Pandemi Gündemi
Koronavirüs salgınında aşıların devreye girmesi hem milyonlarca hayat kurtardı hem de salgınının artık eski etkisini kaybetmesini sağladı. Ancak buna rağmen aşılarla ilgili endişeler ve aşı karşıtlığı kampanyalarının önüne geçilemedi. Yapılan son bilimsel çalışma ise bu durumun karşısına oldukça güçlü kanıtlarla çıkıyor… Erken gebelikte Covid-19 aşılarının güvenliğine ilişkin veriler sınırlı. Koronavirüse karşı hem anne adayını hem de fetüsü güvenlik altında tutabilmek için elimizdeki tek silah aşılar olsa da böyle hassas bir süreçte aşı olmaktan çekinmek, aşıların hamileliğe ya da bebeğe zarar verebileceğinden korkmaksa oldukça anlaşılabilir bir durum.
İskoçya’da yapılan ve Covid-19 aşısı ile 20 haftalık gebelik öncesi düşük ve ayrıca dış gebelik arasındaki ilişkileri araştıran ve nüfusa dayalı geniş tabanlı bir araştırma ise bu sorulara cevap vermekle kalmıyor endişeleri de giderecek çok değerli veriler içeriyor. Dünyanın en saygın bilim dergisi Nature’da yayınlanan araştırma, ülkede yaşayan erken gebelik dönemindeki aşılanmış ve aşılanmamış kadınlardan toplanan verileri kullandı.
Covid-19 aşısı, tıpkı diğer riskli gruplarda olduğu gibi hamile kadınlarda da ciddi SARS-CoV-2 enfeksiyonu riskini azaltmada etkilidir.
Ancak hamile popülasyonlarda yüksek düzeyde aşı tereddüttü devam ediyor. İngiltere ve İskoçya’daki verilere göre hamile kadınların, toplumun diğer kesimlerine göre aşılanma oranları çok düşük. Bunun dünyanın geri kalanında da aynı oranlarda olduğu düşünülüyor. Gebe kadınların ilk aşı denemelerinden dışlanması ve dolayısıyla aşılama programının başlarında, o sırada güvenlik verilerinin eksikliğini yansıtan tutarsız paylaşımlar da dahil olmak üzere, çeşitli faktörlerin hamile kadınlarda Covid-19 aşısı tereddüdüne katkıda bulunması muhtemel. Artan kanıtlar, gebelikte COVID-19 aşılaması ile erken doğum ve ölü doğum dahil olmak üzere olumsuz geç gebelik sonuçları arasında bir ilişki olmadığını göstermeye başladı. Buna karşılık, erken gebelik sonuçları hakkında yine de çok az veri var.
Kadınların alacakları sağlık hizmetleri konusunda karar verme sürecini aydınlatmak ve kolaylaştırmak için erken gebelikte Covid-19 aşılarının güvenliğine ilişkin sağlam kanıtlara acilen ihtiyaç var. İskoçya’da yürütülen araştırma da tam olarak bunu, düşükler ya da dış gebeliklerin aşıyla bir bağlantısı olup olmadığını, araştırdı.
Varılan tüm sonuçlarda, SARS-CoV-2 enfeksiyonu ile düşük veya ektopik gebelik arasında bir ilişki olduğuna dair kanıt bulunamadı. Aynı şekilde aşılanmış kadınlarda da bu riskin arttığına ya da aşı kaynaklı bir düşük ya da dış gebelik oluşumuna dair kanıt bulunamadı. Ancak çalışmayı yürüten bilim insanları yine de hamileyken koronavirüse yakalanan kadın sayısındaki azlık nedeniyle ve hamilelerin daha az aşılanması yüzünden, ellerinde normalden daha az veri olduğunu ve bunun da hata payına sebep olabileceğini hatırlattı.
Sonuçları Nature’da yayınlanan çalışmada şu satırlara yer verildi: “Bulgularımız, aşılamanın hamile kadınların kendilerini ve bebeklerini Covid-19’dan korumaları için en güvenli yol olduğu yönündeki mevcut önerileri desteklemektedir.”
***
BM’nin,Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) gibi alt kuruluşlarla 2 yılda bir hazırladığı “Her Kadın Her Çocuk Gelişim Raporu”nda dünya genelinde kadın ve çocukların sağlık durumu ele alındı.
2020’deki rapora kıyasla dünya genelinde gıda güvensizliği, açlık, çocuk evlilikleri ve bunalım gibi vakaların arttığına vurgu yapılarak, “2019’daki rakamdan 6 milyon fazla olmak üzere 2021’de 25 milyon civarında çocuk aşısız veya aşıları eksik durumda. Milyonlarca çocuk, Covid-19 salgını döneminde bir yıldan fazla okuluna gidemedi ve 104 ülkede çocukların yüzde 80’i, okulların kapatılmasından ötürü eğitim kaybı yaşadı” bilgisi paylaşıldı.
Covid-19 döneminde yaklaşık 10 milyon çocuğun ebeveynini kaybettiği ve ruh sağlığının bozulduğu tespitine yer verildi.
Yaklaşık 45 milyon çocuğun 2020’de şiddetli yetersiz beslenme geçirerek hayatını kaybetme riski yaşadığı, 149 milyon çocuğun ise sağlıklı gelişemediği için bodur kaldığı kaydedilen raporda, aynı yılda Sahra Altı Afrika’sındaki kadınların hamilelik ve doğum bağlantılı ölüm riskinin, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kadınlara kıyasla 130 kat daha fazla olduğu bildirildi.
Raporda, son yıllardaki insani felaketlerin milyonlarca kadın ve çocuğun ruh sağlığını bozduğu vurgulanırken, “2021’de 89,3 milyon kişi savaş, şiddet, kovuşturma ve insan hakları ihlali gibi sebeplerden ötürü evlerini terk etti” ifadeleri kullanıldı.
Pandeminin Seyri
Pandemi 6. Dalgası pikini yaptı ve inişe geçti. Bu son dalgada Haziran 2022 itibari ile birçok yerde BA.4 ve BA.5 tarafından varyantı baskın hale geldi. Küresel düzeyde vaka sayısı ve ölümlerde azalma olsa da Avrupa kıtasında iki haftadır vaka sayısında artış gözlendi. Pandemi boyunca toplam vaka sayısı 630 milyon 840 bin üzerine çıkarken toplam ölüm sayısı ise 6 milyon 575 bine dayandı. Aktif hasta sayısı 14 milyon 410 bin civarında
Son 24 saatte yeni vaka sayısı 495 bin civarında, Covid-19’a bağlı ise 1,162 kişi hayatını kaybetti. Yeni vaka sayısını yüksek olduğu ülkeler şu şekilde: Almanya (130 bin), Fransa )88 bin), İtalya (58 bin), Tayvan (45 bin bin), Japonya 43 bin) ve Güney Kore (33 bin).
Not: Dünya Covid-19 istatistiklerini Worldmeter sitesine göre vermeye devam ediyoruz. Her gün paylaştığımız veri bir gün önceye ait olup ülkelerin bildirimlerine göre şekilleniyor. Veriyi her gün sabit saatte (sabah 07.00-8.00) alıyoruz.
