bin eşiğini aşarak 412 bine yaklaştı. Ağır hasta sayısı paylaşılmıyor. Aktif hasta sayısındaki ciddi artış bulaş tehdidinin daha da büyüyeceğini gösteriyor.
***
Sağlık Bakanlığı, 81 il için 31 Temmuz-6 Ağustos’ta her 100 bin nüfusa karşılık gelen Covid-19 vaka sayılarını açıkladı. Bakanlığın açıkladığı verilere göre, Covid-19 vaka sayısının her 100 bin kişide 100’ün üstünde olduğu il sayısı 24-30 Temmuz’da 54 iken bu sayı, 31 Temmuz-6 Ağustos’ta 71’e yükseldi 100 bin kişideki vaka sayısı 10 ilde 100’ün altında, 42 ilde 100-200 aralığında, 16 ilde 200-300 aralığında, 13 ilde ise 300’ün üzerinde seyretti. lke genelinde, her 100 bin nüfustaki vaka sayısının en fazla olduğu il 974,4 ile Siirt oldu. Siirt’in ardından her 100 bin kişiye karşılık gelen vaka sayısı Diyarbakır’da 786,29, Bingöl’de 618,02, Batman’da 557,11, Bitlis’te 524,39, Rize’de 503,27, Mardin 430,81, Ağrı 375,34, Konya’da 363,31, Muş’ta 351,96, Elazığ’da 331,16, Trabzon’da 328,03 ve Ordu’da 306,18 olarak kayıtlara geçti.
Haftalık vaka insidans hızının yüz bin kişide 100’ün üzerinde olması önlemlerin sıkılaştırılmasını gerektiği CDC tarafından ilan edilmiş durumda. Sağlık Bakanlığının kendi risk kategorisine göre dahi önlemler sıkıştırılması gerekiyor. Tek adam rejimin bu gerçeğe gözlerini yumması, kulağını tıkaması sermaye birikimi esaslı salgın yönetimi anlayışının yansıması olarak değerlendirmek gerekiyor. Önlenebilir ölümler, sosyal cinayetlere, sosyal cinayetler sosyal kırıma doğru ilerliyor. Tek adam rejimi halk sağlığı önlemleri almayarak suç işlemeye devam ediyor.
***
Türk Tabipler Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi yazılımcı Güçlü Yaman, “Sağlık bakanlığı ölümleri hep 2-3 hafta gecikmeyle açıkladı. Haziran sonrası süreçte de yine benzer bir tablo ortaya çıktı” dedi. Güçlü yaman 4-10 Ağustos için vefat verisini topladığı kentlerde, yaşanan ölümlerin geçtiğimiz hafta son üç yılın ortalamasının yüzde 56 üzerine çıktığını söyledi. Yaman’ın ulaştığı verilere göre belirtilen tarihler arasında İstanbul’da 695, İzmir’de 514 fazladan ölüm olurken, 155 ölüm ile Bursa üçüncü sırada yer aldı. Yaman, “Bu olağanüstü bir artış. Bunun ne anlama geldiğini anlamak için 3.dalganın zirve noktasını yaşadığımız Mayıs’ın ilk haftasına bakalım. Ölümler o zaman ortalamanın yüzde 66 üzerine çıkmıştı. Yani şu an 3. dalganın zirve noktasına yaklaşmış durumdayız” dedi. bu ölümlerin büyük bölümünün çok hızlı bulaşan Delta varyantı nedeniyle salgın kaynaklı olduğunu düşündüğünü söyleyen Yaman, durumunun ciddiyetini fark edemeden evde ölenlerin de olabileceğini söyledi. Diğer ülke örneklerinden salgın döneminde evde ölümlerin arttığının bilindiğini söyleyen Güçlü Yaman, “Temaslı takibi yapılıyor mu yapılıyorsa ne oranda yapılıyor bilmiyoruz. Bu da Covid vakalarının tespit edilebilmesini zorlaştıran bir faktör. Ayrıca tüm salgın dönemi boyunca fazladan ölümler resmi Covid-19 ölümlerinden hep 2-3 hafta önce artışa geçti. Ya da Sağlık bakanlığı ölümleri hep 2-3 hafta gecikmeyle açıkladı. Haziran sonrası süreçte de yine benzer bir tablo ortaya çıktı” şeklinde konuştu. Ölüm nedenleri E-Devlet sisteminden kaldırıldığı için ölüm nedenlerine ulaşamadığını hatırlatan Güçlü Yaman, “Önümüzdeki haftalarda artış Sağlık Bakanlığı verilerine de yansıyabilir fakat ölümler konusunda sicili kötü bir bakanlıkla karşı karşıya olduğumuz için ölümler bilerek de gizleniyor olabilir. Ölüm nedenleri E-Devlet’ten kaldırıldığı için ölüm nedenlerine ulaşamıyorum fakat bu ölümler isimleriyle ve tarihleriyle belli. Ölüm nedenleri Sağlık Bakanlığının kullandığı Ölüm Bildirim Sistemi‘nde kayıtlı” diyerek bakanlığın bir an evvel bunları açıklaması gerektiğini söyledi.
***
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, Trabzon’da hastanelerin yoğun bakım servislerinde yoğunluk yaşanmaya başladığını söyleyerek, “Yaptığımız testlerin sonucunda, gün gün değişmekle birlikte yüzde 85 civarında Delta varyantının varlığı gösterilmiş durumda. Bu varyantın böyle kolay bulaşıyor ve hâkimiyetini artırıyor olması bizi ürkütüyor” dedi. Prof. Dr. Aydın, “Trabzon’da vaka pozitifliğimiz yüzde 2’lerden yüzde 15’lere tırmanmış durumda. Yakın zamanda yüzde 18 gibi bir rakama ulaşmıştık. Vaka pozitifliğinin yüksek rakamlara ulaşmasıyla, maalesef hastanelerde yoğun bakımlar teke düşürülmüş, hatta 3-5 hasta varken şimdi yoğun bakımlar dolmaya ve yeni yoğun bakımlar açmaya doğru bir hareket başlamış durumda. Vaka pozitifliği hastanedeki hastalarımızın da artışına sebep olduğunu gözlemekteyiz” dedi.
***
Yurt genelinde vaka sayılarının en fazla artış gösterdiği il Rize oldu. Rize’de her 100 bin kişide görülen vaka sayısı bir haftada ikiye katlanıp 243,64’ten 503,27’ye çıktı. Geçen haftaya kıyasla yüzde 106,63’lük vaka artışı gözlenen kentte artan vakalarla, hastanelerde ise ek Covid-19 servisleri açıldı.
***
Türkiye’de Covid-19 vaka sayıları 25 binlere yaklaşırken aşılamalarda halen istenen toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşılamadı. İstanbul’un en büyük pandemi merkezlerinden biri olarak şimdiye dek binlerce Covid hastasına bakan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım yatışları çok artmasa da vaka sayılarında büyük bir yükseliş olduğuna dikkat çeken Başhekim ve Yoğun Bakım Klinik Şefi Prof. Dr. İsmail Cinel, “Şu anda 4’ncü pik içerisindeyiz. Mayıs’ta yaşadığımız 3’üncü pikte, hasta sayılarımız 2’nciye oranla daha fazla artmasına rağmen, 33 bin- 60 bin oldu, neredeyse iki katı oldu; ama buna rağmen ilk dalgada yaşanan yoğun bakımlardaki 6 bin sayısı geriye geldi, 3 bin 550 olarak maksimum gerçekleşti. Yaşlı popülasyon aşılandığı için de yaş ortalaması 12-15 yaş geriledi. Aşı olmayan ikinci pikle şu anı kıyasladığımızda ise 25 binlerdeki vaka sayımıza rağmen yoğun bakımlarda normalde 4 bin- 4 bin 500 hasta olabilecekken şu anda bu sayı 1000 rakamının altında. Ölen vakaları da aşılı aşısız diye çıkardığımız zaman, tıpkı İngiltere, tıpkı ABD’deki gibi aşısızlar büyük bir çoğunluğun olduğunu, yüzde 90-95-98, bunu görüyoruz” dedi.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Isparta’nın da mavi kategoriye geçmesiyle düşük riskli il sayısının 22’ye yükseldiğini duyurdu. Sağlık Bakanı Koca tek doz istatistikleri ile toplumu aldatmaya devam ediyor. Oysa biliniyor ki kişisel olarak dahi tek doz aşının koruyucu değil, ikinci dozdan 15 sonra koruyuculuk anlamlı hale geliyor. Coğrafyanın genelinde salgının kontrol altına alınması için de bölge nüfusunun en az %70’inin iki doz aşı yapılmış olması kabul ediliyor. Bu kabul dahi Delta varyantı nedeniyle %85’e yükseltilmiş durumda. Dahası DSÖ Covid-19 salgın kontrolünde aşının tek başına öne çıkartılmasını doğru bulmuyor. Toplumsal hareketliğin kısıtlanması, kalabalıklaşmaların önüne geçilmesi, uygun havalandırma, ücretisiz nitelikli maske, fiziksel mesafe ve hijyen bütünlüğünde salgın kontrolü dile getiriliyor. Güvenli çalışma ortamı, yaşam ortamı ve eğitimi ortamı da sık sık dile getiriliyor. Tek adam rejimi almadığı toplumsal önlemler nedeniyle salgında dördüncü pikin yaşanmasında sorumluluğunu vatandaşa atarak kurtaracağını düşünüyor. Covid-19 aşısına yönelik ciddi kampanya yürütülemediğinin de altının kalınca çizilmesi gerekiyor.
***
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel, “Acilen, en geç 20 gün içinde aşı olanlara pozitif ayrımcılık yönünde kesin adımlar atılmalı” dedi. Kimsenin aşı olmaya zorlanamayacağını ancak büyük metropollerde yaşamanın bunu zorunluluk haline getirdiğini belirten Prof. Dr. Cinel, “Aşı olmazsınız, ben sizi aşı olmaya zorlayamam ama büyük metropollerde yaşamazsınız, gidersiniz izole vaziyette köyünüzde yaşarsınız, bu olur. Ama büyük şehirlerde yaşıyorsanız, kalabalıklara karışmak zorundaysanız, toplu taşıma araçlarını kullanıyorsanız, sosyal yaşamınızda konsere, tiyatroya, okula gidiyorsanız, ders veriyorsanız, sizin bir sorumluluğunuz var, bu sorumluluk da aşı olmanız yönünde. Bu nedenle aşı olanlara pozitif ayrımcılığın çok kısa sürede, önümüzdeki 20 gün içerisinde bir an önce getirilmesi lazım. Eylül’de okulların açılacağı, sayfiye yerlerinden, memleketlerinden insanlarımızın büyükşehirlere geleceği, toplumsal hareketliliğin büyükşehirlerde artacağı düşünüldüğünde, zaten yukarıya doğru seyreden bir pik söz konusu, yeni bir varyant da var, bunların yapılması lazım” diye konuştu.
***
Diş hekimleri, filyasyon ekibinde görevlendirildikleri sürece acil müdahale edilmesi gereken ağız ve diş sağlığı vakalarının mağdur olduğunu belirtti.
***
Aile hekimleri 16 Ağustos 2021 tarihinde iş bırakıyor. Yapılan açıklamada, ‘Gönlümüz kırık, haklarımız ve verilmeyen itibarımız için sahada eylemdeyiz’ denildi.
***
TURCOVID19 sitesine göre Türkiye’nin aşı ile ilgili istatistikler şu şekilde.
Son 24 saatte 384 bin 909 kişiye birinci doz, 602 bin 287 kişiye ikinci doz ve 158 bin 219 kişiye üçüncü doz aşı yapıldı. Toplamda 1 milyon 145 bin 415 doz aşı yapıldı. Pazartesi erişilen 1.5 milyona yakın doza göre haftanın ilerleyen günlerinde düşüşler devam etti. Buna rağmen ilk dozu yaptıran kişilerin sayısı artarak devam ediyor. Bu umut veren bir durum, bununla birlikte halen yeterli düzeyde olmadığını çok daha ciddi artışlara ihtiyacımız olduğunu vurguluyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın aşı yapılmaısnı teşvik etmeye yönelik ciddi bir çaba görülmüyor. Toplumsal muhalefet, emek ve meslek örgütlerinin çabası ile toplumun motive edilmesine yönelik çabalar söz konusu.
Bugün saat 09.00 itibarıyla 43 milyon 757 bin 791 kişiye ilk doz (nüfusun %52.3’ü); 32 milyon 500 bin 731 kişiye ikinci doz (nüfusun %38.9’u) ve 6 milyon 520 bin 997 kişiye üçüncü doz aşı yapılmış durumda. Sağlık Bakanı ısrarlar toplam yapılan aşıyı ilan etse de günlük tek doz aşıya göre risk kategorileri ile toplum yanıltılmaya devam etse de halen toplum bağışıklığı için iki doz aşı yapılanların %70’e ulaşması hedefinin hala oldukça gerisindeyiz. İller ve bölgeler arasında eşitsizlikler ve ayrımcılıklar devam ediyor. Delta varyantı nedeniyle toplumsal bağışıklık hedefinin %85 ve üzerine yükseldiği kabul ediliyor. Bu oranın yakalanması için ciddi bir aşı kampanyasına ihtiyacımız var.
***
İstanbul Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu ve Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği kolunda çalışan Dr. Emrah Kırımlı, aşı olmak istemeyen bireyler için şunları söyledi: “Salgının başlarında gargara yaparak, kelle paça tüketerek hastalıktan korunacağımızı söyleyenler şimdi de aşıya karşı kafa karıştırmaya devam ediyorlar. Çok fazla kaynaktan çok sayıda bilgi insanların aklını karıştırabiliyor, bu çok doğal. Hastalık bizi çok korkuttu, aşısı da bu korku iklimi içine yerleşti. Hastalarımdan duyduğum başlıca tereddütler şunlar; çeşitli hastalıklarım var aşı olabilir miyim? Kalp hastalığım var, astımım var, alerjim var, kan hastalığım var, romatizmam var, tansiyonum var, organ nakli oldum, diyaliz oldum en sık duyduğum tereddütler. Bunların hiç biri aşı olmamıza engel değil. Bir başka büyük aşı olmama gerekçesi ise bana bir şey olmaz düşüncesi. Hastalık gençleri etkilemiyor, öldürmüyor gibi yanlış bir algı yarattık ve aşı tereddüdü yaratacak bilgi kirliliği ile bu durum birleşince gençlerimiz aşı olmayı ertelediler. Oysa okula gidenler onlar, işe gidenler onlar, arkadaşları ile buluşanlar onlar, tatil yapanlar onlar. Tüm bunlara en çok hakkı olanlar da onlar. 2 yıla yakındır okul, iş, gezme, eğlenme imkânları olmadı. Ancak hepimizin hayatına güvenle devam edebilmesi için bana bir şey olmaz demeyip aşılarını olmaları gerekiyor. … Aşı olmak hem kendimiz, hem de çevremize karşı sorumluluğumuzdur. Aşının etkili olmadığı kişiler olacak. Elimizde %100 koruyan bir aşı yok. Bunun dışında çocuklarımız aşı olamıyor, bazı özel tedavileri görenler aşı olamıyor. Onları korumak için virüsün toplumda dolaşmasını engellemeliyiz. Biz büyük oranda aşılamayı başarırsak, virüs toplumda dolaşamayacak, hastalanan ya da hastalık nedenli sorunlar yaşayan kişi sayısı azalacaktır” dedi ve şöyle devam etti: “Ocak 2021’den beri aşı yapıyoruz. Haziran ayında aşı geldiği zaman gördük ki günde 1 milyonun üzerinde aşı yapabiliyoruz. 200 milyona yakın aşı yapma kapasitemiz varken bunun daha yarısını bile kullanamamışız. Devlet öncelikle aşı teminini sağlamalı, aşı olmayı kolaylaştırmalı. Bırakın aşı olmayı, aşı randevusu almak bile büyük başarı. Kimler aşı olmuyor/olamıyor bilgisi ortaya konup bunlara çözüm aranmalı. Biz daha kim aşılandı, kim aşılanmadı, hangi aşı nerelerde yapılıyor onu bile bilemiyoruz. Devletin, halkın sağlığını tehdit eden bilim düşmanı, vicdan yoksunu aşı karşıtlarını karşısına alıp, ‘Neye dayanarak bunları söylüyorsun?’ demesi gerekiyor.’’’
***
İsrail yönetimi, 50 yaş üstü kişilere ve sağlık çalışanlarına yeni tip Koronavirüs (Covid-19) aşısının üçüncü dozunun uygulanmasına onay verdi. Danışma Kurulunun üçüncü doz aşı yapılacak grupların genişletilmesine yönelik tavsiyesini kabul etti. Buna göre 50 yaş üstündekiler ile sağlık çalışanları, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, tutuklular ve cezaevi çalışanlarına da aşının üçüncü dozu uygulanacak.
***
ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), organ nakli yaptırmış kişilere ve kanser veya başka sağlık sorunlarıyla bağlantılı bağışıklığı zayıflamış hastaların, Covid-19’dan korunmaları için üçüncü doz aşı yaptırmalarını onayladı. Açıklamada, üçüncü doz aşının, ikinci dozdan en az 28 gün sonra yapılması önerildi. Daha önce Fransa ve İsrail gibi bazı ülkelerde sağlık otoriteleri bu yönde kararlar almıştı. Aşı şirketleri 3’üncü dozu herkes için önerirken, sağlık otoriteleri yeterli veri olmaması nedeniyle şimdilik bunu kabul etmiyor. Dünya Sağlık Örgütü de aşıda adaletsizlik gerekçesiyle 3’üncü dozların ertelenmesi çağrısı yapmıştı.
***
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin aşı polikliniğinde, 2 yakını için sahte aşı kartı düzenleyen hemşire R.K.Y. tutuklandı.
***
Nüfusun çoğunluğuna yakınının en az bir doz Covid-19 aşısı olduğu ABD ile Avrupa ülkelerinde aşı olmayanların çeşitli uygulamalar altında kapalı ve kalabalık alanlara girişlerini kısıtlamaya yönelik mücbir önlemler yürürlüğe giriyor.
***
Covid-19 vakalarının küresel yükseliş eğilimi sürüyor. Farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 206 milyon 910 binin üzerine çıktı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4 milyon 377 bini aştı. Aktif hasta sayısı yükselmeye devam ederek, 17 milyonun üzerine çıktı.
Küresel düzeyde son 24 saatte 721 bin 396 kişiye Covid-19 tanısı konurken 10 bin 155 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Pandemi yeniden tüm küreye yayılırken ABD zirvedeki yerini koruyor. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: ABD (155.3 bin), İran (39.1 bin), Hindistan (38.8 bin), Brezilya (33.9), İngiltere (32.7 bin), Endonezya (30.8 bin), Fransa (26.5 bin), Meksika (25 bin), Tayland (23.4 bin), Rusya (22.3 bin), Malezya (21.5 bin), Türkiye (21.4 bin), Japonya (18.9 bin), İspanya (15.7 bin), Güney Afrika (13.9 bin), Filipinler (13.2 bin) ve Fas (10.8 bin).
***
Almanya, Türkiye, İsrail ve ABD’yi Covid-19 salgınında ‘yüksek riskli’ülkeler listesine ekledi. Almanya’ya bu kategorideki ülkelerden girenler aşı olduklarına veya Covid-19 geçirip iyileştiklerine dair kanıt sunamazlarsa 10 gün karantinaya girecek.
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 08.00) alıyoruz.
