DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Ghebreyesus, dünyada Covid-19 kaynaklı ölümlere ilişkin son gelişmeleri ise “Haftalık Covid-19 ölümlerindeki düşüş sürmekte ve an itibarıyla bu yılın en düşük rakamlarında seyretmektedir” ifadeleriyle değerlendirdi. Buna karşın dünyada haftalık Covid-19 can kayıplarının, yaklaşık 50 binlerde ilerlemesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ghebreyesus, “Avrupa dışındaki bölgelerde de can kayıpları azalıyor. Bazı ülkelerde ise yeni dalgalar ve can kaybı artışları gözlemleniyor” açıklamasında bulundu.
***
Türkiye’de salgın hala kontrol altına alınamadı. Yeni vaka bildirimi ve günlük can kaybı yüksek hızda devam ediyor. Son 24 saatte yeni vaka sayısı 30 bin 709 kişiye ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 203 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 7 milyon 540 bini geçerken toplam can kaybı ise 66 bin 841 kişiye yükseldi. Günlük test sayısı 362 bin civarında. Aktif hasta sayısı yükselmeye başladı, 486 bin civarında aktif hastaya sahibiz. Bu sayı bulaş tehdidinin devam edeceğini gösteriyor.
***
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, gebelerin genellikle bebeğe zarar gelir, endişesiyle Covid-19 aşısından kaçındığını belirterek, “Gebelik pek çok hastalık için hastalığı ağırlaştırıcı faktör. O yüzden gebeleri hastalıktan korumak lazım. Gebelerde geçen seneye göre bu sene hastalıktan dolayı daha fazla ölüm var” dedi.
***
Aşı yapılacak nüfus alt sınırının 12 yaşa indirilmesi, 3. doza rağmen halen günlük 1 milyon doza ulaşabilmiş değiliz. Günlük yapılan aşı sayısı hafta içi günlerde 200-400 bin aralığında seyrederken hafta sonları 100 bine kadar geriliyoruz. Sağlık Bakanlığı hızlı ve etkin aşılama için herhangi bir çaba göstermiyor, aşılama kendi ritminde devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre: ‘’ 14 Ekim saat 19:00 itibariyle son 24 saatte 234 bin 957 doz aşı uygulandı. Türkiye’de bugüne kadar, 54 milyon 734 bin 206 birinci doz, 46 milyon 926 bin 728 ikinci doz, 10 milyon 830 bin 437 üçüncü doz aşı uygulandı. 18 yaş üstü nüfusa göre birinci doz Türkiye ortalaması %88,2 ikinci doz ortalaması %75.6 oldu.’’
Oysa sağlık otoriterleri tüm nüfusa göre aşı oranın hesaplanmasını öneriyor. Böyle ele alırsak birinci doz aşı oranı % 65.5, ikinci doz ise % 56.1 olduğunu görürüz. Buna göre salgını kontrol için hedeflenen nüfusun %70’inin ikinci dozu yaptırması hedefinin oldukça gerisindeyiz. Bölgeler ve iller arasında ciddi eştisizik devam ediyor. Mülteciler ve ötekileştirilen topluluklarda ne kadar aşı yapıldığı verisine ulaşamıyoruz. Dahası Delta varyantı nedeniyle bu oranın en az %85 olması gerektiği iddia ediliyor. Türkiye özgünlüğünde istatistik krtik bir konuda 2 doz Sinovac yapılanların ‘ikinci doz aşı oranı’ hesaplanmasına dahil edilmesi. Salgın kontrolü için iki doz Sinovac’ın yeterli olmadığı kabul ediliyor, bu nedenle bu kişilerin 3.doz aşı olunca (Sinovac ya da Biontech) hesaplamaya dahil edilmesi daha gerçekçi değerlendirmeyi sağlayacaktır. Özellikle yaşlı nüfusun 3. doz aşılanması konusunda ciddi sorunlar olduğunu sahadan elde ettiğimiz verilerle söyleyebiliriz.
***
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “65 yaş üstü büyüklerimizin aşı oranları 1. doz yüzde 91.6, 2.doz yüzde 89.7, 3.doz yüzde 74. Hedef 3. dozda 1. doz oranını yakalamak. 18 yaş altı gençlerimizin aşı oranları 1.doz yüzde 50.1, 2.doz yüzde 32.9.”
***
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı koordinatörlüğünde Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri, yaptıkları çalışmayla iki doz Sinovac aşısı olan kişilerin 6’ncı ayın sonunda antikor düzeylerinde düşüşler olduğunu tespit etti. İki doz aşının ardından aşı tipi fark etmeksizin üçüncü doz aşıyı olanların tamamında koruyucu antikorun pozitif sonuç verdiğini söyleyen Tanır, “Üçüncü dozu Biontech olan kişilerde 6’ncı ayın sonunda oluşan antikorun üçüncü aya göre 20 kat, Sinovac olan grupta ise 5 kat arttığı saptandı. Sadece iki doz Sinovac aşı olan grupta ise antikor düzeyinin ortalama yüzde 60 oranda azaldığını gördük. Bu da gösteriyor ki tekrarlama dozu hayati önem taşıyor. Gerek iki doz Biontech gerekse üç doz aşı olanlarının oranını toplum genelinde yüzde 70’in üzerine çıkarabilirsek salgına karşı çok güçlü hale geliriz” dedi. Prof. Dr. Tanır, çalışma kapsamında iki ya da üç doz aşı olanlardan sadece yüzde 3,4’ünün koronavirüse yakalandığını fakat bunlarının hiçbirinin hastane yatmak zorunda kalmadığını sözlerine ekledi.
***
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, daha önce yüksek sayılarda aşılama yapıldığını ancak şimdi düşüşe geçildiğini belirterek, “Bu yüzden aşılama ile elde ettiği bağışıklığı kaybeden sayısı, her gün yeni aşılanan sayısından daha fazla. Geldiğimiz noktadan geriye doğru gidiyoruz, bunu tersine çevirmemiz lazım” dedi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sempozyumda ortaya çıkan bir çalışmayı örnek göstererek, “Türkiye’de belli bir dönemde Twitter’da aşı yanlısı paylaşımların, tam 22 katı aşı karşıtı mesaj yayınlamış. Belli bir grubun, bütün vaktini ayırarak bu işle ciddi şekilde uğraştığı anlaşılıyor. ‘Bunların arkasındaki sponsor desteği kimdir?’ bunlar konuşuldu. Aşının önemi, üretimi ve gelecek hedefleri konuşuldu. Genellikle üzerinde durduğumuz şey şu oldu; aşıların etkinliği ve güvenliği konusunda hiçbir sorun yok ama yavaşız biraz. Bu hızla aşılamaya devam edersek, istediğimiz hedefe ulaşmamız çok zor gibi görünüyor. Bu yüzden devlet, aşılamayı hızlandıracak bazı önlemler almalı; aşı kararsızlığı ile mücadele ve bazı zorunlu uygulamalar gibi. Diğer ülkelerde de yapılan aşı faaliyetleri konuşuldu. Bizim şu andaki uygulamalar ile yüzde 80 hedefine varmamız biraz zor. Şu anda öyle bir noktadayız ki; aşılama sayımız düştüğü için aşı ile elde ettiği bağışıklığı kaybeden sayısı, her gün yeni aşılanan sayısından daha fazla. Bırakın, yüzde 80’e doğru gitmeyi geriye doğru gidiyoruz. Her gün aşı ile korunabilen, bağışık hale gelen insan sayısı bir önceki günden daha az. Bunu önlemek için mutlaka bir şeyler yapılmalı” diye konuştu.
Prof. Dr. Ceyhan, şöyle devam etti: Vaka sayısını azaltmanın bir yolunu bulmalıyız. Bunun da 4 önemli bulaş yeri var.
– Biri evler, bununla ilgili bir şey yapamıyorsunuz.
– İkincisi toplu taşımalar. Buradaki kalabalığı azaltmanın yolu; kamu ve özel sektörde kademeli mesai sistemine geçmek.
– Üçüncüsü kalabalık ve büyük iş yerleri. Sosyal mesafeyi sağlayamıyorsanız, yapmanız gereken esnek çalışma ve vardiya usulü çalışma ile kalabalığın birikmesine engel olmalısın.
– Böyle ortamlarda süper bulaştırıcı denk gelinirse yüzlerce, binlerce vaka ortaya çıkıyor. Bunu da engellemek için bazı kısıtlamalar getirilmeli. Örneğin aşısız girilmez ya da test yaparak pozitif kişinin virüsü yaymasını engellemek lazım.
***
Birçok ülkenin, bu yılın sonuna kadar nüfuslarının yüzde 40’ına Covid-19 aşısı yaptırma hedefine ulaşamama riskinin bulunduğunu belirten Ghebreyesus, “Aşı piyasasından fiili olarak dışlanan ve çoğu Afrika’da bulunan 56 ülke, eylülün sonuna kadar nüfuslarının yüzde 10’unu aşılama hedefine ulaşamadı” dedi. Ghebreyesus, Kuzey Kore, Eritre ve Brundi’de ise henüz aşılamaların başlamadığı bilgisini paylaştı. Aşılama hedefine ulaşamayan ülkelerin büyük çoğunluğunun aşı tedarik sıkıntısı yaşadığını vurgulayan Ghebreyesus, “Küresel aşı tedariklerini kontrol eden ülke ve firmalara, bir kez daha COVAX ve AVAT programlarına aşı yollamayı önceleme çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
***
İngiltere’de yapılan geniş çaplı bir araştırma, iki doz Koronavirüs aşısından üç ay sonra Covid-19 vakalarının görülmeye başlamasıyla birlikte, bilim insanları uygun kişilerin hatırlatıcı doz yaptırması yönünde çağrı yaptı. Imperial College London’dan araştırmacılar, 100 bin kişiden gelen örnekleri inceledi. İncelemeler sonucu, aşısız kişilerde enfekte olma oranının iki doz aşılılara göre üç,dört kat daha fazla olduğu görüldü. Öte yandan iki doz aşılılarda da enfeksiyon oranlarının üç ay sonra yavaş bir şekilde arttığı tespit edildi. Araştırmalar, iki doz Covid aşısının hastaneye yatış ve ölümleri engellemede altı ay sonra da güçlü olduğunu gösterse de enfekte olmayı önleme durumunun birkaç ay içinde azalabileceği belirtildi. Araştırmayı yürütenlerden Paul Elliot, “Aşılılarda görülen vakaların olası artışı, hatırlatıcı doz programının gerekliliğini gösteriyor. İnsanlar, kendileri için uygun olduğunda üçüncü doz aşısını yaptırmalı” dedi
***
Covid-19 vakaları düşüş eğilimine girse de halen yüksek hızda devam ediyor. Farklı coğrafyalarda pandemi sık görülmeye, sık öldürmeye ve yaşamı altüst etmeye devam ediyor. Toplam vaka sayısı 240 milyonun üzerine çıktı, 240 milyon 360 bini geçti, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4 milyon 900 bine dayandı. Aktif hasta sayısı 18 milyonun altına düştü, 17 milyon 800 bin civarında aktif hastaya sahibiz. Düşme eğilimi de olsa hala yüksek aktif hasta sayısı bulaş tehdidinin ciddi olduğunu gösteriyor.
Küresel düzeyde son 24 saatte 443 bin 657 kişiye Covid-19 tanısı konurken 7 bin 459 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Ülkelere göre yeni vaka sayısı şöyle: ABD (89.7 bin), İngiltere (45.1 bin), Rusya (31.3 bin), Türkiye (30.7 bin), Ukrayna (18.9 bin), Hindistan (17 bin), Romanya (16.4 bin), Almanya (14.3 bin), İran (12 bin), Almanya (11.8 bin) ve Tayland (11.3 bin).
Not: Dünya ve Türkiye Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 08.00) alıyoruz.
