Türk Eczacılar Birliği’nde 4 Kasım’da iş başı yapan yeni yönetim, yedi çalışanın işine son verdi. Kısa süre önce işlerine son verilen çalışanlardan dördü yaşadıkları mobbingi ve işten çıkartılma süreçlerini anlattı.
MÜHDAN SAĞLAM
ANKARA – 4 Kasım 2021 tarihinde gerçekleştirilen Türk Eczacıları Birliği seçimlerini, önceki dönem (2015-2021) genel sekreterlik görevinde bulunan Arman Üney ve ekibi kazandı. Seçimlerin hemen akabinde ise işten çıkarmalar başladı. Şubat ve Mart 2022 arasında TEB’den yedi çalışanın işlerine son verildi. Kurumun başkan danışmanından avukatına, basın biriminden yayıncılığa uzanan bu işten çıkarmalar gözlerin TEB’e dönmesine neden oldu. Kısa süre önce TEB’in işlerine son verdiği dört çalışana yaşanan durumu sorduk.
’25 YILDIR TEB’İN ÇALIŞANIYIM, NEDEN İŞTEN ÇIKARILDIĞIMI BİLMİYORUM’
Çalışanların aktarımlarımdan işten çıkarmaların zaman yayıldığı anlaşılıyor. 30 Mart’ta işine son verilen bir kurum çalışanı durumu şöyle aktarıyor:
“25 yıldır Türk Eczacılar Birliği’nde çalışanıyım. Gerekçesiz olarak işten çıkarıldım. Yeni yönetim göreve geldikten sonra bir anlamda mobbing süreci başladı. Örneğin görevlendirme yapılmıyordu. Yalnızca şubat ayında tarafıma bir görevlendirme verildi. Yeni Başkan Arman Üney ile daha önce de çalıştım. Kendisi başkan seçilmeden önce Genel Sekreterimizdi. Onun verdiği görevlendirmeleri yerine getiriyordum. Bugüne kadar yaptığım işlerle ilgili olumsuz bir geribildirim, uyarı almadım, eksiksiz bir şekilde işimin gereğini yapıyordum. 6 yıl boyunca İkinci Başkan Asistanı olarak çalıştım, kütüphane sorumlusuydum.
Zaten 25 yılımı doldurduğum için emekliliğe hak kazanmıştım, prim gün sayım yeterliydi, yalnızca yaşın dolmasını bekliyordum, dört yılım kaldı. İşten çıkarmaların siyasi olduğunu düşünüyorum. Zaten zamana yaydılar, bir anda toplu bir biçimde atılmadık. İşyeri avukatından sendika temsilcisine kadar pek çok insanın işine son verildi. Arabuluculukta ‘kendisiyle çalışmak istemiyoruz’ dediler, yani uzlaşmak istemediler. İşe iade davası açtım, hukuki sürecin takipçisi olacağız. ”
SEÇİMDEN ÖNCE TWİTTERDA BAZI SAHTE HESAPLARDAN ‘MASANIZI TOPLAYIN’ DİYE MESAJ ATILDI
TEB’de yayın birimde çalışan bir başka çalışan, diğer işten çıkarılanlarla benzer bir süreç yaşamış. Ancak bu çalışan öncesinde de atılmakla tehdit edildiklerini hatırlatıyor:
“TEB’in yayıncılık alanında görev yapıyordum. Bir yıldan uzun bir süredir TEB bünyesinde çalışıyordum. Şubat ayında insan kaynaklarından çağrıldım, haklarımın verilmesi kaydıyla iş akdimin feshedildiğini söylediler. Aslında seçimden yaklaşık üç ay öncesinde Twitter üzerinden ‘TEB çalışanları eşyalarınızı toplamaya başlayın’ tweetleri atıldı. Nihayetinde 4 Kasım’daki seçimle yönetim değişti. Şubat’ta da işten çıkarıldım. Kimseyle görüşme imkanımız olmadı, neden olduğunu soramadık. Arabuluculuk oldu, ancak orada da anlaşmak istemediklerini söylediler. Neden çıkarıldığımı bilmiyorum. İşe iade davası açtım. ”
‘TEB’DE KORKU EGEMEN OLDU, KADINLARA SALDIRANLAR ÖDÜLLENDİRİLDİ’
TEB’ e uzun süredir emek vermiş çalışanlardan bir diğeri, seçimlerden önce başlayan mobbinge, kötü davranışlara ve korkunun egemen kılınmasına dikkat çekiyor. TEB yönetiminin işine son verdiği çalışan durumu şu sözlerle aktarıyor:
“Seçimlere aylar kala ciddi bir mobbing süreci başladı.Yönetim değiştiğinde ise mobbingin dozu iyice arttı. Kurum içindeki tuvaletleri, kahve makinelerini dahi kullanmamaya başladık, odalarımızdan çıkamadık, insanların bizimle konuşması, iş yapması yasaklandı. Bize iş verilmedi, takip ettiğimiz işler hiç yokmuş gibi davranıldı, işle ilgili hiçbir sorumuza cevap verilmedi. Sağcı ya da solcu, siyasi kimlikleri bir tarafa, her şeyden önce TEB’i son derece patriarkal bir zihniyet yönetmeye başladı. Korku egemen oldu. Kadınlara saldıran, taciz eden erkekler ödüllendirildi. Personeli aşağılayan, küçük gören insanlar TEB’i kendi arka bahçeleriymiş gibi yönetmeye başladılar. Başkana duydukları kişisel kinlerini personele yönelttiler. Çok korkunçtu, aylarca tedavi gördüm, hala etkisinden kurtulamadım, geceleri sürekli rüyamda bunları görüyorum. TEB’in olduğu yerin yakınından geçme düşüncesi bile beni inanılmaz derecede geriyor, yoruyor. O kadar yıprandım ve yoruldum ki neredeyse atıldığıma mutlu olacak duruma getirdiler. ”
‘İŞTEN ÇIKARILMAMIZIN NEDENİ BAŞKALARINA VERİLEN SÖZLER OLABİLİR’
TEB bünyesinde çalışan ve aynı zamanda sendika temsilciği yapan bir diğer çalışan, mobbingle başlayan ve ardından işten çıkarılmaya uzanan sürecin bir nedenin de birilerine verilen sözler olabileceğini belirtiyor.
“Uzun yıllardır TEB bünyesinde çalışıyorum. Sendikal faaliyet alanında da çalışmalar yaptım. Öncelikle kendi örgütümü mahkemeye vermedim. Arabulucukta anlaşma sağladık. Zaten işe dönmeyi düşünmüyorum. İşten çıkarılacağımı beklemiyordum. İşten çıkarılmaların sonlandığını düşünüyorduk, araya zaman girmişti. Ancak mart ayı sonunda Genel Sekreter çağırdı ve işime son verildiğini söyledi. ‘Yönetim Kurulu kararı mı?’ diye sorduğumda bana kararı gösterdi. Ancak neden çıkarıldığımı bilmiyorum. İşten çıkarılmamızın nedenin verilen bazı sözler olduğunu düşünüyorum. Yani yeni kadrolara yer açma. Oysa bu süreçte biz tarafsızdık, hatta tarafsız olduğumuz için de mobbing gördük. Ancak seçimde Eski Başkan Erdoğan Çolak ile Eski Genel Sekreter Arman Üney karşı karşıya geldi. Bir anlamda eski kadroları tasfiye ettiler.”
Not: TEB tarafından işlerine son verilen çalışanların isimleri hukuki süreç gereği haberde kullanılmamıştır. İddiaları sormak üzere aradığım TEB Başkanı Arman Üney bizi basın danışmanına yönlendirdi, ancak danışman telefona yanıt vermedi. Üney’e basın danışmanına ulaşamadığımızı ve görüş vermek isterse yayınlamaya hazır olduğumuz ilettik ancak haberimizin yayına alındığı saate kadar kendisinden bir açıklama gelmedi.
Kaynak: Kısa Dalga
TEB’de yönetim değişikliği sonrası mobbing ve tasfiye: 7 çalışanını işten çıkardı
Türk Eczacılar Birliği’nde 4 Kasım’da iş başı yapan yeni yönetim, yedi çalışanın işine son verdi. Kısa süre önce işlerine son verilen çalışanlar yaşadıkları mobbingi ve işten çıkartılma süreçlerini anlattı.
Türk Eczacıları Birliği’ne (TEB) 2021 Kasım ayında gelen yeni yönetim, şirketin 7 çalışanını işten çıkardı. Yol TV’ye konuşan işten çıkarılan TEB çalışanları; işten çıkarılma süreçlerini ve yaşadıkları mobbingi anlattı.
TEB yönetimi 4 Kasım 2021 tarihinde yapılan seçimlerde değişti. Seçim sonucunda, önceki dönemde birliğin genel sekreterliğini yürüten Arman Üney ve beraberindeki ekip kazandı. Üney ekibinin seçimi kazanması üzerine işten çıkarmalar da başladı.
Yeni yönetim tarafından Aralık – Şubat arasında önce 5 çalışanın işine, Mart’ta da 2 çalışanın işine son verildi. İşten çıkarılan çalışanlar kurumda uzun süre danışmanlık, avukatlık, basın birimlerinde çalışmış kişiler. Biz de işten çıkarılanlar arasından 3 TEB çalışanına işten çıkarılma süreçlerinde neler yaşadıklarını sorduk.
“Dördüncü yılıma bir gün kala işten attılar”
Basın bölümünde çalışmış, yeni yönetim geldikten sonra ilk çıkarılan 5 kişi arasından olan çalışan; yönetim seçimi döneminde sosyal medyada açılan sahte hesaplarla eski TEB çalışanlarına yönelik iftiralar atıldığını aktardı. “Bir nevi çalışanlara resmen sözleriyle silah doğrulttular, ancak biz bu hesapları ve söylediklerini çok da dikkate almadık. Çünkü hakkında konutukları kişiler de yıllardır bu kurumda çalışan işinde gücünde insanlardı.” diyen eski çalışan, sözlerine şöyle devam etti:
“Seçimler bitti, daha sağ ağırlıklı bir liste kazandı. Yönetimin siyasal çehresi tam anlamıyla değişti. Yeni yönetim geldikten sonra bize iş verilmedi. Örneğin ben basın biriminde çalışıyorum, ilaç kıtlığı durumunu bize sormak için bana ulaşıyorlar. Ben bunu yönetime aktardığımda olumlu veya olumsuz yanıt alamıyordum. Böyle bize iş vermeyerek ‘kızağa çekme’ durumunu yaşattılar. Daha sonra bir gün iki arkadaşımızı çıkardılar, ikisini de mesai çıkışında gerekçe göstermeden attılar. Beni de insan kaynakları aradı, aradıkları anda atılacağımı anladım. Ekonomik krizin böyle arttığı bir dönemde yapmazlar diye düşünüyordum. Bir kağıt verdiler, imzaladım. Fakat sonradan anladım ki benim dördüncü yılıma bir gün kala atmışlar. Bu da benim primimle oynamak demek, beni bir gün sonra atsalar tatil günlerimi de bana ödemek zorunda kalacaklardı.”
Seçim döneminde açılan sosyal medya hesaplarında işten atıldıktan sonra bile kendilerine iftira atılmayı sürdürüldüğünü söyleyen çalışan, “Bunu bu kadar operasyon şeklinde yapmaları çok yaralayıcı. Benim psikolojim hala çok bozuk, artık arkadaşlarımızla birbirimizin mahkemelerinde görüşüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yıllarca çalışmış biri olarak böyle mağdur edilmek çok üzücü”
Yirmi yılı aşkın süre boyunca TEB bünyesinde çalışmış olan, emekli olmasına dört yıl kalan bir başka çalışan da Mart ayında işten çıkarıldı. Çalışan, yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
“Aslında şu andaki yönetici kadrodaki insanların bir kısmıyla birlikte çalışmıştık. İşten çıkarmalar da bu yeni yönetim geldikten sonra başladı. Ben 25 yıldır orada çalışıyorum, emekliliğime dört yıl kalmıştı bunu da herkes biliyor. Hiçbir gerekçe göstermeden; ‘iş akdiniz Merkez Heyeti tarafından sonlandırıldı’ diyerek işten çıkardılar. Tabii bu sürecin öncesinde bir mobbing de uygulandı. İş verilmedi, evlere gönderilip bekletildik. Bekletilen benim gibi bir grup çalışan da vardı, bunlar arasında bana yalnızca Ocak ayında bir görevlendirme yapıldı. Bir süre böyle devam etmem söylendi ancak daha sonra hiç beklemediğim şekilde Mart ayında işten çıkarıldım. Bir arkadaşımız dışında işe iade davalarımızı açtık. Bundan sonra hukuki süreci takip edeceğiz. Yıllarca çalışan biri olarak bu şekilde mağdur edilmek benim için çok üzücü.”
“Seçimler sırasında tarafsız olduğumuz için de mobbinge uğradık”
Mart’ta işten çıkarılan, TEB’de uzun süre çalışmış ve sendika temsilciliği de yapmış olan bir başka çalışan; yönetim değişikliği ardından başlayan işten çıkarma süreçlerine dair şu sözleri söyledi: “Biz 2 çalışan olarak aslında işten çıkarılmayı beklemiyorduk. Bizden evvel 5 arkadaşımız çıkarılmıştı, aradan da 2 ay geçmişti. Bu süreç sonrasında daha işten çıkarmazlar diye düşünüyorduk, çünkü iki haftada bir veya ayda bir işten çıkarıyorlardı. Ancak böyle olmadı, mesai bitimine 1 saat kala birliğin genel sekreteri beni çağırdı. Ben de bir talepte bulunacağını düşünerek elimde defterle gittim fakat bana iş akdimin sonlandırılacağını söyledi. Yönetim kurulu kararı mı olduğunu sordum, evet dedi. Diğer arkadaşlar olduğu gibi yine herhangi bir gerekçe yok. Sadece kendi meslek örgütümü mahkemeye vermeyeceğim, o yüzden lütfen arabuluculuk yoluyla anlaşalım dedim. Onlar da kabul ettiler.”
Eski TEB çalışanı, yönetim kurulu seçimleri ve sonrasıda başlayan işten çıkarmalar hakkında ise şunları söyledi:
“Seçim sürecinde başkan ve genel sekreter karşı karşıya kaldı. Biz bu seçimler sırasında tarafsız kaldık, bu tarafsızlığımız nedeniyle iki taraftan da mobbing gördük. Neden çıkarıldığımızı da açıkçası bilmiyorum. Başkalarına verilen sözler olabilir. Eski kadroları tasfiye edip yeni kadrolara yer açmak.”
