Kuzey ve Doğu Suriye’de kooperatifleri açmanın orta vadeli sebebi kesinlikle toplumun maddi ihtiyaçlarını karşılamak ve kendi kendine yetebilirliğini sağlamak olsa da daha derin amaç kesinlikle ilk hedefle el ele gidiyor, o da komünal hayatı geri getirmeyi sağlamak. Her kooperatif, komünal ekonomi için bir tohum niteliğinde. Qamişlo’daki Kooperatif Birliği’nden bir komite üyesi, tahminimizi doğruladı: Alternatif ekonomiyi inşa etmekteki en zor süreç toplumun zihniyetini değiştirmek. Örneğin, Batı hegemonyasındaki pek çok toplumun aksine, zaten Ortadoğu toplumlarının hayatlarında o kadar da yer edinmemiş bireyciliğin zararlarını aşmak en zor kısım olmayabilir. Ondan ziyade, yıllar boyunca baskıyla birlikte içselleştirilmiş feodal zihniyet sıklıkla takılınan bir engel.
Suyun önemi
Farklı diller engel değil
Ekonomi Komitesi’ndeki herkes Arapça iletişim kurma becerisine sahip değildi, ancak üç resmi dili olan bir toplum çeviriye ve arabuluculuğa alışkın olduğu için, dil bariyeri çok büyük bir engel olarak görülmedi. Günün konusu topraklarımızın anlamı ve değeriydi. Genel olarak köyün ve özel olarak kooperatifin durumuna bakıldıktan sonra, teorik kısma giriş yaptık. Yoğun bir tartışma olmamış olsa da bazı üyeler kendi görüşlerini de ekledi ve biz de soruları cevaplandırmaya çalıştık. Gün batımından hemen önce, kooperatifin tarlalarında dolandık ve mevsimin ilk karpuzlarından birini tattık. Tipik meyveler ve özellikle sebzeler haricinde bu kooperatif, aşağıda açıklayacağımız üzere tarımsal kooperatifleri için gelecekte geniş bir rol oynayabilecek jüt ekiminde de (Hint keneviri) deneyim kazanmaya başlamıştı.
Ekoloji merkezi noktada
Kooperatiflerin ilkelerinde yer alan ve demokratik konfederalizmin esas yapısı olarak, ekoloji, Kuzey Doğu Suriye Kooperatiflerinde merkezi bir noktada bulunuyor. Ekoloji, ideolojik eğitimde toplumun doğayla yakın bağlarını ve ahengini yeniden kazanabilmesi için bir merkezi noktayken, kooperatiflerin çalışma bünyesinde bazı somut adımlar mevcut bulunmakta. En önemli hedeflerden biri Kuzey Doğu Suriye halklarına rejim tarafından aşılanmış tekçi kültürün nüveleri aşmak. Kooperatifin bu yıl yetiştirdiği jüt bitkileri ancak bu özel tür inşaat materyali olarak değil, gıda olarak kullanılır.
Pamuğa alternatif
Kurulan ve halihazırda oluşumu tamamlanmış tarım kooperatifleri her şeye rağmen hâlâ tahıl yetiştirmeye karar vermeleri durumunda, yalnızca kendi ekmeklerine yetecek kadar ekim yapmaya teşvik edilmektedirler. Bunun yerine, üretimin odağı meyve ve sebzelere kaymalıdır, zira öz-yönetim bu temel besinleri hâlâ diğer bölgelerden ithal etmek zorunda. Aynı zamanda, gıda dışı malzeme sağlayabilecek ve böylelikle bölgenin ekonomik özerkliğini yükseltebilecek yeni veya nadir kullanılan mahsullerin piyasaya sürülmesiyle ilgili devam eden çok ilginç tartışmalar var. Bu yöndeki bir plan, tekstil, ip ve çeşitli diğer malzemeleri üretmek için kullanılabilen ve düşük pestisit ve gübre ihtiyacı olan, yüzde yüz biyolojik lifler veren jüt gibi bitkilerin yayılmasını önermektedir. Bu, özellikle rejimin altında olan bölgelerde yetiştirilen, su ve pestisit tüketimi yüksek birkaç diğer üründen biri olan pamuğa karşı bir alternatif olabilir.
Kendi köylerini kuruyorlar
Öz-yönetim kurulduğundan beri, pamuk işlemeciliği ekolojik sebeplerden dolayı halihazırda en aza indirgendi. Kooperatifler kültürler arası alışverişi ve anlayışı geliştirmenin bir fırsatı olarak da görülüyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin çeşitli nüfusundan dolayı bu tür karşılaşmalar çoğu kooperatifte kendiliğinden meydana geliyor. Bununla birlikte örneğin, Hesekê kırsalında, çok kültürlü bir toplum olanağını sağlamak için yeni bir öz-yönetim projesi uygulamaya konuluyor. Bu konsept, doğrudan kendisini çevreleyen araziden yararlanarak tarım kooperatifçiliğine dayanan küçük bir köy inşa etmektedir. Bu köy, yerinden edilmiş aileler için yeniden inşa edildi ve kendisini özgün kılan detayı ise farklı etnik köken ve dinlerden ailelerin bilinçli olarak bir araya getirilmesiydi.
300 aile ile toplantı
Tirbespî’nin kuzeybatısındaki üç köy ve yaklaşık üç yüz aileden oluşan büyük katılımlı bir meclis toplantısında bir önerge tartışılmıştı. Geçen sezon bu kooperatifin kendilerine yetebileceğinden ve yerelde satabileceklerinden daha fazla hasat yapmaları sorunu vardı. Bu da bazı sebzelerin bozulmasına sebep oldu. Gelecek zamanlarda bunun önlenmesi için meclis, geçen yılda elde edilen kazançların bir bölümünü sebzelerin depolanmasını sağlamak için kullanılacak bir buzdolabına yatırma kararı aldı. Ayrıca eldeki bütün sebzeleri topluma satabilmeleri için Tirbespî yakınlarında açık bir pazarın açılmasını önerdik. Kooperatifin üyeleri depolama sorunları için bir çözüm üzerinde tartışıyorlar.
Kooperatif pazarları
İşletilecek olacak olan kooperatif pazarları, bir zincir biçiminde oluşturulacak. Ancak sadece yerel kooperatiflerin ürünlerini satabilecekleri bir yer olmayacak. Aynı şekilde hasatlarını satmakta güçlük çeken yerel çiftçilerin de ürünlerini satabilme fırsatları olacak. Ayrıca bir diğer adım olarak farklı bölgelerde faaliyet gösteren kooperatiflerin ürünlerinin de sunulması planlanıyor. Kooperatiflere ürünlerini merkezden satabilecekleri ve daha fazla kooperatif iş yerleri yaratabilecekleri yer sağlamanın yanı sıra, kooperatif pazarı kavramının temel avantajı, ekstra ücret talep edecek bir komisyoncunun olmamasıdır. Bu nedenle, toplum da bundan yararlanabilecek. Çünkü kooperatifler genel pazarlardan daha düşük fiyatlar sağlayabilir. Kooperatif pazarları böyle bir avantajı yalnızca ileriye taşıyabilirler ve kâr odaklı pazar mantığının üstesinden gelebilmek için önemli bir adım olabilirler.
Aboriya jin!
Rojava’da hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, ekonomiye de ait özerk bir kadın kolu (aboriya jin) var. Bu yılın başlarında, özerk kadın ekonomisinin iki kooperatifini ziyaret etme şansı bulduk. Bunlardan biri, çok çeşitli sebze ve meyvelerin yetiştirilmesinin yanı sıra, koyun ve keçi gibi bazı hayvan yetiştiriciliğini de içeren, Tirbespî’den çok uzak olmayan bir tarım kooperatifiydi. Bu kooperatif, ilk başladığında üyelerine ücret ödeniyordu. Bugünlerde ise klasik ödeme sisteminin üstesinden gelmişler ve bunun yerine ürünlerini yerel pazarda satarak elde ettikleri kazancı dağıtmaktadırlar. Her bir üyenin (aileden) aynı getiri veya hasat payını aldığı bazı kooperatifler varken, bu kooperatif kaynakları belirli ihtiyaçlara göre tahsis etmeye karar verdi.
‘Kadınların ekonomisi’
Diğer bir kooperatif kendisini Tirbespî’de konumlandırmış durumda. Bu özerk kadın kooperatifi bazı farklı reçel ve konserve sebzeler üretiyor. Kadınlardan bazıları daha önce bir sivil toplum kuruluşu için çalışıyordu ancak şimdi kooperatifte daha fazla kazanıyorlar. Diğerleri ise evlerinde sıkışıp kalmışken, kooperatifle çalışmayı güçlenmenin bir aracı olarak deneyimlediler. Kadınların ekonomisinden sorumlu olan kişi, bir yıl içerisinde bazı üretim makinelerinin bozulduğunu ve bundan dolayı hiç maaş ödeyemediklerini açıkladı. Sorumlu kişinin en azından bu konu üzerinde tartışması, üyelerin normal ücretli çalışan olmak yerine bu şeyin kendi projeleri olduğunu anlamalarına yardımcı oldu. Ve bununla beraber, sonraki yıllarda kazançlarını yükseltebildiler.
Kadın katılımı
Kuzey ve Doğu Suriye’de gördüğüm kooperatifler arasında kadın özgürlüğünün itici faktör olma sorumluluğunun hayata geçirildiği ve kadın katılımının tam olarak gerçekleştirildiği bazı kooperatifler var. Diğer bölgelerde, özellikle feodal ve ataerkil etkinin daha güçlü olduğu Güney bölgelerinde, kadın katılımı daha yavaş devam ediyor. Bir komite üyesi retorik olarak şu soruyu sordu: “Kadınlar nasıl tarım yapılacağını bilmiyor mu?” Kadınların toplantı sırasında köşelerde oturup çocuklara bakıcılık yaptıkları gerçeğine şakacı bir şekilde işaret etmeye çalıştı. Bununla birlikte, daha sonra kadın katılımının neden ortak yaşam, kooperatif ve bu devrim için hayati önem taşıdığını ayrıntılı olarak açıklamaya ve tartışmaya zaman ayırdık.
‘Herkes yeteneğine göre’
Örneğin, iki üye aynı işi yapsa bile ailesi beş çocuktan oluşan üye, iki çocuklu diğer üyeye göre daha fazlasını almaktadır. Bu, kooperatiflerin temel yapıya bağlı kaldıkları sürece kooperatiflerini nasıl yapılandıracaklarına kendi meclislerinde özerk olarak karar verebileceklerini göstermektedir. Bu kooperatif, haftalık tekmil (rapor ve refleksiyon) ve aylık genel kurulun yanı sıra çalışmayla alakalı veya ideolojik düzeyde aylık eğitimle organize edilmektedir. Bu kooperatifte çalışma prensibi “herkes yeteneğine göre” sloganıyla düzenlenmiştir. Bu da kişinin, hastalık veya fiziksel bir zayıflık durumunda tarlada çok çalışmak zorunda olmadığı anlamına gelir. Bu kooperatifin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluk bütün ulus-devletler tarafından özerk bölgeye uygulanan ambargo. Örneğin, ambargo traktörlerin onarılması için önemli parçaların ithal edilmesine izin vermiyor.
Ekonomi Komitesi
Özellikle devam etmekte olan bir savaş gerçeğiyle, Esad Rejimi’ni hedef alan uluslararası yaptırımlardan dolayı büyük bir enflasyon kriziyle yüz yüze kalan Özerk Yönetim’in birinci önceliği, insanların açlıktan ölmesini engellemek için temel besin ihtiyacını sağlamaktır. Buna örnek olarak mahsul siloları verilebilir. Hasat mevsiminde Qamişlo Kantonu’nun çeşitli silolarında bir hafta geçirdik. Yönetim, mahsulü doğrudan çiftçilerden satın alıyor ve Suriye lirasının oldukça değişken olduğu zamanlarda, mahsul fiyatını ABD dolarına sabitleyerek, çiftçilere bir miktar mali güvence sağlamak için dağıtıyor. Mahsul silolarının girişinde, mahsullerini tartmak ve satmak için, taze hasatla dolu sonu gelmeyen bir kamyon trafiği vardı. Bazen çiftçilerin ruh halleri gerginleşebiliyordu, herkes bir sonraki sırası gelen olmak istiyordu.
‘Hêzên Parastina Civakî’
Sıcak güneşin altında saatlerce beklemek öfkenin bir kısmını açıklasa da bunun altında yatan neden büyük olasılıkla ABD’nin yeni yaptırımlar (Sezar Yasası) getirmesiyle daha da yoğunlaşan genel zorlu ekonomik durumdu. Kalite kontrolden sonra, hasat elektronik emiş kontrolü ile büyük silolara taşındığı yerin altındaki bir çukura bırakılıyordu. Ancak genel olarak, bu yılki hasat geçen yıla göre neredeyse iki kat daha yüksekti. Geçen yıl, Kuzey ve Doğu Suriye halkının özerk örgütlenmesini zayıflatmak için İslamcı çeteler (IŞİD’in uyuyan hücreleri ve diğerleri) ve diğer başka güçler tarafından tarlaların tamamı yakılırken, bu yıl HPC’ye (Hêzên Parastina Civakî) devasa gönüllü katılım sayesinde bu saldırılar büyük ölçüde azaldı.
Tekeller engelleniyor
Temel gıdanın bulunabilirliğini sağlamanın bir başka örneği de gıda ve diğer temel ev ürünlerinin uygun fiyatlarla satıldığı her şehirde bulunan “Newroz” dükkânlarıdır. Koronavirüs salgını sırasında olduğu gibi sürekli krizin yoğunlaştığı dönemlerde, öz-yönetim ayrıca yoksul ailelere bedava gıda paketleri veriyor. Ekonomi Komitesi’nin bir diğer görevi de esnafların yüksek fiyatlı mallar sunarak kriz durumundan yararlanmasını engellemektir. Komite, mevcut krizden bağımsız olarak, tekellerin Kuzey ve Doğu Suriye’de varlıklarını kurmalarını veya sürdürmelerini engellemek için çalışıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de hâlâ özel girişimler var ve örneğin şehirlerdeki en görünür ekonomik faaliyet alanı olan küçük perakende dükkân sahiplerinin mallarını kamulaştırma gibi bir planları da yok.
Genel olarak, Ekonomi Komitesi metan ve biyolojik gübre elde etmek için inek ve tavuk gübresinin geri dönüştürülmesi ve devam eden savaşın ortasında ekolojik ve sosyal ekonomiye geçişi teşvik edecek daha birçok plan ve çeşitli projeler üzerinde çalışmaktadır.
*Kaynak: Bu metin, Rojava Enternasyonalist Komünü tarafından “Revolution and Co-operatives: Thought about my time with the Economic Comitee in Rojava” başlıklı yazıdan BiosEthosPoliticos çeviri ekibince kolektif bir şekilde çevrilip redakte edilmiştir. Dosya BiosEthosPoliticos sitesinden kısaltılarak alınmıştır.
