Türk Tabipleri Birliği (TTB) hızlı antijen testlerinin birçok ülkede salgın yönetiminde kullanıldığı belirtilerek Türkiye’de de en az haftada iki kez, tarama amaçlı ve ücretsiz yapılmasını istedi.
Hızlı antijen testleri başta ABD ve Avrupa olmak üzere birçok ülkede kullanılıyor. Türkiye’de de bilhassa okul ve üniversitelerin açılmasıyla Covid-19 vakalarının erken yakalanması ve yayılımın engellenmesi için hızlı antijen testlerinin uygulanması çağrıları yükselmeye başladı. Meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri ve hekimler çok sayıda insanın birarada bulunduğu ve çalıştığı ortamlarda hızlı antijen testlerinin uygulanması için peş peşe uyarılar yapıyor.
15-30 dakikada sonuç alınabiliyor
TTB’nin ‘Covid-19 pandemisi 18 ay değerlendirme raporu’nda, salgının sınırlandırılmasında belirtisiz bireylerin ve belli grupların periyodik olarak taranmasının önemine dikkat çekildi.
Raporda hızlı antijen testlerinin kısa sürede (15-30 dakika) sonuç vermesi, sınırlı ekipman gerektirmesi ve sonucun görsel olarak veya taşınabilir okuyucuyla yorumlanabilmesi nedeniyle PCR’a göre bazı avantajları bulunduğu belirtildi: “Salgının bu aşamasında, PCR testlerine ulaşımın sorunlu olduğu durumlarda, daha az insan gücü ve fiziki altyapıyı gerektiren, daha hızlı sonuçlanabilecek, duyarlılık ve özgüllüğü Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanan minimum değerleri karşılayan (duyarlılık yüzde 80 ve üstü, özgüllük yüzde 97 ve üstü) hızlı antijen testlerinin, uygun gruplarda, belirlenmiş algoritmalar temel alınarak, gereğinde PCR testi ile desteklenmek koşulu ile tarama amaçlı kullanılmaya başlaması değerlendirilmelidir.”
‘Hızlı testler de ücretsiz olsun’
TTB hızlı antijen testlerinin, hastalığın bulaşma riskinin yüksek olduğu alanlarda (sağlık çalışanları, üretim sektörü ve fabrikalarda çalışanlar, tedarik zincirinde görev alanlar, dağıtım ve haberleşme çalışanları, toplu taşıma araç kullanıcıları, turizm sektörü, market çalışanları, mevsimlik tarım işçileri, şantiyede kalan inşaat işçileri gibi) çalışanlarda uygulanmasının önemini vurguladı.
Raporda, hızlı antijen test sonuçlarının, Sağlık Bakanlığı bildirim sistemine girilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca bu gruplarda testler için ücret talep edilmeksizin, güvencesiz çalışanlar da dahil olmak üzere hiçbir ayrım yapılmadan tüm çalışanlara/bireylere, haftada iki kez uygulanması istendi.
PCR altın standart
Dünya Sağlık Örgütü’nün hızlı antijen testlerinin kullanımına dair yayınladığı son geçici rehberde, PCR testinin halen tanıda altın standart test olduğu belirtiliyor. Ancak rehber, yeni test yaklaşımlarının da kapısını aralıyor. Hastalık şüphesi olanların, belirtiler yaşayanların, artan şüpheli vaka varlığında işyerleri, okullar, cezaevleri, bakım yurtları gibi kapalı veya yarı kapalı ortamlardaki bireylerin ve sağlık çalışanları da dahil olmak üzere doğrulanmış veya olası vakaların belirtisiz temaslılarının ve diğer risk altındaki bireylerin test edilmesinde hızlı antijen testlerinin kullanılabileceğini söylüyor.
Hızlı testler DSÖ ve ECDC’nin rehberinde
Öte yandan, antijen testlerinde, solunum yolu örneklerinde virüsün proteinleri aranır. Test sonucunun negatif olması enfeksiyonu dışlamaz, hastanın daha duyarlı bir test olan PCR yöntemi ile değerlendirilmesi gerekir. ‘Yalancı pozitiflik’ de olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü, antijen saptamada PCR testi ile karşılaştırıldığında duyarlılığı yüzde 80 ve üstü, özgüllüğü yüzde 97 ve üstündeki testlerin seçilmesini öneriyor. Bazı ülkelerde özel grupların taranmasında, mevcut önlem ve test protokollerine ek olarak hızlı antijen testleri de kullanıyor. Hızlı testler, Avrupa Hastalık Önleme Kontrol Merkezi’nde (ECDC) rehberinde de bulunuyor.
Testlere kolay ulaşılsın
Tarama testlerinin en verimli kullanım alanları okullar olabilir. İki Covid-19’lunun saptandığı sınıflar eve gönderiliyor ve izolasyon uygulanıyor. TTB’nin Okul Sağlığı Çalışma Grubu da hızlı testlerin belirtisi olmayan kişilerde tarama amaçlı kullanılması gerektiğini savunuyor.
Grubun açıklaması şöyle: “Eczanelerde, okullarda ve insanların kolay ulaşabileceği merkezlerde hızlı testler bedava dağıtılarak velilerin testlere ulaşması kolaylaştırılmalı. Alandan gelen bilgiler belirtisi olan çocuk ve gençlerin bile testlere ulaşmakta zorlandığını düşündürüyor. Belirtisi olan herkese PCR testi yapılmalı. Bu nedenle hastanelerde, AVM’ler parklar, şehir meydanları, ana caddeler gibi insanların sık gittiği yerlerde PCR testlerinin muayene sırası beklemeden yapılabileceği test istasyonları kurulmalıdır.”
Hızlı testler okulları uzun süre açık tutar
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, Covid-19 vakalarının hızlı yakalanması ve gerekli önlemlerin alınması için periyodik olarak hızlı testler yapılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. İtil, “Kapalı ortamda çalışılan iş yerleri, hastane ve okul çalışanları, öğrenci ve öğretmenlere periyodik hızlı testler yapılmalı. Böylece okullar da uzun süre açık kalabilir” dedi.
Los Angeles UCLA Çocuk Hastanesi çocuk yoğun bakım uzmanı Prof. Dr. Yonca Bulut, ABD’de hızlı testlerin okullarda nasıl uygulandığını sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Bulut, şunları kaydetti: “Burada ‘test to stay’ dedikleri sistemle 10-14 gün sınıf kapama önlenebiliyor. Çünkü bir gün bile önemli. Öğrenci Covid pozitifse, diğer öğrenciler maskeli ve aşılı ise, okula geliyorlar. Fakat hergün hepsi test ediliyor. Testi negatif olan sınıfa alınıyor, pozitif çıkansa evine yollanıyor. Böylece gereksiz evde 10-14 gün beklemenin önüne geçiliyor.”
Halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, hızlı testlerin tanı koymadığını, tarama testi olduğunu vurguladı. Taramanın önemli olduğunu belirten Yavuz, “Pozitif çıkanların en azından evden çıkmamasını sağlayıp bulaştırmamak yönünde kullanabilirsek yararlı olabilir. Ama Türkiye’nin şu ana kadar gündemi ne yazık hiç girmedi. Bulaştırıcılığı kırmak yönünde kullanabilirsek yararlı olabilir” dedi.
Kaynak: DİKEN
